12 Eylül öncesinin acı günlerinden güldüren olaylarda çıkıyordu. O dönem gençlerin bir bölümü karşıtlarına 'Komünist' derken; ötekiler de berikilere 'Faşist' diyorlardı. Bu arada daha aşağılayıcı olsun diye 'faşo' tabiri kullanılırmış. Bir olayda ülkücülerin eline düşen 'devrimci genç' kendisini kurtarmak için 'ayıp ettiniz ağabeyler bende faşo'yum' demiş, diye anlatılırdı.
Ergenekon'un tutuklama seline kapılan eski Yök başkanının basında başlıkları çıkan sözlerini görünce bu hikayeyi hatırladım: 'Ayıp ettiniz ağabeyler' demiyordu ama 'Ne Ergenekon'u ben Amerikancıyım' diyordu. Amerikancı olmakla birlikte aynı zamanda 'Türk Milliyetçisi' olduğunu da açıkladı, sonradan yapılan bir söyleşi de... Kendisini kutlamak gerek; hem açık sözlü oluşundan; hem de bu iki kimliğini bağdaştırmayı başardığından... Hem amerikancı hem Türk Milliyetçisi... Tam tanımıyla 'Amerikancı olan Türk Milliyetçisi...' Çok bilimlik bir yaklaşım doğrusu...
Türk Milliyetçiliği olmasının anlam ve önemini henüz anlayamadık ama amerikancı oluşunun gereğini de yaptı bu arada... 'Amerikan Emperyalizmi sözü palavra imiş...' Amerika Dünya'ya hayırdan başka bir şey yapmazmış.
Sunucu kendisine Irak'ı hatırlatınca ona da çok akılcı bir cevap verdi. 'Bush'un yanlışları Amerika'yı bağlamaz' 'Aferin... Demek ki Bush'un yanlışlarını kabul ediyor' diye sevinirken açıklamadığı üçüncü bir kimliği de ortaya çıktı: İsrailcilik. Meğerse 'İsrail'in Gazze'ye saldırısı ve uyguladığı katliam savaşın gereği imiş... Hamas İsrail'e 600 roket atmış ve beceriksizliklerinden ötürü İsraillilerden kimseyi öldürememiş. İsrail ise becerikli bir biçimde çocukların sığındığı okulları vurmuş' böyle diyor ve İsrail'i savunuyordu Bay Eski Başkan. Yani becerikli olduktan sonra savaşın gereği olarak vur vurabildiğin kadar...
Bu kişi sıradan bir insan değildir... YÖK'ün başında yıllarca oturmuştur. 'Türkçenin bilim
dili olmadığı' özdeyişini üretmiş ve bunun gereğini de başlatmış bir insandır. Yani Üniversitelerden Türkçenin çıkarılmasının yolunu başlatmıştır. O dönemde YÖK'ün Amerika'nın Meritokrasisine insan yetiştirmeyi amaçlayan düzenlemeler yaptığı söylenirdi.
Bu arada Eski Bay Başkanın bir Profesör için kullandığı söz de basınımızda yer aldı. 'O p... ile aynı örgütte miymişim...' Ne kadar edebi dil bilen bir Başkanımız varmış, meğerse...
Bütün darbelere karşı olan Bay Eski Başkan 28 Şubat'a yandaşmış... Öyleydi biliniyor da, bilmediğimiz bir şeyi öğrendik. Meğer 28 Şubat darbe değilmiş...
Ergenekon seli sürüp gidiyor... Ortaya ne çıkacak bilmiyoruz. Ama iddianamedeki ifadeler; tutuklanmak üzere olanların kamu oyuna yansıyan sözlerinin birçok gerçeği ortaya çıkardığı kesin...
Sözgelimi, demek ki bizim YÖK'ümüzün başında Amerika ve İsrail hayranı ama kendisini aynı zamanda Türk Milliyetçisi sayan birisi oturmuş...
Bu açık bir kazanım değil mi?
Yorum Yap