İsrail yine yakıp yıkıyor... Gazze kan gölü... İnsanlar ölüyor, kalanlar her an ölümü bekliyor... Açlık ve sefalet kolkola...
Gazze'de cinayetler işleniyor. Gazze halkına karşı en kanlı terör uygulanıyor. Gazze insanlığın gözü önünde en ağır işkenceler altında...
Nerede insanlık ?..
Nerede insanlar ?..
Nerede Birleşmiş Milletler ?..
Dedemin doğduğu yıl bugün İsrail denilen yerde Yahudiler yoktu...
Benim doğduğum yıl İsrail devleti diye bir devlet yoktu... Uluslararası bir tasarım uygulandı... Önce Yahudiler Filistin'e göçtürüldüler... Sonra aralarına teröristler salındı... Filistin halkının topraklarına el konuldu. Halkın bir kısmı kaçıp başka Arap ellerine sığındı. Kalanlar varlık mücadelesi içindeler.
Artık olanlar oldu. 1948 yılında B.M. İsrail'i tanıdı. Ama İsrail bir türlü Filistinlilerinde insan olduğunu kabul etmedi.
İsrail'de sahip oldukları toprakla yetinmek istemeyenler var. ?Daha toprak... Daha su... Daha ırmak...? diyenler var. Büyük İsrail Tasarımı var.
Dahası, Büyük İsrail'in kurulmasına yardımı; Tanrı'ya yardım olarak görenler var. Hrıstiyan Siyonizm'i denilen akım İsrail halkının ihtiyaç ve isteklerini çoktan aşmış durumda. Neocanlar denilen belanın oyunları işleri çıkmazlara sürüklüyor...
Böyle bir Dünya'da yaşıyoruz. Ve bizler sıcak evlerimizde film izler gibi Gazze'nin acılarını izliyoruz.
Kınayanlar var... 'Kahrolsun' diyenler var...
'Biz de bir şeyler yapıyoruz' makamından cılız tepkiler ortaya koyanlar var...
Birileri vicdanlarının sesini köşelerine taşıyorlar. Birileri hiçbir şey olmamış gibi sağa sola bakıyorlar...
Bu iş sonunda bitecek... Gazzeliler de bitecek... Biraz konuşulacak... Zaman zaman yorumcular bugünleri hatırlayacak... Sonra unutulup gidecek... Yeni bir oyuna yeni gelişmeler için yeni katliamlara kadar...
İşlerin bir yanı böyle...
Öte yanından bakınca Ahmet Yesevi'nin sözleri aklıma geliyor:
?Zalimlerin ne haddine bizde günah...?
Evet günah bizde... Biz mazlumlarda. Yani zulüm görenlerde...
Niye Filistin halkının temsilcileri birleşmez. Neden aralarındaki görüş ayrılıklarını koruyarak vatanlarını korumakta tam eylem birliği yapmazlar.
Daha gerilere de gidebiliriz elbette günahlarımızı bilmek için...
Neden birileri aydınlanma, bilimde ve teknikte dirilme çağına giderken bizler kapılarımızı bilime kapattık?
Neden biz sanayi devrimini yakalayamadık?
Neden biz tefrika bataklığına saplandık?
Neden biz bize saldıranlara karşı kendimizi koruyacak donanımı oluşturamadık?*
Ama bunlar artık gerilerde kaldı. Şimdiden sonra yapılacak olan ne ise onu yapmalıyız.
Bugün mü?
Bugün biz Türkiye Cumhuriyeti denilen büyük ve itibarlı devletin yöneticileri olarak Gazze'ye sahip çıkmalıyız. Gazzelilerin derdi ile daha yakından, daha da yakından ilgilenmeliyiz. Ve Filistin halkının temsilcilerini bir araya toplamalı onların arasında birlikteliği sağlamalıyız.
Bu iş herkesten önce bizim işimiz.
Radikal
Yorum Yap