Dolar

42,6940

Euro

50,1988

Altın

5.922,26

Bist

11.456,34

Hiper Terörist Medya ve Tırmalayan! Başbakan

18 Yıl Önce Güncellendi

2009-03-14 23:26:00

Hiper Terörist Medya ve Tırmalayan! Başbakan

 

?Eve dönmez bir akşam;

Ve gün yüzlü çocuğu,

Sorar: Nerede babam?

Bakarlar, oldu, bitti;

Gelir, derler çocuğa,

Baban attâya gitti.?

N.F.K.

Bir geleneğin içinden geçmek, arkada duran koca bir medeniyete yaslanmak dimdik ve dipdiri olmaktır. Bu medeniyete yaslanmak fazilet, merhamet, güvenilir olmaktır. Samimiyet, feraset, basiret, hassas bir yürek ve mümeyyiz akıl sahibi olmak demektir. Bu medeniyetin arkasında duran vahyin faziletleriyle donanan Peygamberin çeşmesinden su içmek onun sofrasından beslenmektir. Tabiattaki en mikro canlıdan en makro canlıya kadar saygı duymak, hürmet göstermek geleneğinin inşacısı, erdemin, faziletin insanlığın örneği Hz. Muhammed'dir (s.a.v). Çocuğu, cennetin nimeti ve kokusu olarak gören  ''Her ağacın bir meyvesi vardır. Gönlün meyvesi de çocuktur.'' diyen, yetimin başını okşayan bir Peygamberin ümmeti olmak ve bu bilinçle babalık vakarına sahip olan erdemli merhamet sahibi topluluğa selam olsun.

Baudrillard medya ve tüm diğer görsel bombardımanları kullanarak kitlelerin aldatılmasını göz boyayıcı bir oyun olarak nitelemiştir. Baudrillard'a göre medyada gerçeklik algımızı bozan, sanal gerçekliği, aynı zamanda hiper-gerçeklik haline getiren, bu hiper/sanal gerçekliğin, gerçeklikten daha gerçekmiş gibi algılanması ve hayatımıza hâkim olması söz konusudur. Haber, kitle, terör ilişkisine değinen düşünür bir anlamda bu durumu medyatik hiper terör olarak isimlendirir. Medya terörist konumundadır. Önüne çıkanları yani menfaatlerinin karşısına çıkan bütün değerleri ya da kişileri konumu ne olursa olsun aşağılıyor, tehdit ediyor, karalıyor, iftira ediyor,  yok sayıyor. Görüntülere hapsederek buharlaştırıyor.  Medyanın kendisi bumerang etkisi gösterirken bazı yazarları, muhabirleri ve spikerleri ise intihar bombacısı konumundadır. Bütün değerlerini, birikimlerini, diplomalarını, şahsiyetlerini patronlarının var olabilmeleri için feda ediyorlar yok ediyorlar.

?BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan'ın dün Aydın'da konvoyu geçerken 'Allah cezanızı seçimlerde verecek' diye seslendiği iddiasıyla gözaltına alınıp daha sonra ailesine teslim edilen 13 yaşındaki M.S.Ö. şok iddiada bulundu. Bu raporda 5 santimetre uzunluğunda, 2 milim derinliğinde tırnak izleri olduğu yer aldı.?[1] Gazete haberi, günlerce yayınladıkları televizyon haberleri şahsımı oldukça şaşırttı. Bu haberler seviyesi düşük kalitesiz ötekine saygı duymayan her türlü etik kurallardan yoksun içeriklere sahipti. Başbakanını kedi olarak çizen yerli! Karikatürist/çik/lerimizin arkasından bu zihniyete sahip medyamızın dili (tırmalama) primitif/ilkel bir dile sahip olmaktadır.[2]  Medyanın bu numaraları beni şaşırtmıyor çünkü inandırıcılığını kaybetmiş yalan, iftira ve karalama üzerine oturmuş bir şebeke var karşımızda. Bu haber medyanın insafsızca bel altı vuruşlarından biridir. Erkeklere ya da muhabirlerine çarşaf giydiren medyadan başka ne beklenebilir. Böyle bir habere elbette şaşırırım.

Bu şaşkınlığımın en büyük nedeni Peygamberini tanıma ve ona inanma terbiyesini aldığını düşündüğüm, seninle evcilik oynayalım; sen baba ol, ben de anne diyen çocuğu kırmayan ayaklarıyla bebeği sallayan Üstad Necip Fazıl'ın kültüründen ve yetiştirdiği neslinden olan Başbakanın böyle bir davranış içinde bulunabilme durumu ve ihtimalini düşünemiyorum. Başbakanı ilk 2000 yılında, henüz üniversiteyi yeni bitirdiğim zamanlarda, medyanın deyimiyle ?Muhtar bile olamayacağı? yıllarda Burhaniye'deki evinin altındaki ofisinde tanımıştım. Büyük adamlarla bir araya gelmeyi beraber görünmeyi seven bir tip değilimdir. Herhalde bunun nedeni küçükken simit satarken büyük ağabeylerin ikide bir kulağıma yapışmasından olabilir. 2?3 yıllık okuma yaklaşık bir yıllık yazma zahmetimin ürünü olan kuramsal siyaset anlatımı içeren hacimli bir çalışmayı göstermiştim kendilerine. (Acaba sayın Baykal'a bu taleple gitseydim beni kapıdan içeri alır mıydı beni çok merak ediyorum.) Nezaket sahibi bu Beyefendi beni ayakta karşıladıktan sonra bir süre görüştükten sonra şahsımı kapıya kadar uğurlamaya çıktığında sokağından geçen çocuklar ?Tayyip Amca, Tayyip Amca? diye halka oluşturdular birden etrafında. Tedbirli ya da alışkın olacak ki yanındaki şâhısa masasının altında çubuk krakerler olduğunu söyleyip getirmesini istedi. Çocuklara hediyelerini dağıttıktan sonra birer birer çocukların yanaklarından öptü. Küçükken kulaklarına asılan hayta bir çocukluğa sahip olan, samimiyeti ve yapmacıklığı çok iyi anlayan şahsım bu sevginin ne kadar içten ve samimi olduğuna bizzat şahit oldum.

Başbakan'ın çocuklara sevgisine sadece şahsım değil şahit değil bunun yüz binlerce canlı şahidi vardır. Eğer bu haber gerçekse Söyleyeceğim bir şey yoktur. Bu durum sözün bittiği yerdir. Demek ki insan öldükten sonra en son çıktığı söylenen riyaset sevgisi ve tutkusu Başbakan'ın insanı damarlarını sarsmıştır demektir ki bu son derece vahim durumdur. Ama vahim olan müfteri Medyanın şaşkın ve şuurunu kaybetmiş psikopatça bir politika izlemesidir. 

 

 

           

 




[1] http://arama.hurriyet.com.tr/arsivnews.aspx?id=11180217


[2] http://ulusalkanal.com.tr/index.php?option=com_content&task=view&id=10060&Itemid=4

 

Yorum Yap

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Haber Ara