Dolar

42,6940

Euro

50,2029

Altın

5.909,30

Bist

11.456,34

Modernite ve Jackson ölürken

18 Yıl Önce Güncellendi

2009-07-05 11:04:00

Modernite ve Jackson ölürken

 

Çocukluk yıllarımda çocukların ve gençlerin hayran olduğu Küçük Emrah, Küçük Ceylan, İbrahim Tatlıses ve Müslüm Gürses gibi isimlerin arasında yabancı bir isim olan dönemin hippisi sayılabilecek Michael Jackson'un bulunması oldukça düşündürücüydü. O yıllarda İngilizcenin bugünkü kadar fazla bilinmemesine ve konuşulmamasına rağmen Jackson'un dinlenilmesi üzerinde sosyolojik tahlillerinin yapılması gerektiğini düşünüyorum.            

Batı dünyasının gelmiş olduğu aşamanın en büyük göstergelerinden biri olan Jackson'un giyimi, mimikleri ve hareketleri Batı modernitesine bir isyan gibi durmaktaydı ama Jackson batı değerlerini tamamıyla benimsemiş uygarlığın efendisi (aslında kölesi) psikolojiyle hareket etmekteydi.  Jackson derisinin renginden ve cinsiyetinin halinden sıkılmış modern dünyanın melez bir çocuğudur. Jackson bir tarla zencisi olmaktan daha çok ev zencisi gibi yaşamaktaydı.  Malcom geçmişte var olan ?hizmetkar zenci ve tarla zencisi? kavramlarının açılımını şu şekilde yapıyor; hizmetkar zenci patronuyla birlikte yaşayan, güzel yiyen ve giyinen, tavan arasında yaşayan, efendisin evi için canını veren, efendisinin evi tutuşsa efendisinde daha çok çalışıp yanan evi söndürmeye çalışan, efendisi hasta olunca ?hasta olduk? diyen, tarla zencisinin ?kaçalım? teklifini ?buradaki rahatı nerede bulurum? diyerek tarla zencisinin teklifini reddeden onu ?çılgınlıkla? suçlayan Afrika'da benliğini bırakan zencidir. Kendisini de tarla zencisi olarak niteleyen Malcom'a göre tarla zencisi sayısı oldukça çok olan, artıkları yiyen, hayvanların dışkısını ve dışarıdaki iç organlarını yiyen, sabahtan akşama kadar dövülen ahırlarda yatıp eski püskü giyen, efendisin evi yansa gördüğü eziyete karşın rüzgarın esmesi için içinden dua eden, kaçalım teklifini gidilecek her yer buradan iyi diyen haklı bir asidir.1

Modernlik içinde tuhaflıkları barındıran bir süreçtir. Nitekim Baudrillard bu süreçte şu soruların ortaya çıktığını söyler. Sibernetik devrim ?Ben bir insan mıyım, bir makine mi??, gelmekte olan genetik devrim: ?Ben bir gerçek miyim sanal bir klon mu? tuhaf sorularını getirirken cinsel devrim ise ?Erkek miyim ben kadın mıyım?? tuhaf sorusunu doğurmuştur.2 Bu bulanıklığın en önemli göstergeleri ve medyatik isim M. Jackson'dur. Ona göre transseksüelliğin çağına girdiğimizin ve kültürümüzün köklü bir biçimde transseksüel-leştiğinin bazı göstergeleri vardır. Transseksüelliğin ve trans-estetiğin aynı çizgiye gelmesinin göstergesi M. Jackson'dur. M. Jackson ırklar sonrası yeni ırkın kusursuz bir melezliğin öncüsü iken Madonna ise paradoksal olarak çağımızın çılgın soğukluğunu bedeninde cisimleştirmiş günümüz örneğidir.3

Bu fraktal aşama içinde birçok sorunlar ve zorluklar taşımaktadır. M. Jackson'un dramatik ölümü fraktal evrenin en önemli göstergesidir. Ne siyah ne beyaz bir ten, ne erkek ne kadın bir cinsiyet, Müslüman mı Hıristiyan mı olduğu bilinmeyen hangi dine göre defnedileceği bile muamma, kimliğini hiç netleştiremediğimiz yüzü ile alışılmışın dışında olan M. Jackson medyanın ürettiği gerçekdışı bir algı, imge popüler kültürün sentetik mitiydi.

Değerin yapısallaşması simülasyon toplumunu, M. Jackson gibi travestiler ve transseksüeller ise bu aşamanın göstergesi olan değerin fraktal aşamasını doğurmuştur. Yapay ve melez M. Jackson Baudrillard'ın var olduğunu söylediği simülasyon evreninin gerçeklik dışı bir algısı ve zamanın ruhu/zeitgeist bir fenomendi. 

Simülasyon düzenin en büyük göstergesi olan -ne siyah ne beyaz, ne erkek ne dişi olan bu çağın melez çocuğu- M. Jackson gelmiş olduğumuz trans-estetik aşamanın göstergesidir. Jackson kendisinin bir tarla zencisi olduğunun farkına sonradan varan bir fenomendir. Nitekim müzik yapımcılarının zenci şarkıcılara beyazlara göre daha fazla haksızlık yaptığını iddia etmişti. Aslında ölen Jackson değil insanı konumundan çıkarıp sömürgeleştirme ahlakını yaygınlaştıran, Jackson'u insani olma konumundan ve değerlerinden koparan köksüzleşmesini sağlayan modernitedir. Jackson büyük bir doğal parkı olan, adı çocuk tacizine karışmış olan yüzüyle oynadıkça görkemli olacağını zanneden bir Prokrustes* sonradan Müslüman olan İslama göre defnedilecek olan modern dünyanın ilginç bir figürüydü. Ne diyelim Allah taksiratını affetsin?.  

 



1 http://www.timeturk.com/Mehmet-Tepe-Obama-tarla-zencisi-mi,-yoksa-ev-zencisi-mi-5557-yazisi.html


2 Baudrillard, Kötülüğün Şeffaflığı, Aşırı Fenomenler Üzerine Bir Deneme, s. 28.


3 Baudrillard, s. 25.


* Prokrustes: Prokrustes, yolu üzerinden geçen yolcuları durdurup bu yatağa bağlarmış. Eğer yatağa yatırılan yolcu yataktan kısaysa Prokrustes onu, boyu yatağın boyuna ulaşıncaya kadar gerermiş. Yok eğer yolcunun boyu yataktan daha uzunsa yolcunun ayaklarını keserek onu yatağa uygun hale getirirmiş. Böylece herkes ideal uzunluğa gelirmiş.

 

Yorum Yap

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Haber Ara