K-özdil

Bugün kalemimi kırdığım öfkelendiğim gündür artık.

Öfkeli olduğum günlerde bileği kalemimin haysiyetine sahip çıkmışımdır. Bugün bir istisnayı gerçekleştirip -kalemin haysiyetini bilincine sahip olan bir fikir adamı olarak kalemin haysiyetini düşürecek bir zatı yazacağım. Okurumdan bu kusur için özür diliyorum. Çukur adama kalemi israf ediyorum çünkü öfkeliyim.

Kızarmış beyaz bir surata sahip bazen kırmızı bazen beyaz şaraplı bir benize ve bir surata sahip metamorfoz ve metaforik bir suratın sahibi bir adamsın.

Sen nerde ajite edilecek bir şey varsa asalaklar gibi üşüşen nerede bir düşmüş olan varsa akbabalar gibi saldıran insanın en düşmüş halisin.

Nerede benimseme/ye/diği bir görüş ve dünyası örtüşmeyen bir adam varsa onun için kullanabilecek karakteri bozuk medya taifesinin tetikçi ve suikastçı yakup cemilisin…

Sen son bir yıllık yazı mazisinde bile ahlak ve vicdandan yoksun olduğunu gösteren şahsiyet ve ahlak yoksunu bir abidesin…

Geleneğe, dine ve Osmanlı medeniyet algısına sahip ne varsa hepsini saldıran fakat Türklük deyince mangalda kül bırakmayan türklüğünde Grekten yoksun Yunanilik izleri taşıyan ucube bir türk profilisin.

Sen kemalist bir terbiyeyle büyüyen ‘vurun kahpeye’ ve ‘yaban’ gibi metinleri kutsal metin şuuruyla okuyan Kemalist tortulardan dolayı geliştir/e/mediği beyninde ve belleğinde hala bu izleklerin gölgesinde paranoyakça yazılar yazıp bir turiste yapılan tecavüzün müsebbini başbakan olarak görecek kadar alçalan bir çukur adamsın…

Kaleminden hayır, vicdan ve ahlak adına nadir yazılar dökülen ancak insani yönü okurun yazılarını köşesinde yayınladığında ancak insan olansın…

Sen yalnız kaldığında sürüye katılan, bağırmak ve hakaret için Cumhuriyet mitinglerine katılan ve barbarlık duygularını yaşamak istediğinde yakıp-yıkmak için gezi sürüsüne katılan yine yalnız kaldığında İzmirlilik üzerine yazı yazıp mikro hemşericilik yapan, tıpkı Nietzschenin dediği gibi varlığını sürüde bulan alt insan Wilhem Reich’ın tarif ettiği küçük adamsın…

Sen kemalizmden başka kutsalı olmayan Müslümanların değerlerine saldıran başbakanı her şeye meze yapan ‘Memleketi öyle hale getirdin ki, kuytuda kıstırsalar Mısırlı Rabia'ya bile tecavüz edecekler, haberin yok!" ‘ diyecek kadar alt insansın…

Sen yazılarını ayık kafayla yazmadığına dair kanıtlar sunan kafayı bulup saldıran, içecekten alkolden başka bir şey anlamayan kafayı bulup ona buna saldıran hasan sabbah’ın fedailerinin reenkarnasyon halisin…

Sen kendince Faşistlerle! mücadele eden ama hakiki faşistlerden kalan ritüellere sahip çıkan bu ritüellere özlem duyduğunu yazan komutanların bölge halkıyla çekmesinden rahatsız olan insan öldürmeyi onlara yakıştıran su katılmamış bir faşistsin…

Sen bayrağını devraldığın ömrü Müslüman/islamcı dedikleri Özal’la, Erbakan’la, Erdoğan’la uğraşmakla geçen Çölaşan’dan daha aşağıda olan mesaisini Erdoğan’a harcayan yatacak yeri olmayan bir ucubesin.

Sen en insani yazıların izinli olduğunu bildiren ismini yazmakla iktifa ettiğin ve şebekenin montaj kasetlerine atlayan ikinci sınıf pislik atan şebelek bir yazarsın…

On dört yaşında bir gencin ölümünden beslenen kalemini onun ve ailesinin acısına batıran ülkenin başbakanına ‘yatacak yerin yok, bilesin, tükürmesinler diye mezar taşına, toma bekleyecek başında… diyecek kadar aşağılık olan taifenle birlikte nekrofilsin.

Sen yazarlık hayatında yazdığın yazıların okunduğunda tükürülmekle yetinmeyecek kadar haysiyet düşmanısın ve kiralık bir kalemisin…

Abdülhamite saldıran şebekenin reenkarne hali olmuş Erdoğan saldırmakla aslında nelere çok iyi saldırdığını bilen ‘Siyasal İslamcı’ düşmanı bir k/özdilsin…