Dolar

42,7342

Euro

50,2886

Altın

5.951,05

Bist

11.338,41

Başbakan'ın Irak gezisi nasıl okunmalı?

16 Yıl Önce Güncellendi

2011-04-03 09:18:47

Başbakan'ın Irak gezisi nasıl okunmalı?
Irak, Osmanlı’nın Bağdat, Basra ve Musul vilayetinden oluşan bir ülke.

Irak’ın demografik yapısı, etnik ve mezhebi bakımından çeşitlilik arz ediyor. Aynı etnik aidiyete mensup olanlar bile mezhebi olarak birbirinden farklılar. İşin gerçeği, Irak’ın Kürdistan bölgesi dışta tutulacak olursa denebilir ki Irak’ta mezhebi aidiyet etnik aidiyetin üstünde bir değere ve belirleyiciliğe sahip.

Irak’ta etnik olarak Araplar çoğunlukta. Kürtler ikinci sırada. Türkmenler ise nüfusun en az bölümünü oluşturuyor.

Arapların büyük bir çoğunluğu Şii mezhebine mensup. Bir kısmı da Sünni. Kürtlerin tamamına yakını Sünni, çok az bir kısmı Şii. Türkmenlerin önemli bir bölümü Şii, bir kısmı ise Sünni. Kerkük ve civarındaki Türkmenler için mezhebi kimlik etnik kimlikten daha öncelikli. Erbil Türkmenleri hem Sünni, hem de Türkmen aidiyetlerini aynı anda sahipleniyorlar.

Başbakan’ın Bağdat, Necef ve Erbil seyahati, Irak’ı bir bütün olarak kendinden bilen ve sahiplenen yeni dış politika anlayışının ifadesi olarak okunmalıdır.

Başbakan Erdoğan’ın Bağdat’ta verdiği mesajlar, Türkiye’nin tarihsel misyonuna ve büyüklüğüne yakışır nitelikteydi.

Başbakan Irak’ta etnik ve mezhebi çatışmaları körükleyerek kendilerine iktidar alanı açmak isteyen ülkelerin tersine etnik ve mezhebi farklılıkları kardeşlik temelinde anlamlı bir bütünlüğe dönüştürecek yeni bir anlayışın taşıyıcı aktörü olarak Iraklı kardeşlerinin yanında olduğunu önemle hatırlatıyordu.

“Biz Irak’a bakınca petrol görmüyoruz. Bizim kardeşlik anlayışımız her türlü siyasi çekişmenin ve çıkar ilişkilerinin üstündedir!” diyordu.

“Biz Irak’ı oluşturan tüm etnik ve mezhebi gruplara karşı eşit mesafede duruyoruz. Hepsini kardeşimiz olarak bağrımıza basıyoruz” diyordu.

Bu mesajların anlamı açıktı: Türkmenler ve bir kısım Sünni Araplar üzerinden Irak’ta politika inşa etmeye çalışarak kendini etkisizleştiren ve soruna dönüştüren Türk dış politikasına elveda!

***

Başbakan’ın Şii-Sünni kardeşliği vurgusu, yaptığı kabir ve mescit ziyaretleriyle müşahhas bir anlama büründü. Bağdat’ta Şiilerin büyük imamlarından Muza Kazım’ın kabrinin yanısıra Sünni mezhep imamlarından Ebu Hanife Hazretleri’nin, Necef’te de Hz. Ali Efendimiz’in kabrini büyük bir ihtiramla ziyaret etmesi anlamlı bir tablo oluşturuyordu.

***

Başbakan Erdoğan’ın etnik, mezhebi ve siyasi nedenlerle çatışma halinde olan tüm tarafları bir araya getirerek Irak’ın bütünlüğünü ve kardeşliğini sağlamaya dönük samimi çabaları burada karşılığını bulmuş.

Irak’taki siyasi aktörler üzerinde sözü geçerli tek lider olarak anılıyor olmasının sebebi de bu.

Başbakan Irak halkının gözünde tam bir kahraman.

“Mazlumların lideri” sloganı bunun bir ifadesi.

Ayetullah Sistani’nin Başbakana Ortadoğu’da yüklendikleri bu yeni role ilişkin övgü dolu sözlerde bulunması, Şii-Sünni çatışmasının gündemde olduğu Bahreyn’e de el atmaları çağrısında bulunması bu bağlamda önemli.

***

Barzani’nin Erdoğan’ı karşılama biçimi, Erdoğan liderliği için sarfettiği sözler, hatta bir adım ileri giderek Türkiye Kürtlerini Erdoğan’a destek vermeye çağıran sözleri iki mesaj içeriyordu. Birincisi, Iraklı Kürtlerin Erdoğan’ı kendileri için de büyük bir şans olarak gördükleri. İkincisi, Türkiye Kürtleri için de tarihsel bir şans olarak gördükleri.

Gezinin Erbil ayağından MHP ve BDP’nin duyduğu rahatsızlık, sorunlardan beslenenlerin nasıl ortaklaşabildiklerinin de apaçık bir göstergesi.

AK Parti içeride herkesi kendinden bilen anlayışı başarılı bir dış politika hamlesine dönüştürerek hem “Yeni Türkiye”nin, hem de “Yeni Ortadoğu”nun şekillenmesine öncülük ediyor.

Türkiye kendi tarihine dönüyor.

Türkiye tarihsel rolünü herkese kazandıracak yeni bir anlayışıyla başarıyla yürütüyor.

“Nerede kalmıştık?”

Sevgili okurlar, Kanal 24’te hafta içi dört akşam Nagehan Alçı ile yaptığımız “Nerede Kalmıştık?” programından milletvekilliği adaylık başvurum dolayısıyla ayrıldığımı bilgilerinize sunarım. Bundan böyle programı Ahmet Kekeç kardeşimle Nagehan Alçı birlikte sürdüreceklerdir. İkisine de başarılar dilerim.

Yorum Yap

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
SON VİDEO HABER

Kontrolden çıkan otomobil kafeteryaya girdi

Haber Ara