Dolar

42,6940

Euro

50,1988

Altın

5.922,26

Bist

11.456,34

Heykel: Aşk Yağmuru, Öztürk ve Ilıcak

18 Yıl Önce Güncellendi

2009-04-06 19:45:00

Heykel: Aşk Yağmuru, Öztürk ve Ilıcak

 

Öz-ü-gürlükçü düşünceyi severim. Bu sevgimin kaynağı sevgilim olarak gördüğüm felsefe ile kurmuş olduğum ciddi ilişkiden kaynaklanmaktadır. Ama Üstad Necip Fazıl'ın ?İnsanların değil eşeklerin özgürlüğü olur.? söylemi de zihnimin önemli bir yerinde kazınmış olarak durur. Erdem, edep, terbiye ve fazilet kavramlarıyla yan yana duramayan ve bu kavramların içine giremeyen şeylere ise hep mesafeliyimdir. Özgürlükçü düşünceyi taşıyanlara hep imrenmişimdir ve hayran olmuşumdur. Bu hayranlık dünya görüşümle ve inancımla örtüşen kahraman kişilere olduğu gibi dünya görüşümle ve inancımla hiçte örtüşmeyen şahıslara karşıda olmuştur. Firavunun sömürüsü altında olan Hz. Musa'nın Firavun tahakkümüne başkaldıran tavrına, Sokrates'in Antik Yunan oligarşisine karşı koyduğu asil tavra, İslam Peygamberi Hz. Muhammed'in Mekke'nin feodalitesine ve sultasına koyduğu soylu tavra, Hattab'ın Rus emperyalizmine koyduğu onurlu tavra, N. Fazıl'ın keskin zekasının sonucu olan iradesine hayran olduğum gibi Gandhi'nin özgürlüğe ulaşmadaki metodu olan Satyangraha'ya, Nazım'ın özgürlükçü ve asi şiirine, Che'nin ABD emperyalizmine karşı çıkardığı asi tavrına hayran olmuşumdur.

 

Özgürlüğü, sanatı ve bazen eşkıyalığı erdemli bir hareket kılıfına büründürüp pazarlayanları ise erdem ve ahlak düşmanı olarak görmüşümdür. Ahlaktan rahatsız olma ahlaksızlığını sergileyenlerin kendi algılayışlarına ve anlayışlarını tasvip etmeyenleri geri kafalı, hoşgörüsüz ve çağın ötesine fırlatma isteklerini ise hep iğreti bir ucuzculuk olarak görmüşümdür. Baudrillard'ın dediği gibi sanatın trans-estetik bir hale geldiği günümüz dünyasında algı yamulması yaşayanların hali oldukça dramatiktir.

 

Ankara'da yaşadığım yıllarda Belediye başkanlığını yeni kazanan Melih Gökçek'in ilk yaptığı icraatlardan biri müstehcen denilen heykelleri kaldırmaktı. Bizzat gördüğüm heykelleri anlatmak için müstehcen kavramı oldukça nazik bir kavramdır. Birbirleriyle cinsel ilişkiye sokulan heykelleri kaldıran Melih Gökçek mağlubiyetin acısıyla kıvranan muhalifler tarafından sanat düşmanı ve yobaz olarak suçlanmıştı. Melih Gökçek'te bu suçlamalara tepkileri çeken ?ben böyle sanatın içine tükürürüm.? üslubunda cevap vermişti.  

 

Abderalı kaderini ve psikolojisini yaşadığımız ülkede aradan 15 yıl geçmesine rağmen aynı şeylerin konuşulması yerinde saydığımızın en büyük göstergesidir. Antalya'nın Kemer İlçesinin geçen dönem CHP'li belediye başkanı tarafından heykel tartışmaları bana eskiyi tekrar hatırlattı. Heykeltıraş Zafer Sarı tarafından sanat eseri diye yaptırılan heykel yeni seçilen MHP'li Belediye Başkanı Mustafa Gül tarafından ilk icraat olarak kaldırıldı. Gül'e karşı -Gökçek'e gösterilen tepki kadar sert olmasa da- tepkiler vardı. Bu tepkilerden şahsımı en çok şaşırtan ise Nazlı Ilıcak'ın tavrı ve tepkisiydi. Nazlı Ilacak'ın heykele duymuş olduğu üzüntüsü aynen şöyle:  

