Dolar

42,8060

Euro

50,2147

Altın

5.952,31

Bist

11.335,05

Bu ülkenin boğazında duran sert düğümün adıdır kadın...

17 Yıl Önce Güncellendi

2010-03-08 08:34:00

Bu ülkenin boğazında duran sert düğümün adıdır kadın...

Her gün ortalama üç kadın cinayetinin tıkır tıkır işlendiği ülke, öyle kolay yutkunamaz.
Kadın takviminin geriye doğru açılan sayfalarını basan kıyımlar boğazınızda düğümlenir.
İri kıyım azman rakamların yanındaki hanede kurban kimliğinde hepsi kadın yazar.
Yüzde 1400 oranında artan kadın cinayetleri, cinsiyete dayalı gelişim endeksindeki 109 ülke arasındaki 101. ve kadın  istihdamında 189 ülkenin 179. sırasındaki yerimizle, kadının kamusal  koordinatları çıkarken, kadın da yaşamdan çıkartılmıştır zaten.
13 milyon kadının ev hanımı ve kızı olarak evlere kapatıldığı Türkiye’den başka “uygarlık” sıralaması da beklenmez.
Kadınımız için ne evin içindeki ne de dışındaki dünya tekindir...   
Güneydoğu’nun siyahları giyip ölüme süzülen genç kızları,
Hayattan kovulan emekçi kadınlarımız,
Kayıtdışı ekonominin yeraltı köleleri,
Kocasının, babasının, sevgilisinin “kanı” için ava çıktığı kadınlar,
Okula erişemeyen kapkara gözlü tarla kuşları küçük kızlar,
Kamyon kasalarında birlikte ölen “mevsimlik” yaşayan kızlarımız,
Devletin işkencecisine elden teslimat yaptığı genç kadınlar,
Elini kadın kanından kurtaramayan külhani yurdumuzun “bildik” kadın öyküleridir.   
Kadına şiddeti protesto eden kadınlara “biber gazı ve copla” saldıran emniyet kuvvetleri,
Kadın sığınma evlerini kapatan, çalışanların hamilelik ve süt izinlerini kırpan devlet anlayışı,
Kadın katillerine “haksız tahrik” indirim yapan yargı, töre cinayetlerini “kültürleştiren” erkek uyanıklığı,
Taciz ve tecavüz şikâyetinde bulunan “mağdureyi” şikâyetinden pişman edercesine defaatla girişilen sosyal infaz,
Rüşdü inkâr edilen ve ıslahatı süren “kadın kimliğine” karşı yaygın ve yerleşik saldırılardır.
Eğer saldırıların izlerini sürecek olursak götüreceği ittifakın adı ve adresi bellidir.
Piyasayla omuz omuza erkek kültünün ellerini, kadının bedeni ve emeğinden çekemediğini anlarız.
Bütün iktidar yani “erkek” ideolojilerinin tarihsel tehdidi “kadın” arsız-hırsız-yobaz fark etmeyen erkeklik ittifakının kurucusudur.
Güç sevicisi, iktidar düşkünü kadınların da  militan kadrolarda yer aldığı ittifaktır.
Erkek patronajı memnun etme çabasındaki “nefer kadınlar” da kadın soykırımının tesisatını döşerler.    
Şehirli erkeğin ayrımcı diliyle, kabileci ataerkilin eliyle, patronun penceresiz servis aracıyla boğduğu kurbanlaştırdığı kimlik “kadındır”.
Modernleşme “tezgâhı” popüler tüketim kültürünün ülkemizle hemhâlinden bile bileğinden zincirli, cariyeleşmiş kadın imgesinden başka bir şey çıkamadı...  
Tabii ki yutkunamayız, veballerinin üstümüze üşüştüğü kadın düşmanlığımız ve korkumuz her gün biraz daha boğazımızı sıkacaktır. 

Yasal Uyarı: TurkMedya internet sitelerinde yayınlanan haberler ve köşe yazılarının tüm hakları TurkMedya Yayın Grubuna aittir. Kaynak gösterilerek dahi haberin veya köşe yazısının tamamı yazılı izin alınmaksızın kullanılamaz.
Sadece alıntı yapılan haberin veya köşe yazısının bir bölümü, alıntı yapılan habere/yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

 

Akşam

Yorum Yap

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Haber Ara