Dolar

42,7340

Euro

50,2835

Altın

5.952,46

Bist

11.338,88

Darbeciye ?hürriyet kahramanı? denmez!

19 Yıl Önce Güncellendi

2008-07-14 06:57:00

Darbeciye ?hürriyet kahramanı? denmez!
Kimdir Resneli Niyazi ve Enver Paşa? İttihat Terakki'nin iki önemli ismi... İkisinin de ortak özelliği, Abdulhamit yönetimine 'hürriyet!' isteğiyle başkaldırmaları!..
 
Resneli Niyazi için dağa çıkar. Halkı Abdulhamit yönetimine karşı kışkırtır. Sabotaj ve cinayet eylemleriyle nam salar. Binbaşı Enver de askeri üniformasına rağmen komitacılık/ darbecilik oyunu oynar. Siyasi cinayetlere karışır. Sabotajlar düzenler. İttihat Terakki, asker-sivil bürokratların kurduğu bir cemiyettir. Faaliyetlerini postacı Talat Beyin öncülüğünde Selanik'teki meşhur Mason Locası'nda sürdürür.

Tek amacı vardır: Darbe yapmak! Yönetime kendi isteklerini kabul ettirmek için silah da dahil her yönteme başvurmak! Askerin siyasete bulaşması İttihatçılıkla başlar. O gün bugündür askerler şu veya bu şekilde siyasetin içinde. İttihat Terakki'nin bir üyesi olan Mustafa Kemal'in, son İttihat Terakki kongresinde Enver'in bu siyasetine şiddetle karşı çıktığı bilinir.

Mustafa Kemal'in yaklaşımı bellidir: Asker behemahal siyasetten elini çekmeli! Siyasete ilgi duyanlar varsa üniformalarını çıkarmalı! Ordu üzerinden siyasete ağırlık koyan darbeci-komitacı anlayışlardan vazgeçilmeli! Abdulhamit tarafından 'hürriyet!' ilan edilir! Resneli Niyazi ve Enver İttihatçılar tarafından 'hürriyet kahramanı!' ilan edilir! Resneli'nin ömrü İttihat Terakki'nin İstanbul serüvenini görmeye yetmez. Enver, 'Hürriyet kahramanı!' olarak nam salar. Saraya damat olarak girer.

Kendini 'vatan kurtaran bir kahraman' olarak gören o zabitan ideolojisinin silahlı neferi olarak Enver yanına aldığı tetikçilerle Babıali'yi (Hükümet merkezini) basar. Vezirleri (Bakanları) öldürür, Sadrazamları (Başbakanları) azleder. Ezcümle; hükümet devirir, hükümet kurar! Kendisi de hükümetin en etkili ve yetkili veziri olarak hüküm sürer. Hem 'damad-ı şehriyari'dir, hem İttihat Terakki'nin en güçlü üç kişisinden biridir, hem de kabinenin en etkili bakanlarından...

Ama uğruna savaştıkları 'hürriyet!' gelmemiştir... 'Hürriyet' terki diyar eyler İttihatçıların devr-i istibdadında... İttihatçı cuntanın iktidarında 'hürriyet!' isteyenler susturulur...

Abdulhamit dönemini 'istibdat dönemi' olarak adlandıran İttihatçı darbeciler Abdülhamit dönemini aratırlar herkese. Baskının en alası, yolsuzluğun/yiyiciliğin pek alası, ayak oyunlarının dik alası, tasfiyeciliğin ve zulmün en koyusu bu dönemde olur... Pervasızca gün ortasında adam öldürmeler, siyasi cinayetler vs...

Meşhur 'Yiyiniz efendiler yiyiniz, aksırıncaya tıksırıncaya kadar yiyiniz!' dizeleri işte bu dönem için yazılmıştır. Niyetim bir tarih yazısı yazmak değil elbette. Demek istediğim şu: Binbaşı Enver gibi darbeci- komitacı birinin 'hürriyet kahramanı' olarak kabul edildiği bir ülkede yaşıyoruz. Kendini devletin ve ülkenin sahibi olarak gören bir ideolojinin, yani 'halaskaran- ı zabitan-kurtarıcı subaylar' ideolojisinin en namlı silahşörlerinden biri olan Enverci anlayışın hala bazı apoletli ve apoletsizler tarafından 'Atatürkçülük' biçiminde savunulduğu bir ülkede yaşıyoruz.

Mustafa Kemal, İttihat Terakki'nin son kongresinde bu darbeci-diktacı Enverci ideolojiye yenik düşmüştü. Ne yazık ki asker-sivil bürokrasinin başat ideolojisi Mustafa Kemal Atatürk'e rağmen Envercilik biçiminde devam ediyor. Neo-Enverizm, Atatürkçülük adı altında sürdürülmek isteniyor. İttihat Terakki'nin sistem içinden sökülüp atıldığını söyleyenler yanılıyorlar. Darbe yanlısı asker-sivil bürokratların tümü, günümüzde Neo-Enverci olarak karşımızda duruyorlar korkutucu yüzleriyle.

Ellerinden gelse tıpkı Enver gibi beyaz atlarına binip Babıali'yi basmaktan kaçınmazlar. Yakın geçmişte yapmadılar mı? 27 Mayıs darbesiyle hükümet devirip başbakanı idam sehpasına göndermediler mi? Aradaki tek fark, darbeciliğin biçim değiştirmiş olmasıdır. Günümüz demokrasilerinde Enver tarzı darbecilik artık sökmüyor. Ama Neo-Enverizm'in darbeciliği zamanımıza özgü.

Hem modern, hem post-modern... Görevliyken darbe yapamıyorlarsa sözüm ona sivil toplum örgütleri üzerinden darbeye zemin hazırlama yoluna gidiyorlar. Darbenin bin bir yolunu biliyorlar ne de olsa! Sahiden Atatürkçü olanlar, bu darbeci-komitacı Neo-Enverci çizgiyi ebediyen tarihe gömmelidirler.

Darbeciliğe karşı olan bir Genelkurmay Başkanını bile 'Atatürkçü' kabul etmeyen bir anlayış, ordu hiyerarşisini de tahrip ediyor. 'Atatürkçüyseniz 'karşı devrimciler'in iktidarına darbeyle son vermelisiniz, yoksa Atatürkçü sayılmazsınız!' anlayışı, en başta ordumuz tarafından mahkum edilmesi gereken bir zararlı anlayıştır. Darbeciye dün 'hürriyet kahramanı' diyenler, bugün 'Cumhuriyetin ve laikliğin sadık bekçisi' sıfatını takıyorlar!

Günümüzün Neo-Envercileri İlhan Selçuk'un şık olmayan gözaltına alınma biçimini eleştirirken, 27 Mayıs darbesiyle alaşağı edilip her türlü hakarete maruz bırakılan Başbakan Adnan Menderes'in bunu hak ettiğini söylemekten kaçınmıyorlar!

Ergenekon savcılarını yerden yere vururken o hukuktan bi-nasip Yassıada mahkemelerine sahip çıkmaktan ve kurulan darağaçlarını savunmaktan hiç de haya etmiyorlar nedense! İnsan da az biraz ilke olur, demokrasi; insan hakları ve hukuk bilinci olur değil mi? Baksanıza hâlâ 27 Mayıs için 'bayram' diyorlar utanmadan ve sıkılmadan.
 
BUGÜN
 

Yorum Yap

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
SON VİDEO HABER

Kontrolden çıkan otomobil kafeteryaya girdi

Haber Ara