Dolar

42,7342

Euro

50,2886

Altın

5.951,05

Bist

11.338,41

Daha çok ölüm mü olsun?

18 Yıl Önce Güncellendi

2009-10-30 07:38:00

Daha çok ölüm mü olsun?
Ölümü yüceltenler, yaşatmayı bilmiyorlar.

Kin ve intikam duygularıyla hareket edenler, affetmeye en olumsuz anlamları yüklüyorlar.

Daha çok ölüm olsun isteyenler var bu coğrafyada.

Onlar dağdan inenlerin devlet ve yargı yetkilileri tarafından “evinize hoş geldiniz” anlayışıyla karşılanmalarına ateş püskürüyorlar.

İstedikleri tek şey, daha çok sorun üretecek, kan ve gözyaşı dökecek bir cezacı mantık.

Oysa oradaki devlet ve yargı yetkilileri artık hiçbir ölüm olmasın, annelerin gözyaşları dökülmesin diye devlet olmaklığa yaraşır bir davranış sergilediler.

Gelenler tıpkı 10 yıl önceki gibi tutuklanmış olsalardı, ağır cezalara çarptırılmış olsalardı, sorun çözülmüş mü olacaktı? Ölen evlatlarımız geri mi dönmüş olacaklardı?

“İnsinler, ama cezalarını çeksinler!” diyenler, bilerek ve bilmeyerek daha çok ölüm sürecine kapı aralayanlardır.

Önümüzde fazla bir seçenek yok.

Ya dağdan inmelerine izin vereceğiz.

Ya da dağda kalmalarını isteyeceğiz.

Dağda kalmaları daha çok ölüm anlamına geliyor.

“Son terörist imha edilinceye kadar!” mantığının arkasına sığınanlar, hepimize kaybettiriyorlar.

Kaybedecek bir tek günümüz yok artık.

Bu ülkenin çocukları birbirlerine ölüm kusmamalı artık.

Bu yüzden dağ sorununu çözmemiz lazım.

Herkes sadece kendi ölüsüne ağlarsa, sadece kendi acısı üzerinden intikam türküleri çığırırsa, hep birlikte kaybedeceğimiz bir sürece girmiş oluruz.

Ölenlerin tümüne sahip çıkan, acıları da sevinçleri ortaklaştıran bir yeni anlayışa ihtiyacımız var.

***

PKK’nın dağdan inmemesi gerektiğine inanan militan-politik Kürtçülerimiz Kürtlere kaybettiriyorlar.

PKK’nın dağdan inmesine veya indirilmesine hiddetle ve şiddetle itiraz eden militan-politik Türkçülerimiz ise Türklere kaybettiriyorlar.

Ne yapıp edip bu sorunu çözmemiz lazım.

Yoksa bu kan hepimizi tutacak.

Yüreğimizi istila etmeye başlayan kin ve intikam duyguları bizi insanlığımızdan uzaklaştıracak.

Sonrası hepimizin felaketi olacak dostlar!

Ya hep birlikte kazanacağız, ya hep birlikte kaybedeceğiz.

Tek yanlı zafer çığlıklarına gerek yok. Teslimiyet ve mağlubiyet edebiyatına gerek yok.

***

Acılarımız da sevinçlerimiz de ortak olmalı bizim.

Dağdan inen evlatları için sevinen Kürt ana, asker oğlunu yitiren Türk ananın acısını yüreğinde hissetmeli. Onun acısına duyduğu saygıdan ötürü sevincinin yanlış anlaşılabileceğini bilerek hareket etmeli.

Gencecik asker evladını yitiren Türk ana, dağlarda evladını yitiren Kürt ananın acısını kendi acısı bilmeli. Onun acısına da saygı duymak gerektiğini unutmamalı.

Başka evlatlarımız ölmesin diye analarımızın yürekleri buluşmalı ilkin.

İşte o zaman bütün sorunlarımızı çözeriz.

***

Görünen o ki, “kana kan intikam!” diye bağıran bir avuç meczubun dışında Türkiye toplumunun makul çoğunluğu dağdan inişleri memnuniyetle karşılıyor.

Türkiye toplumunun hassasiyetlerini tahrik ederek süreci zora sokan iniş biçiminden bir avuç militan meczubun dışında Kürtlerin kahir ekseriyeti de rahatsız.

Hala politikanın o ruhsuz, o yüreksiz, o hesapçı dilini esas alanlar başka bir hesaplaşmanın peşindeler.

Dilleri barış diyenlerin davranışları barışla uyumlu değil.

Dahası, barışa giden yolun önünü takıyor.

Dağdan inişe değil ama iniş biçimine haklı olarak itiraz edenlerin hassasiyetlerini anlamayan politik Kürtçülerimiz süreci sabote etmeye çalışanların değirmenine su taşımaktan öte bir iş yapmadıklarını anladıkları gün çok şey değişecektir.

Türk anne öfkesini haklı olarak dile getirirken kendisini kullanmak isteyen o siyasetçi kılığındaki savaş baronlarının ekmeğine yağ sürmemek gerektiğine inandıkları gün çok şey değişecektir.

Anaların yürekleri buluşmalı ilkin.

***

Barış için iki ele ihtiyaç var biliyorum.

Affetmeden barış olmaz, biliyorum.

Karşılıklı olarak acılarımızı yüreğimize basarak hepimizi sevindirecek bir büyük buluşmaya kapı aralayacak bir anlayışı kuşanmalıyız diyorum.

Biliyorum, ölümden beslenenler, affetmeyi taviz olarak değerlendireceklerdir.

O savaş baronlarına inat birbirimizi affetmeliyiz.

Birbirimize yeni bir hayat için şans tanımalıyız.


Star

Yorum Yap

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
SON VİDEO HABER

Kontrolden çıkan otomobil kafeteryaya girdi

Haber Ara