DİĞER İÇERİKLER

© Copyright 2023 - Timeturk İnternet Haber

Bu sitede yer alan tüm içerikler Timeturk'e aittir. Kopyalanması kesinlikle yasaktır.

A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Undefined variable: currency

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

A PHP Error was encountered

Severity: Warning

Message: Invalid argument supplied for foreach()

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

Türk açılımı

2009-09-09 04:36:00

Geçen yazımda ‘Demokratik Açılım’ın bütün yönleriyle ele alınıp bir yasa içinde gerçekleştirilmesi gerektiğinden söz etmiştim.
“Ana dili Türkçeden başka olanların, inancı çoğunluğun inancından farklı olanların hak ve özgürlüklerinin tam olarak verilmesini” istediğimi belirtmiştim.
Genel Başkanlık despotluğunun kaldırılması, siyasi partilere hazine yardımının kesilmesi, milletvekili dokunulmazlığının kaldırılması ve benzeri düzenlemelerle demokrasimizi daha demokratik hale getirmeliyiz.
Evet... Bütün bunları yapmalıyız. Ama...
Bu devletin kendisini TÜRK sayanlarca kurulduğunu ve ana dili Türkçeden başka olan milyonlarca insanın da kendisini TÜRK hisseden Türkler olduğu gerçeğini unutmamalıyız...
Tarhan Erdem’in araştırmasını hatırlıyor musunuz? Nüfusumuzun yüzde 86.1’i kendisini TÜRK hissediyormuş... Kendisini TÜRK hissetmemekle birlikte TÜRK’lüğü seven ve Türkiye Cumhuriyetine yürekten bağlı yurttaşlarımızı da bu orana eklediğinizde TÜRK’lük karşıtı olanların azlığında azlığı olduğunu görürsünüz.
Şimdi... Temel soru da burada başlar. Azlığın azlığı ve insanlığa karşı suç işlemiş olanların çizgisine girerek yapacağınız düzenlemelere ne ad verirseniz verin bu işin gerçeği ‘Uçuruma açılmak’ olur.
‘Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmak’ atasözü yeterince açıklayıcıdır ama bulgur falan da bulamazsınız.
Yüzde 10’u rahatlatacağınızı sanarak bir şeyler söyler, bir şeyler söyler ve yaparken yüzde 10’u da, yüzde 90’nın da duygularını derinden incitebilirsiniz.
Demokratik açılım mı? Elbette!..
Ve Türk açılımıyla birlikte...
Öncelikle Türkçeden başka dillerde eğitim sapmasını derhal durdurarak... Sonra Türkçeyi yozlaştıranlara karşı önlemler olarak ve şehirlerimizi Türk şehri görüntüsünden çıkaranları uyararak...
Türk demek Türkçe’nin taşıdığı kültür ikliminde yaşayan ve kendisini Türk hisseden insan demektir. Resmi dilin ve ortak eğitim ve haberleşme dilinin Türkçe olması vazgeçilmez
şart ve bütün yurttaşların yararına olan bir husustur.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti bütün imkânlarıyla Türkçe’ye ve Türk kültürüne sahip çıkmalı; milli kültürümüzü çağın bütün imkânlarını kullanarak insanımıza ve insanlığa yaymalıdır.
Bilmem hatırlıyor musunuz? Devletimizin kurucusu “Cumhuriyetimizin temeli
Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürüdür” demişti...
“Milli kültürümüzü çağdaş uygarlığın üzerine çıkaracağız” diye de eklemişti...
Çoğunluk dikdatoryasına hayır!.. Ama azlığın azlığının azgınlıklarına boyun eğip de azlık dikdatoryasına evet mi?
Diyorum ki bütün bu işler akıl ve bilimle çözülmesi gereken hassas işlerdir. Hele onun bunun isteklerine uyup ta bir şeyler yapılırsa gelecek felaketlerin ayrımında ancak
gelecek nesiller olabilir...
Hükümetimizin ‘Demokratik Açılım’ diye tanımladığı ama ayrıntısını açıklamadığı çalışmasından Türkiye için çok yararlı sonuçlar da çıkabilir; çok tehlikeli gelişmelere de yol açılabilir.
Açılımın içinde ne olursa olsun, mutlaka TÜRK açılımıyla desteklenmelidir. TÜRK’ün
ayranını kabartacak ve ‘yeter gayri’ noktasına getirecek düzenlemelerden ve hatta sözlerden kaçınmak aklın gereğidir.
Sonuç ne olursa olsun Türkiye’yi yönetenlerin, yönlendirenlerin ve dışarıdan yönlendirmek isteyenlerin unutmaması gerekir ki: Türkiye Cumhuriyeti Türkiye Cumhuriyeti’dir. Resmi ortak dili ve eğitim dili İstanbul Türkçesidir.

Görüş Bildir Bizimle Paylaş