Küresel kapitalizmin girdiği krizden büyük yara alan futbol endüstrisi, kendini Güney Afrika'da onarmaya çalışıyor.
Televizyon gelirlerinden bilet satışlarına, küresel spor tekellerinden futbolculara, futbol piyasası; büyük ekonomik canlılık beklentisiyle Güney Afrika'da konuşlandı.
Büyük ticari kompleks müşteri; ürünler, yan ürünleri, e-ticaret, dijital tüketimiyle Güney Afrika'da sahaya çıktı.
Küresel kitle tüketiminin bir numaralı sektörü 'futbol', kriz öncesi borsada işlem gören futbol kulübü şirketlerinin hisselerinin tatlı kazançlarıyla finans piyasalarının gözdesiydi.
Ulusal ve kültürel kimliği dağılmış futbol kulüpleri, küreselleşmenin yeni zenginlerinin oyuncakları olmuştu.
250 milyar dolarlık eğlence ve spor/tüketim/eğlence endüstrisinden futbol, 'finans krizi' sonrası kayıp gelirleriyle ekonomik darboğaza girmiş ve çıkamamıştı.
Bu yüzden Dünya Kupası'ndan ülkelerin ve küresel şirketlerin beklentisi büyük ve sektördeki kriz harabiyeti aşılmaya çalışılacak..
İngiltere Milli Takımı'nın son 16'ya kalmasının ülke içi perakende satışlarda 1.4 milyar dolar, final oynaması durumunda 3.5 milyar dolarlık artış sağlanacak.
Küresel ekonominin akıl dışı finans çılgınlığından geçmişte nasibini alan ülkeler ve futbol endüstrisi kadar yoksulluğunu kamuflajlayan ev sahibi Güney Afrika da ekonomik getiri peşinde.
19. Dünya Kupası hazırlıkları için yaklaşık 3 milyar dolar harcayan Güney Afrika'nın beklentisi 6 milyar dolar ama mali durgunluğun bu miktarı aşağıya çekeceği söyleniyor.
Dünya Kupası'nın en büyük gelirini TV yayınları oluşturuyor, FIFA'nın 2.2 milyar dolar gelir elde edeceği yazıldı.
Her bir etkinliğin pazarlanıp, sponsorlandığı Dünya Kupası'nda 11 Temmuz'a kadar büyük ticari hareketlilik sergilenecek.
Diğer yandan Güney Afrika, siyasal ve ekonomik istikrarsızlık ve kırılganlığıyla fokur fokur kaynayan kazan misali.
İlk defa Afrika'da 'küresel futbol sektörünü' ağırlayacak ülke, aslında siyahi yoksulluğun daimi coğrafyası.
Bu organizasyonla küresel kapitalizme doğru atak yapıp, kucak açan Güney Afrika, dinamit gibi patlamaya hazır varoşlarıyla 'nefret ve isyan' çağırıyor.
Kırık gökkuşağı ülkesi Güney Afrika Cumhuriyeti, çok kültürlü, renkli insanların beraber yaşadığı egzotik imajının aksine yoksulları şehir dışlarına sürüp, güvenliğini sağlama derdinde.
Güvenlik Güney Afrika'da çok etkin bir sektör, özel güvenlik şirketleri 'parası olan beyazları' koruyarak huzur sağlıyor.
Varoşlarda, derme çatma kulübelerde ise kendi kanununu ve adaletini 'şiddet üreterek' sağlayan siyahlar yaşıyor.
Varoş siyahlarının ülke geçmişinden devşirdikleri 'şiddet ayinleri', komşu ülkelerden gelen mülteci ve göçmenleri vuruyor.
Cape Town'da günde 50 cinayet işleniyor.
Zenginlerin beyazlar olduğu ülke, Apartheid rejimini, yoksullar ve varsıllar üzerinden yeniden kuruyor.
Irk ayrımı yasal olarak sona erse de 'yoksullaşan siyahların' sayısı ve suç oranını tırmandıran işsizlik ve gelir dağılımı bozukluğu değişmiyor.
Suçlu yoksulluk, teneke varoşlarda güneşin batmasını beklerken, küresel endüstriyel futbolun 'kupa' yatırımcıları da azami mali verimlilik bekliyor..
Yorum Yap