Dolar

42,7880

Euro

50,2044

Altın

5.943,31

Bist

11.335,05

Doğru tartışmayı becerebilmek

15 Yıl Önce Güncellendi

2012-05-22 13:57:12

Doğru tartışmayı becerebilmek
Doğru tartışmayı becerebilmek

Hayrettin Karaman hocanın federasyon üzerinden başlattığı tartışma uzun süredir devam ediyor. Bu tartışmanın sevindirici yanı dindarların Kürt meselesine müdahil olmaları, tartışmayı ümmet hakları üzerinden yürütmeye çalışmalarıdır.
Bu tartışmada Hayrettin Karaman Hoca’nın görüşlerine katılmayanların çok olması ve bu konuda çok sayıda reddiye yazılması da aslında geç kalınmış bir tartışmanın ürünüdür. Bu tartışmalar esas olarak çok önce yapılmalı ve ona göre çözüm yolları ortaya konmalıydı.

Kürt meselesi konuşulmaya başlandığı zaman ulus devlet mantığının paradigmaları üzerinden tartışmayı sürdürenler, 1. Dünya savaşı sonrası oluşturulan yapay sınırlar üzerinden bir tartışmayı şuana kadar devam ettirdiler. Ancak unutulmamalıdır ki, o sınırların yüz yıl öncesi tartışılmıyor, cetvelle çizilen kısmı bugün tartışma konusu. Bugün Irak ve benzeri yerlerde federasyon tartışması üzerinden Kur’an’i bir değerlendirme yapılacaksa öncelikle bu sınırların hak olup olmadığı tartışılmalıdır.
Emperyal vizyonlarla çizilmiş sınırlar üzerinden federasyonu tartışmak ve buna göre de dinsel bir yorum getirmek hem eksiktir, hem de siyasal ulus mantığını din üzerinden açıklamaya çalışlmaktır, aynı zamanda farkında olmadan Dindar Kemalist bir refleks göstermektir.

Tartışılması gereken temel mesele İslam Ümmetinin birliği ise bu birliği meydana getiren vasıfların ne olduğuna bakılmalı, bu birliktelikte kimin hangi dili konuşacağı hangi ibadeti yapacağı, haklarının nasıl garanti altına alındığı ile ilgili referanslar güçlü bir şekilde masaya yatırılmalıdır.

Yapılan tartışma sonrası İslam’da federasyon yoktur gibi bir kavram ortaya çıkarsa İslam’da var olan mevcut düzenin de net olarak ortaya konması gerekmektedir.

Burada ümmetin birliğini sağlama noktasında görüşler ileri sürmek bugün en çok ihtiyaç duyduğumuz beklentilerdir. Aynı şekilde bu birlikteliğin nasıl sağlanması noktasında tekçi anlayışlardan uzak duracak bir modelin de bu tartışma içerisinde tartışılması ve mutabık kalınan bir sistemin de ortaya çıkması gerekmektedir

Eğer bu tartışmalar doğru zeminde yapılmaz, ulus devlet anlayışının yorumları din diye takdim edilir ve bu konuda da sessiz kalınırsa 1977-1978 döneminde olduğu gibi Kürt solcularının Türk solcularından ayrılma döneminin bir benzerini Kürt İslamcılar ile Türk İslamcıların yaşayacaktır. Bu bakımdan tartışma ve görüşler ileri sürülürken kendi ideolojik perspektifimizden ziyade İslam’ın evrensel ilkeleri ile hareket edilmeli bu ilkeler üzerinden çözüm yollarını ortaya koymalıyız.

Bu tartışma eğer bu şekilde ulus devlet mantığı ve yapay sınırlar üzerinden devam ederse, Irak Kürt Bölgesi ile ileride oluşturulacak olan bir federasyonun dini hükmü ne olacağını tartışmayı bırakın böyle bir şeyin haram olduğunu tartışmış oluruz.
Günümüz dünyası ne yazık ki boşluğu kaldırmıyor, bugün başkaları için istediğimiz bir hakkı kendi kardeşlerimiz için istemiyorsak, birileri de o hakları kullanarak başka yollar ortaya koyuyorsa, o zaman bize düşen Hakkı hakka teslim etmektir.

Bu tartışmada Selçuklu ve Osmanlı’nın kullandığı Kürdistan Coğrafyası ismini, yer adlarının iadesini, Kürtçe vaazı, Kürtçe eğitim ve benzeri meselelerde dinimiz ne diyor ulus devletimiz ne diyor bunları iyice ayırmalı ve ona göre bir davranış ortaya koymalıyız.
Hayrettin Karaman Hoca’nın başlattığı tartışma oldukça önemlidir geç kalınmış bir tartışmadır ancak yapılması gereken bir tartışmadır. Burada kişileri hedef almadan tartışmanın zeminini doğru yere oturtabilirsek bu hem Türkiye’nin hem Kürtlerin hem de ümmetin hayrına olur.

Yorum Yap

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Haber Ara