Medeniyet dediğin açmaksa bedeni, desene hayvan senden daha medenî..
M. Akif Ersoy
Simülasyon kavramını kullanan Fransız filozof Baudrillard politikanın, estetiğin trans politik ve trans-estetik hale geldiğini iddia eder. Düşünür, özellikle sanatın müstehcenleşerek kendi olmaktan çıktığını ve cinselliğin tamamen porno düzeyine geldiğini söyler. Freni olmayan sekülerleştirilmiş bir toplum olarak sinema ve televizyon ile ilk karşılaştığımız yıllarda Aydemir Akbaş, Ali Poyrazoğlu, Zerrin Egeliler ve Bülent Kayabaş gibi tipleri çıkarmış sinemacılığı pornografiden ibaret gören bir zihin yapısına sahibiz. Bütün değer ve dinamiklerini birer birer yok eden mekanizma değersizliği değer, yanlışı doğru, sahteyi hakikatmiş gibi görmeye başlamıştır.
Küreselleşme dalgasının balkanlaşma olgusunu doğurduğu bu günlerde nerede durduğumuzun, hangi dinin ve değerlerin temsilcisi olduğumuzun bilincinde değiliz. Bir Amerikalı profesör 1980'li yıllarda kapalı çarşıdan almış olduğu oryantal/dansöz kıyafetinden hareketle ülke insanlarının sosyolojik konumunu izah etmeye çalıştığında o kostümün bize ait olmadığını anlatmaya çalışan bir arkadaşım bayağı zorlandığını ifade etmişti. Temsil kabiliyetini cinsellik ve çıplaklık üzerinden göstermeye çalışan zihin yapısı ile primitif/ilkel insan yapısı arasında ciddi benzerlikler vardır. Bu pagan toplulukları insan kurban etme eyleminde çıplak olan kadını kurban etmenin daha büyük bir değer olarak düşünmüşlerdir. Tanrılarına çıplak kadınları kurban etmişlerdir.
Bir amatör yarışma olan Eurovision yarışması tek kanallı zamanların alışkanlığından mı nedir zihin yapımızda hep büyük bir yarışma olarak algılanmıştır. Aslında bu yarışma bizdeki batılılaşma/maymunlaşma çabasının en büyük göstergesidir. Yıllardır başarısız olduğumuz bu yarışmada başarı yakaladığımız Sertap Erener'le bir paradigma değişikliğine gittik. Çıplaklaştırılmış bir beden ve kendi dilini kullanmaktan vazgeçen bir figür bize başarıyı (!) getirmiştir. Formül basit: Ne kadar soyunursak o kadar başarı ne kadar az Türkçe o kadar büyük başarı. Peki yarı çıplak Hadise neyin temsilidir. Hadise; çıplaklığın, pornografinin, primitif bir kabile olgusunun ve balkanlaşmanın sembolüdür. Hadise üzerinden bir devleti, bir ülkeyi hele hele bir medeniyeti temsil etme iddiasını taşımak zihinsel bir özrün ve şapşallaşmanın en büyük göstergesidir. Hadise neyi temsil eder Hadise tabi olduğumuz dinin sahabe kadınının, Nene Hatunun veya Anadolu'da yaşmaklı, toprak yüzlü bir kadının mı temsilidir? Hadise, çıplaklığın, pornografinin bütün değerler ölçütünü yerle bir eden modernliğin melez bir göstergesidir. Bazen ?düm tek? diyen bazen İngilizce kelimeler kullanan adı Türkçe olan ama anlam olarak köklerle hiçbir ilişkisi olmayan bir isme sagip, haremin haremdeki giyimine benzer kıyafeti milyonların önünde giyen modern dünyanın simülatif ucube bir göstergesidir.
Azeri sanatçı Aysel'in giyimi ile Hadisenin giyimi arasında ortak benzerlikler vardır. Her iki figürde ontolojik ve epistemolojik ezikliğimizin en büyük göstergesidir. Hadise'ye muhtaçlık veya onunla göğüs kabartma durumu düşkünlüğümüzün en büyük göstergesidir. Hadise'ye kilitlenmiş bir başarı ve temsil acziyeti medeniyet üretmiş olan bizler için kafamızı taşlara vurup kırma durumudur. Devlet büyüklerimizin gösterdiği ilgi ise meselede tüy dikme eylemidir.
Yorum Yap