Önce Şeriati’den arakladığın metinlerle İslami kesime kendini özgün bir düşünür gibi pazarladın.
O yetmedi Medine Vesikası’nı ilk seslendiren düşünür gibi davrandın oysa üzerine onlarca yazılan metinlerden intihal ahlaksızlığını gösterdin. Ve bunu kendininmiş gibi pazarladın…
O yetmedi bizi bir dolmuşa bindirir gibi sanki küfrün ya da putperestlerin içinde yaşıyormuşuz gibi “Nuh’un Gemisi”ne bindirmek istedin. Oysa ne sen Nuh gibiydin ne de içinde yaşadığımız toplum putperest bir toplumdu.
Kendini Nuh’un gemisine atamadın gittin Pensilvanya’nın gemisine attın. “Ağlayan ve ağlatan Hoca” dediğin zata methiyeler düzdün düzmeye de devam etmektesin. Devam et sorun yok bunu eski yazdıklarından tövbe etme samimiyetini ve izzetini göstererek yap bari.
O yetmedi “Hikmet” kavramından “Düşünce” kavramına geriledin. “Bilgi ve Hikmet” dergisinden “Bilgi ve Düşünce” dergisine geçiş yaptın. Abone yapıp paralarını –zatımda dahil- topladığın ümmetin adamlarına kazık atıp gittin.
Bu kazıktan bir şey olmaz Nilüfer Göle ile yaptığın tartışmada yazdıkların için ben onları çöpe attım diye ümmete en büyük fikri kazığını attın.
“İslamcılık bitti” deyip yeni bir “Neo-İslamcılık” icat ettin kendine. O tutmadı ‘demokrasi’ dedi ‘çok kültürlülük, hoşgörü’ dedin tüketmediğin kavram ve değer kalmadı.
En son yediğin halt ise Hasan el Benna ile Fethullah Gülen’i benzetme dengesizliği. Ya İhvanı ve Hasan el Benna’yı bilmiyorsun ya da Gülen hareketini ve Fethullah Gülen’i bilmiyorsun.
Risale-i Nurlarda keyfince tahrifat yapanlara zerre değinmeyip bu kıymetli eseri –haşa- ortalık malı haline getirenlere zerre kelam etmeyip tetikçilik yaparcasına hükümeti hedef haline getirmekten zerre utanmıyor musun? Sen de omurga denen bir şey yok mu kardeşim…
Düş artık ümmetin fikri yakasından ya da Türkiye’nin önemli mütefekkirlerinden birinin yıllar önce zatına telefon açıp ‘paran bittiyse ve bunları para için yazıyorsan aramızda para toplayıp gönderelim’ dediği durumda olduğun için yazıyorsan ümmet olarak kampanya başlatabiliriz…
Şimdiler de ise bir cepheye sığınıp ateş altına almadığın değer ve adam kalmadı. Ahmet Davutoğlu için “1911 öncesi sınırlarımıza geri döneceğiz, kaybettiğimiz bütün toprakları geri alacağız.” İftirasında bulundun. Ahmet Kekeç’in özür dileme çağrısına bile kulak vermedin.
Ak Parti’den milletvekili aday adayı olan oğlunun milletvekili adayı yapılmadığı için öfkelendiğini düşünenler var. Madem bu siyasi hareket yanlış kirlenmiş bir hareketse neden oğlunu milletvekili aday adayı yaptın. Aday yapılmayınca Erdoğan’a saldıran Türköne’nin kaderiyle ve onun sendromuyla hışımla saldırıya geçtin.
Hakkında birçok şaibe var. Bir entelektüelin hakkında bu kadar şaibe olur mu? Sen entelektüel misin bürokrat mısın ya da siyasetçi misin? Hayatında daha önce yaptıklarını ve söylediklerini söylememiş gibi davranmayı nasıl beceriyorsun? Sen neyin nesisin kardeşim. Dengesini kaybetmiş bir İSLAMCIMISIN…Hele son hatayı yani İhvan hareketiyle Gülen hareketini, El Benna’yla Gülen’i mukayese etme densizliğini hiç yapmayacaktın? Hamas İhvan’ın neyi olur ya da bu cemaat ya da hizmet denilen yapı Hamas’a nasıl bakar bize bir anlatsan da öğrensek. Ya da El-Benna yaşasaydı Mısır’daki darbeye Filistin’de yaşananlara ve Hamas’a yapılanlara nasıl yaklaşırdı. O kıymetli fikirlerinle bize bir anlatsan da istifade etsek. El-Benna’ya benzettiğin zatın yüzlerce insan öldürülmesine rağmen tık sesi yok… Sen kimin aklıyla dalga geçiyorsun Beyfendi.
Yorum Yap