Karanlığın siyasetin üzerine düştüğü ve anlam kaybettiği günlerde ve siyasetin kokuştuğu bir ortamda temiz kalabilen adamlardan bir adamdır Muhsin Yazıcıoğlu. Az kalalım öz olalım siyasetinden uzak duran ve az olmanın çokta büyük bir zaaf olmadığının biliniciyle bir siyasi hareket oluşturmuştur. Her zaman nerde durması gerektiğini bilmiş kendi şahsiyetini ve düşüncesini benliğini MHP'den ayrılarak kimlik ya da etnisite üzerinden siyaset yapmayı kendine göre oldukça yanlış bulmuş. Milliyet daha önemli olanın inanç olduğunun şuuruyla siyaset oluşturmuştur. Adam gibi adam olmanın en büyük göstergesi olarak ta 28 Şubat gibi anti-demokratik damarsız post modern bir darbeye tepki koymuştur ve küçük hesapların adamı olmamıştır.
Helikopterin düştüğünü ilk duyduğumda enkaza ulaşılmasının çokta zor olmayacağını düşünüyordum çağ atlamış, bütün ülkeyi demir ağlarla örmüş bir ülkenin vatandaşı olarak. Aradan tam 20 saat geçmesine rağmen hala ulaşılmamış olması emniyet ve güvenlik görevlileri kurumlarına sahip olan bir devletin ayıbı ve acziyeti olarak görüyorum. Bütün insanların, insanlığın canı kıymetlidir. Dağcı bir vatandaşımızın dahi bulunamaması büyük bir ayıpken içinde acaba suikast olabilir mi şüphesi taşıyan ve ülke siyasetinde önemli olan birinin düştü helikopterin enkazına ulaşamamak da daha büyük bir ayıptır.
Teknolojisini farklı ülkelerden sürekli sübvanse eden teknoloji üretmekten daha çok siyaset üreten kurumların kendisini ciddi olarak sorgulaması gerekir. Bir anlamda kafalarını ellerinin arasına alıp biz ne hal ediyoruz diye düşünmeleri gerekir. İthalata alışmış olanlar helikopter enkazını araması için Amerika, İsrail ya a Yunanistan'dan ekipler getirmesine şaşırmam çünkü mercimeği bile ithal etme acziyetine sahip olan bir devlet bunu yapmakta acizlik gösterebilir. Bu tür vakıalar bizim kurumlar olarak aynaya bakmamıza kendimizi sorgulamamıza neden olmalıdır. Sorgulayan ve eleştirenleri devlet düşmanı, vatan haini, eyyamcı diye yaftalamak ancak küçük beyinlerin işi olabilir.
Ufukta karanlığın içine doğru giden helikopter aslında acizliğimize doğru olan bir uçuştur. Silah teknolojisi dediğimiz sadece bir G-3 ten mi ibarettir? Silah teknolojisini üretecek konumda olanların şimdiye kadar yapmış oldukları projeler nelerdir? Öfkeliyim kızgınım aklımın durduğu vicdanımın ürperdiği isyan ettiği bir konumdayım. Yunus'u bir balığın karnında koruyan, Peygamberi Hz. Muhammed'i mağarada koruyan, her şeyi gören işiten ve alemin sahibi Malik olan Rabbe Yazıcıoğlu ve arkadaşlarını koruması için dua etmekten başka elimden bir şey gelmiyor?
Yorum Yap