Dolar

42,6940

Euro

50,1988

Altın

5.922,26

Bist

11.456,34

Seçimler, Ak Parti ve Saadet Partisi

18 Yıl Önce Güncellendi

2009-03-30 11:52:00

Seçimler, Ak Parti ve Saadet Partisi

SEÇİMLER, AK PARTİ VE SAADET PARTİSİ

 

Köklü bir kültür ve geleneğin siyaset anlayışının, var olan tüm siyaset anlayışlarından daha farklı ve daha asil olması gerektiğine inanıyorum. Fakat görünen manzara bize göstermektedir ki farklı ve asil siyasetin ortada olmayışı ve buharlaşmış olduğudur. ?Ümmetimin rahmeti ihtilaftır.? Peygamber sözündeki iki anlamlı kavramdan birini düşmanlık diğerini zahmet anlayan zihin sahibi insanların yaşadığı coğrafyalar söz konusudur.        Aklıma ve gözümün önüne bundan yaklaşık dokuz yıl önceki FP partisinin Olağanüstü seçim kurultayı ve Bülent Arınç'ın bu ayrılmayı hissedişinin sonunda ağlamaklı cümleleri geliyor. Bana göre büyük yarılmanın ilk göstergesi bu kongreydi. Ülke hizmetine katkıda bulunan ve Müslümanların siyasette, ekonomide, eğitimde, bürokraside ticarette gelişmesini ve büyümesine vesile olan kıymetli büyüğümüzü riyaset duygusunun esir alması sonucunda Abdullah Gül'ün karşısına Recai Kutan'ın çıkarılmasına yol açmıştır.  

 

Siyaset; maksimimum beklentileri maksimum oranda karşılama sanatıdır. Toplumsal teveccühün Abdullah Gül'e ve arkadaşlarına olduğunu bile bile ihtiyarlar bu teveccühü tamamiyle görmezden gelmişlerdir. Nitekim birileri Amerika böldü bizi (şu Amerika nelere kadir her şeyi gören, işiten yapan bir güç!) diye türkü çığırsa da olan olmuş bir yıl sonra yeni bir parti kurulmuştur.  Tesanüd, uhuvvet, sabır, basiret ve feraset gibi kavramlarla yaşaması gereken Müslümanlar siyasetin köksüz kavramları ve karakteri karşısında yamulmuşlar, birbirlerini harici mantıkla ve söylemlerle suçlamışlardır. ?Birleşin, Birleşin? feryatlarını meydanlarda atan bir kadıncağızın gösterdiği uhuvvet ve tesanüd duygusunu dahi sergileyememişlerdir. ?Brleşin, birleşin? duygusu İslam kültürünün havuzundan uzak duran iki partiyi birleştirerek seçime götürmüştür. İslam kültürünün havzasından beslenenler ise birbirlerini kırıcı bazen hakarete varan incitici ve kırıcı davranışlarda bulunmuş harici zihniyetiyle hareket edenler olmuştur. Birbirilerine sevgiyi ve hoşgörüyü bile fazla görmüşlerdir. Bazı iyi niyetliler ise Hoca ile talebeleri arasında danışıklı dönüşüklü bağlantı kuruyordu. Ne alakası varsa bu danışıklı dönüşüklü ilişki yerel seçimlerde bazen bir ilin kaybedilmesine bazen bir önemli ilçelerin (Ataşehir, Kartal vb.) kaybedilmesine yol açıyordu. Bende böyle bir şey olmasını can-ı gönülden isterim ama saf olmanın da anlamı yok. Son seçimlerde kanal kanal gezip bir anlamda CHP'ye çalışma gayreti içerisine (belki istemeden) girilmiştir. Nitekim tabandan şu söylemleri de bizzat işittiğimi biliyorum.  ?AKP olacağına CHP olsun daha iyi?. Bırakın tabanı bizzat prensimiz! (Fatih Erbakan) bunu söylemiştir. SP gücünü Ak Partiye yerel seçimlerde il ya da ilçe kaybettirme olgusundan hareketle hissettirmeye çalışmaktadır. Nitekim son yerel seçimlerde alınan sonuçlarda bunun en büyük göstergesidir.    

 

Aynı ranzalarda yatanlar, aynı tekkede çorbaya kaşık sallayanlar birbirlerine kaşığın sapını göstermeye başlamışlardır. Bu kaşığın sapını gösterme eylemlerini aracı olanlar ne yazık ki bu camianın dışında olanlardır. Bunun birilerinin isteyerek yada istemeyerek nasıl tetiklediğini biliyorum. Bu bilgimi ilk defa timetürk okurları ile paylaşmak istiyorum. 2000 yılının Temmuz ayında R.Tayyip Erdoğan'ı evinin altındaki ofisine ziyaretine gittiğimde görüşürken telefonu arandı ve telefondaki kişi Nazlı Ilıcaktı. Nazlı Ilıcak birinin çocuklarının düğününe gidileceğini fakat orada Hoca'nın ekibinin de olacağını gidilip gidilmeyeceğini soruyordu. Konuşmadan anladığım kadarıyla Nazlı Ilıcak bunun sorun olabileceğini anlatmak istiyordu. Tayyip Erdoğan kökenlerinin ve kültürünün kazancıyla bunun sorun olmayacağını ve onlarla beraber olmanın mahsurunun olmayacığını söylüyordu. Tayyip Bey'in bu konuşması o zamanları kendisine olan hayranlığımı daha da artırmıştır.

 

Yaşanan kırılmaların, kırgınlıkların ve ayrılıkları şimdi muhasebe etme zamanı gelmiştir. Kırk yıllık bir siyasal geleneğin temsilcileri çok karakterli, duyarlı hareket etmeli ve birbirlerini anlamaya çalışmalıdır.

 

Not: Sonraki yazılarımda bu ayrılığın nedenlerini ve izlerini sürmeye, son yerel seçimlerin tahlilini yapmaya devam edeceğim. 

 

 

Yorum Yap

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Haber Ara