Dolar

42,6940

Euro

50,1988

Altın

5.922,26

Bist

11.456,34

Kurtlar sofrasında bir II. Abdülhamit

14 Yıl Önce Güncellendi

2013-06-06 13:32:51

Kurtlar sofrasında bir II. Abdülhamit

“Eğer sizin aranızda (savaşa) çıksalardı, size kötülüğü arttırmalarından başka bir şey yapmazlardı. Sizin içinizde fitne çıkmasını isterler ve mutlaka sizin aranızda gayret gösterirler. Sizin aranızda onları dinleyecek olanlar var ve Allah zalimleri bilendir.” Tevbe-47.

“Fitne çıktığında at binen insin, koşan yürüsün, yürüyen dursun, duran otursun.” Hz. Muhammed (S.A.V.)


Bir önceki yazıda Goethe’nin bir şeyleri başlatan ama durduramayan büyücüsünden bahsetmiştim. Bu durumu izah eden diğerbir ifade Fethullah Gülen’in aktarımıyla İmrüü’l-Kays “İki şey vardır ki, onları belki siz başlatırsınız, fakat durdurmak istediğiniz yerde artık durduramazsınız: Birisi yangın, birisi de savaştır.” İfadesidir.

Önceki yazıda yine aklı selim bir adamın hadiselere bakışının olaylar bittikten sonra manzaraya bakıp bir analize ve neticeye ulaşması gerektiğini söyledim.

İslami kesimin bir kısmının geldiği nokta ise Hz. Peygamberin nasihatinin aksine durmak yerine koşmayı, oturmak yerine kalkmayı, attan inmek yerine dolmuşa binmeyi tercih ettiği görülüyor.

Son olayların geldiği iki nokta var. Birincisi 28 Şubatçılardan oluşan adına Taksim Dayanışma Platformu verilen taifenin hükümete ultimatom vererek şartlarını kabul ettirmek ve vesayetçi sistemi sürdürmek ve ikincisi ise ağaçtan hem hükümeti hem de Tayyip Erdoğan’ı tasfiye etmektir.

Eyleme katılanların neci olup olmadıkları önemli olmasından daha çok onların sözcülerinin ulusalcı-kemalist bir yapıda bulunmaları önemlidir. Bu oluşum şunu gösteriyor ki bu zihniyet lisanı hal ile “kafana göre hareket edemezsin artık bizden emir alacaksın” diyor. Bu taleplerin şekil olarak ne muhtıradan ne de andıçtan hiçbir farkı yok. İcraatlarında artık karşında bizi bulacaksın diyorlar…

İkincisine gelince bu hadiseler birileri tarafından satranç stratejisiyle hazırlanmış bir projedir yani oyunda şah ve mat yapmak istiyorlar. Abdullah Gül ve benzeri birkaç kişi ile Tayyip Erdoğan arasında çatlak oluşturmak, cemaatle parti arasında fitneyi artırmak ve parçalanmayı sağlamak bu oyunun en büyük hedefidir.

Tayyip Erdoğan’ı tasfiye etmek son 10 yılda İslamı kesimin özgürlükleri dahil tüm kazanımlarını tasfiye etmek ve yeniden bu kazanımlara son vermek.

Tayyip Erdoğan’ı tasfiye etmek isteyenler iş ortaklığı yaptıkları uzantılarıyla Asya’da, Ortadoğu’da ve Afrikada oluşan Türk-İslam etkisini sonlandırarak Neo-Osmanlı paradigmasını çökertmek ve bölgeyi tekrar Türk-İslam etkisinden uzak bir hale getirmek…Bunun en basit göstergesi Neo-Osmanlı algısının yükseldiği dönemde satın alınarak Kanuni üzerinden Osmanlı imajını yıkmaya çalışan “muhteşem yüzyıl” filminin çekim ekibinin çekimi bırakıp “gezi” eylemine gitmesi…

Tayyip Erdoğan’ı tasfiye etmek adına siyasal İslamcılık denen İslamcılığı bitirmeye çalışmak demektir…

Tayyip Erdoğan’ı tasfiye etmek mikro düzeyde Türkiye’deki İslamcı siyaseti parçalamak bu örneklemden hareketle makro düzeyde son dönemde Filistinde Hamas, Mısırda Mursi, Tunusta Gannuşi liderliğinde Fasta Adalet ve Kalkınma partisi adında kurulan siyasal mekanizmaları sonlandırmak…

Tayyip Erdoğan’ı tasfiye etmek cemaat yayın organlarında bulunan bazı yazarların da- Tayyip Erdoğan'ı itibarsızlaştırma kampanyasında- desteğini de alarak ülke Müslümanlarının siyasal iktidarını sarsmak ardından ekonomi, akademi, bürokrasideki kazanımlarla birlikte başta Fethullah Gülen Hoca Efendi’nin hizmetleri olmak üzere tüm İslami sivil toplum örgütlerin ipini çekmek ve tasfiye etmektir.

Tayyip Erdoğan’ı tasfiye etmek ülkenin gelişimi için gecesini gündüzü birbirine karıştıran bir adamın haddini bildirerek sermayeyi hortumlamaktır…

Tayyip Erdoğan’ı tasfiye etmek PKK ve Kürt meselesi kalmayınca derdimizin azalacağını fark eden toplulukların bunlar dertsiz kalmamalı deyip bu meselenin çözülmesini istemeyenlerin zaferi demektir. Bu eylemler çözüm sürecine yönelik öfkenin tezahürüdür aynı zamanda..

Tayyip Erdoğan’ı tasfiye etmek tıpkı Abdülhamit’i devirdiklerinin sonrasında[1] aynı neticeleri elde etmek isteyen Teoman Duralı’nın müthiş ifadesiyle “Çağdaş İngiliz Yahudi Medeniyeti’nin uşaklarının zaferidir. Bu niyeti taşıyanlar tek kelimeyle bu oluşumun çapulcularıdır….

Kısaca Tayyip Erdoğan’ı tasfiye etmek dindar bir nesil yetiştireceğim diyen bir Müslüman’ı tasfiye etmektir…

Ülke Müslümanlarına düşen mi oyunun büyük olduğunu görmeleri ve imanın cüzünden gördüğüm vefa gösterip Tayyip Erdoğan’ı aç kurtlara yedirmemek….


[1] http://www.timeturk.com/tr/makale/mehmet-a-tepe/basbakani-dusurmek-ve-eyyubi-nin-torunu-olmak.html


Yorum Yap

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Haber Ara