SALÂLAR ARAP LİDER YÖNETİMLERİNİN ÇÖKÜŞÜ İÇİN OKUNUYOR*
Bu yazı aciz bir kalem sahibinin elinden bir şey gelmeyince dilinden/kaleminden döktürdüğü öfkedir. Öyle kelimeler yazmak isterim ki yazdığım yazı şahsiyetsiz bir bedeni ortasından ikiye bölen, paranın, üçkâğıtçılığın yetimin ve müminin haklarını esirgemeden yiyen devşirme kodamanların saltanatlarını kökünden yıkan bumerang etkisi yapsın. Ama olmaz biliyorum ki paslı kulakların katmanları arasında yitip gidecek gariban bir yazı, biliyorum ki asaletini ve canlılığını kaybetmiş gözlerden yitip giden meçhul bir yazı, süngere dönmüş beyinlerin kıvrımlarında hiçbir karşılık bulmayacak bir yazıdan ibaret kalacak şehitlerimizin ardında. Her ne kadar güçlü şeyler yazarsam yazayım Malcom'un dediği ?kalk ve bir taş at? etkisini uyandır/a/mayacak. Tank taşlayan çocukların yanında aciz ve basit kalacaktır ne yazılırsa yazılsın.
?Ben ki kocamış bir yaşlıyım. Kurumuş iki elim, ne kalem tutuyor ne de silah!? diyen Şeyh Ahmet Yasin yani Etfalu'l-Hicara'nın/Taş Çocuklarının dedeleri ?Allah'ım! Ümmetin suskunluğunu sana şikâyet ediyorum!? diyordu ümmetin acizliği içinde. Şikayet edildik ey ümmet haberiniz var mı? Dualı bir dedenin Sevgili Rabbine şikayet edildik. Bu yaşlı adam bütün atıllığımızı şöyle dile getiriyordu:
Siz ey Müslümanlar! Suskun ve aciz, helâk olmuş ölüler!
Ey ümmetin liderleri, ey ümmetin halkları!
Ve ürperen serzeniş ve seslenişle haykırıyordu hayretini gizleyemeden ?Akıtılan kanlar, dokunulan ırzlar, çiğnenen hürmetler, yetim bırakılan çocuklar, oğlunu yitirmiş anneler, dul kalmış kadınlar, yıkılmış evler ve ifsat edilmiş ekinler aşkına, sana şikâyette bulunuyorum.? Diye sesleniyordu yılların yorgunluğuyla. Büyük ve asil bir Şakinin şikayetleri çınlayacak bir ömür boyu kulaklarımızda. Çektiğimiz eylemsel ve söylemsel numaralar olan ?üzgünüz, kınıyoruz, düşündürücü, Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste? icraatları da kurtaramayacak. Biz aciziz ve iradesiziz İsrail mallarına ambargo uygulayabilecek güçlü bir inanmışlığı bile gösteremezken.. Şakinin şikayetleri daima kemirecek vicdanlarımızı. Firs leydilmiz Naomiyle[1] Müjganla ağlaşır gibi ağlaşırken dudaklarımızda artık ?Noamiyle ben ağlaşırdık? mısralara dökülecek.
?Benim adım Filistin. Onu değil benim bedenimi parçalayın.?[2] diyen Selahaddin'i yeniden çağıran küçük kızın sesini her yankısal duyuşumuzda yutkunup bu sesin sarsıntısıyla her gece uyanacağız.
Yıllar önce Hüsnü Mahli'den işitmiş olduğum ?bağımsız Filistin'i Arap ülke liderleri istemiyor.? sözünü şu an daha iyi anlıyorum. İşbirlikçi Abbas ve dut yemiş bülbül gibi susan tavus kuşuna benzeyen İslam ülkelerinin liderlerinin hazin durumunu gördükçe. Evet Başbakan Erdoğan İslam ülkeleri arasında en aktif en sert politikayı gösteren liderlerinden biridir. Ama bu yetersizdir. Bir avuç askerle bölgede huzuru yaşatan bir medeniyetin ve imparatorluğun evlatları olarak tarihinin son deminde Ulu Hakan Abdulhamit'i çıkaran bu toprağın çocukları için yetersizdir. İsrail'in bu saldırıları karşısında suskunluk gösteren Ortadoğu'da İslam ülkeleri despotik ve kukla liderler kendi sonlarını hazırlamaktadırlar böyle davranarak. Bu yaşananlar fırtına öncesi sessizliktir. Bu sessizlik kopacak büyük gümbürtünün büyük alametidir. Bir Cuma salâsı ve namaz sonrası yönetimini sallayacak kitlelerin sessiz birikimi ve kinidir. Arap ülke halkları yönetimini imtihandan geçiyor ve sert bir öğretmen edasıyla notunu çakacaktır bu şımarık ve umursamaz öğrenci konumunda olan liderlerine ve yönetimlerine. Eğer Kur'an okumaya devam ediyorlarsa tabii ki?
* Bu başlık kıymetli büyüğüm Abim Yusuf Kaplan'ın başlığından mülhem oluşturulmuştur.
http://www.timeturk.com/Yusuf-Kaplan-Canlar,-dunya-sisteminin-cokusu-icin-caliyor-7539-yazisi.html
[1] http://www.timeturk.com/First-Ladyler-Gazze-icin-toplaniyor-44972-haberi.html
[2] http://www.timeturk.com/video.php?id=296
Yorum Yap