Dolar

42,8460

Euro

50,6521

Altın

6.170,89

Bist

11.340,10

Kahire'de mezar evler...

17 Yıl Önce Güncellendi

2010-03-16 08:05:00

Kahire'de mezar evler...

İslam ülkelerine gidince insanın ilk izlenimleri pek de olumlu olmuyor.

KAHİRE- Bu Müslümanlar'ın "Temizlik imandandır" hadisi şerifinden haberleri yok mu diye düşünüyorsunuz. Sonra, belki biraz da abartılı olacak ama "Alemi İslam'ın en büyük sorunu temizlik ve hijyendir" diye hükmediyorsunuz.

Birkaç gündür Kahire'deyim. Gerçi onları da gördük ama piramitler, firavunlar, mumyalar umurumda değil.

Acaba İslam aleminin bu 85 milyonluk ülkesi, İslam aleminin en güzel Kur'an okuyan insanlarının yaşadığı ülke ne halde?

Elbette birkaç günde bunu keşfetmek mümkün değil ama gene de gördüğüm insanlar bir fikir veriyor.

Açık söyleyeyim, Mısır halkını çok sevdim. Onların da bizi sevdiğinden hiç kuşkum yok. Türk olduğumuz sanki alnımızda yazıyormuş gibi hemen anlıyorlar ve çok büyük hürmet gösteriyorlar.

Mısırlılar'la İslam anlayışlarımız birbirine çok yakın.

Fakat ülkede çok ciddi bir polis devleti hakimiyeti var. Her yerde polis ve askerleri görmek mümkün.

Cuma namazı kılınan büyük camiler polis tarafından adeta kuşatılıyor. Bunun adına "Polis tedbir alıyor" diyorlar.

Otoriter ve katı bir rejim var Mısır'da. Kahire'de en kıymetli mesleğin polislik olduğu söyleniyor.

Kahire 20 milyonluk bir şehir. Bu manada İstanbul'dan bile büyük. Şehirde ciddi ve canlı bir ticari hayat var.

Eski Kahire'de herkesin dikkatini çeken bir durum var. Caddeler boyunca uzanan ve adına "mezar evler" denilen yapılarda yüz binlerce insan mezarlarla birlikte yaşıyor. Böylesi bir durumla dünyanın hiçbir yerinde karşılaşmadım.

Olay şu:

Belki rakam biraz abartılı olabilir ama bir milyon civarında nüfus bu mezar evlerde yaşıyor. Elektriği, suyu var bu evlerin. Evin zeminine ailenin ölen fertleri bir boşluk açılarak gömülüyor. Sonra o boşluğun ağzı çamur ile kapatılıyor. Ve aile burada yaşıyor. Yeni bir vefat olduğu zaman çamur kapak açılıyor, daha önce vefat edenin kemikleri kenara itilerek yeni ölüye yer açılıyor. Mezarın ağzı yeniden sıvanıyor ve hayat devam ediyor.

Doğrusu insana ürperti veren bir durum. Ama bu çok eski bir gelenekmiş. Müslümanlık'la ilgisi yok. Pagan dönemlerinden kalma bir adet. Ama bazı insanların burada böyle bir hayatı var işte. Ne garip değil mi?

Mısır deyince elbette aklımıza ilk gelen şeylerden birisi Ezher'dir. Ezher Üniversitesi deyince sadece ilahiyat eğitimi yapılan bir üniversite olduğunu sanıyorduk.

Değil. Ezher, fen ve sosyal bilimlerin her alanında eğitim veren dünyanın en büyük üniversitelerinden birisi. 2 milyon öğrencisi var. Bunların 500 bini üniversite öğrencisi, 1.5 milyonu ise orta öğretim öğrencisi. Okulun en önemli özelliği ücretsiz olması.

Kahire'de beni ve beraberimdeki arkadaşlarımı şoke eden bazı gerçeklerle karşılaştık. Şehirde İslam dünyası için önemli mekanlar var fakat bu mekanların çok bakımsız ve pis olduğunu söyleyebilirim.

İslam aleminin en büyük imamlarından İmam Şafi'nin türbesinin de bulunduğu camiyi ziyaret için giderken anayolu camiye bağlayan sokağın görüntüsü hepimizi adeta irrite etti.

Keşke o sokağı ve türbe ile caminin o halini görmeseydik.

Son derece pis, bakımsız bir yerdi. Ama Kahire'ye kadar gelip de İmam Şafi Hazretleri'ni ziyaret etmemek en hafif tabiriyle ayıp olurdu. Birçok arkadaş keşke Türkiye Kültür Bakanlığı bu türbe ve camiye el atsa diye düşündük ama bu nasıl olacaktı hiçbir fikrimiz yoktu.

Bu düşüncelerle İmam Şafi türbesinden ayrıldıktan sonra Kahire'de açılan ilk Türk okulu olan Selahaddin Türk Lisesi'ne gittik. Hepimizdeki ortak kanaat çölde bir vaha bulmuş olmak düşüncesiydi.

Hiçbir masraftan kaçınılmamış adeta. Okulda 600 öğrenci var. Gelecek yılın kontenjanları da şimdiden dolmuş durumda.

Kahire'de Amerikalı ve Kanadalılar'ın da özel okulları var. Fakat onlar Türkler'den çok önce gelmişler buraya!

Selahaddin Türk Lisesi'nde tadına doyulmaz bir gece yaşadık. Kahire'de en güzel Kur'an okuyanlardan olan Muhammed Tuhi'yi dinledik. Yıllardır yapılan ve artık bir klasik haline gelmiş Türkçe Olimpiyatları'nın Mısır seçmelerini izledik. Mısırlı öğrenciler Türkçe türküler söylediler, şiirler okudular.

Mısırlı bir avukat yaptığı konuşmada Türkler ve Türkiye hakkında çok ilginç bir söz etti. Doğrusu çok etkilendim. Dedi ki: "Türkler buraya iki şey getiriyor, birisi emel, diğeri ahlak."

Son bir iki not: Kahire'de Enver Sedat'ın vurulduğu yeri gördüm. Daha önce televizyonlardan gördüğümüz olay gözümün önünde yeniden canlandı.

Kahire'de trafik kuralı, trafik lambası ve trafik polisi yok. Ama 20 milyonluk şehirde trafik su gibi akıyor. İstanbul'da yaşayan birisi olarak bu durum beni doğrusu çok şaşırttı...

Bugün

Yorum Yap

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
SON VİDEO HABER

Dünya'nın ilk mağara kilisesinde Noel ayini

Haber Ara