Ortadoğu'da okunan salalar ve devrilen diktatörler
16 Yıl Önce Güncellendi
2011-02-01 11:07:10
Oysaki devrim dünya Müslümanlarına çokta uzak olmayan bir tarihsel gerçekliktir. Siyasette, ekonomide, kültürde, toplumsal yaşamda ve kültürde hatta bireysel yaşantıda ve içsel dünyada bir Müslüman her an devrim gerçekleştirebilecek köklere sahiptir. İki yıl önce "Salâlar
Arap Lider Yönetimlerinin Çöküşü İçin Okunuyor" yazımda Ortadoğu
rejimlerinin sonunun yakın olduğunu yazmıştım. Bu bir kehanet falan değildi kaçınılmaz bir son ve görünen manzaranın serencamıydı. 1950 sonrası sömürgeci ülkelerin miras olarak bıraktıkları valilerin elli küsur yıllık yönetimi uzun bir dönemdi. Bu dönemin ömrü bu kadar olmalıydı çöküşü gecikti bile.
İradi ya da gayri iradi olsun Başbakan'ın ağzından çıkan 'one minute'
çıkışı daha önce Arap halklarının gözünde popülaritesi olan Tayyip Erdoğan'ın popülaritesini daha da artırdı. 'one minute' çıkışı Ortadoğu hakları için bir direnç ve umut kaynağı oldu. Bu isyan Ortadoğu'ya yaptığım gezide bizzat "bizim liderlerimiz neden 'Erdogan'a benzemiyorlar" diyen bir halkın lider arayışıdır. Devrimin en büyük nedenlerinden biri de Filistin davasına duyarsızlık gösteren Arap yönetimlerin duyarsız tavırlarıdır. Unutmamak lazım ki bu devrimci isyanın arkasında 'Mavi Marmara' etkisini ve faktörünü unutmamalıyız. Mavi Marmara'yı hafife alanların ferasetsizliğin göstergesidir.
Evet, salalar okunmuştur şimdi cenazeler kaldırılıyor her ölüm yeni bir diriliştir. Yeni dirilişlerin ve doğumların varlığı doğurgan bir karaktere sahiptir. Önemli olan bundan sonra olacak olanlar ve yapılacak olanlardır. Dengesiz bir gidişat var gibi görünüyor.
Toplumsal tabanı olan Tunus'ta Raşid el Gannuşi ve Mısır'da İhvan-ı Müslim hareketinin akıllıca hamleler göstermek zorundalar. Siyasetsiz bırakılan bu coğrafyanın nasıl bir siyasi tecrübe üreteceği de üzerinde durulması gerekilen diğer önemli bir meseledir. Bakalım görelim "Mevlâ görelim neyler. Neylerse güzel eyler."
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Haber Ara
Yorum Yap