'Balam uzay nedir?' Soruyu soran Tavfik Hacıyev. Ahmet Bican Ercilasun'un romanını okurken anlamadığı bir sözle karşılaşmış. Laf olsun diye ve bilmeyeceğinden emin altı yaşındaki torununa sormuş: ?Balam uzay nedir?? Torunu anında cevabı vermiş: ?Kozmoz demektir dede...?
- Nereden biliyorsun?
- Dizilerden dede...
Azerbaycan'da güzel bir yemek evindeyiz ve Tevfik Muallimi dinliyoruz. Türkiye televizyonlarının zararlarıyla birlikte faydaları da var deyip örnek veriyor.
Kaşgarlı Mahmut Vakfı, Türkiyelilerin kurduğu Gençliği Yardım Vakfı ve Türkiye Üniversiteler Mezunları Derneği'nin birlikte düzenlediği 'Hoca Ahmet Yesevi İlmi Toplantısındayız.' Türkiye'den Prof. Hasan Kamil Yılmaz ve Prof. Mustafa Kara, Ömer Kayır ve Arif Emrahoğlu dolu dolu konuşmalar yapıyorlar.
Azerbaycanlıların hitabet gücü bilinir. Bilgi ile de beslenince ortaya görkemli konuşmalar çıkıyor.
Hayır! Çevirmene hiçbir biçimde gerek yok. Herkes birbirini anlıyor. Tek tük anlaşılmayan kelimeler olsa da onlarda akış içinde anlaşılıyor.
Azerbaycan'ın tek millet iki devlet olduğu tartışma götürmez bir gerçek...
Azerbaycan aydınları bilinçli insanlar. 'Türkiye ile övünüyoruz' sözü çok çok söyleniyor. Türkiye'nin iyi yönlerinden söz ediyorlar. Futboldaki başarılardan sevinç duyuyorlar.
?Bu boyda Türkiye niye?..?
diye başlayan konuşmalar da var. Onlar da eksikliklerimizi dile getiren kardeş eleştirileri...
Söz gelimi, Türkiye niye bir dünyanın önderi olacak güçte iken birilerinin ardına takılıyor?
Türk Devlet Birliği düşüncesi aydınlar arasında çok güçlü. Tek devlet değil, Devletler Birliği... Akla ve gerçeklere yakın olan da bu...
Türkiye insanın yüksek hamiyet duygusunun eseri saydığım Türk okulları başarıyla işlerini yapıyorlar. ÇAĞ'ın HİZMET'i buraya yerleşmiş.
Gençliğe Yardım Vakfı ise Türkiye'deki 'Aziz Mahmut Hüdayi Vakfı' çevresindeki hayırseverlerin Azerbaycan'da kurdukları bir vakıf... Sessizce büyük işler yapıyorlar.
Görev heyecanı içindeki insanlar Azerbaycanlılarla kaynaşmışlar, kendilerini sevdirmişler ve Türkiye'nin sevilmesine katkı sağlıyorlar.
TİKA etkinliğin destekçisi görevini hakkıyla yapıyor.
Büyükelçi Hulusi Kılıç temsilde ve hizmette en önde...
Yani anlayacağınız yine iyimserlik doluyum.
Ne zaman yurtdışına veya dış yurtlara gitsem aynı duyguları yaşıyorum. Türkiye büyük...
Türkiye önemli... Türkiye saygın... Türkiye'nin geleceği parlak...
Yurda dönünce çabucak karamsarlık kültürünün dalgalarıyla karşılaşıyorum. Televizyonlarda kimi haber sunucuları bile ?Bu işler sadece Türkiye'de olur... Burası Türkiye...? gibi sözlerini sıralıyorlar. Sanki
dünyanın her yerini biliyorlar... Halbuki o söylediklerinden her yerde oluyor. En gelişmişlerde de...
Bardağın boş olan yarısını elbette konuşmak gerekli... Ama dolu olan yarısını da unutmadan... Yoksa 'bizden hiçbir şey olmaz' saçmalığına saplanıp kalınır, diyorum...
Diyorum ki AB ile de ilişkileri bozmayalım. Girmek düşünden kurtularak... Batı dostluğumuzu ve işlerimizi daha da geliştirelim. Ama komşularımızın önemini unutmadan... İran ve Rusya'yı akılda tutarak... Türkiye'den bir şeyler bekleyen ülkelere sırtımızı dönmeden...
Dünyanın parlayan yeni güçlerini dikkatle inceleyerek...
En kolay ve en değerli birliğimizin Türk Devletler Birliği olduğu gerçeğini yok saymayarak...
Tevfik Hacıyev'in torununun bildiği kelimenin anlamının çağı yakalamak olduğu da bilinerek...
RADİKAL
Yorum Yap