 

Zafer Sarı tarafından yapılan 'Aşk Yağmuru' heykeli, ilk günden itibaren tartışma yarattı. 'Müstehcen' iddiaları 2007'de de ortaya atıldı. Yeni seçilen MHP'li Belediye Başkanı Mustafa Gül'ün ilk icraatının heykelin kaldırılmasına yönelik olması üzüntü verici. Tartışmalar başladığı zaman, 2007'de kaleme aldığımız bir yazıyı burada tekrarlamak isterim. 'Antalya'nın Kemer ilçesindeki 'Aşk Yağmuru' heykelini müstehcen bulanlar var. Oysa, 'estetik' bir görünüm hiçbir zaman 'müstehcen' olmaz. Herkes, sanata saygılı davranmalı. Kültür Bakanı Ertuğrul Günay'ı heykele sahip çıkmaya davet ediyoruz. Yoksa, 'Toplum muhafazakârlaşıyor, özgürlükler gitgide bu yüzden kısıtlanacak' diyenler haklı çıkmış olur.' AK Partili bir belediye başkanı, sanat eserine bu saygısızlığı yapsa, herhalde, günlerce manşetten inmezdi. Üstelik, eylemi, Yargıtay Başsavcısı'nın dosyasına, partiyi kapatma gerekçelerinden biri olarak dahil edilirdi. MHP'ye karşı daha geniş bir hoşgörü var ama gene de büyük bir kesim, belediye başkanının bu davranışını 'geri kafalılık' olarak değerlendirecektir. Sayın Kemer Belediye Başkanı Mustafa Gül, sizce Francisco Goya'nın bu tablosu müstehcen mi?[i]

 

Nazlı Ilıcak'ın yazısındaki ana temalar şunlardır: Heykelin kaldırılması üzüntü verici, heykel sanat eseri olduğu için asla müstehcen olmaz, sanata saygılı olunmalı, Kültür! Bakanı duruma el koymalı, heykeli kaldıran geri kafalıdır. Peh peh ben ne diyeyim Nazlı Hanım yaşın kemale ermesinden mi bu kadar pişkinlik. Sokaktaki çocuklarımıza ve geleneksel sizin yaşınızdaki annelerimize durumu nasıl anlatacaksınız. Hele gazetenize taşıdığınız edebimizden timetürk sitesine yerleştirilmeyeceğini düşündüğüm için yer vermediğim Goya'nın resmine ne diyeyim. Acaba evinizin hangi köşesinde duruyor bu resim? Merak ettim de. Herhalde en özel yerde duruyordur. Siz ciddi bir sanatseversiniz ya! Malum heykelin alıcısı arttı bu ara Kadıköy'ün CHP belediye başkanı Selami Öztürk heykele talipmiş. Herhalde ender yaptığı icraatlardan birini yapma telaşesi içinde sayın başkan. Zaten çantada keklik seçmende var hâlihazırda. Sayın belediye başkanı belediyenin sınırları sizin evinizin bahçe sınırları içinde mi kalıyor? İstediğiniz yere dikeceğinizden o kadar eminsiniz ki her halde böyle bir durum söz konusu. Memleketin topraklarını yoksa çiftlik olarak mı olarak görüyorsunuz? Seçmeninizin ya da sizi seçmeyip seçmeniniz olamayan vatandaşın düşüncesi sizin için hiç önemli değil mi? Heykeli çok sevdiniz herhalde evinizin bahçesine ya da evinizin en özel yerine dikseniz olur ya siz ve ziyaretçileriniz heykelin şefaatinden faydalanıp aşk yağmuruna tutulursunuz. Ne dersiniz. Olmazsa Nazlı Hanım ile sizin aranızda ihaleye çıkaralım heykeli ne dersiniz? Yada aranızda halledin dönüşümlü olarak kullanın?.  

 




[i] http://www.sabah.com.tr/2009/04/04/haber,03C6485D402D4288B31C0CFEBFB0DB09.html

 

Yorum Yap

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Haber Ara