Abdulvahap el- Messiri ve Hamburger Medeniyeti
16 Yıl Önce Güncellendi
2011-02-16 09:37:23
Abdulvahab el-Messiri yüksek lisans ve doktorasını ABD'de yapmış iflah
olmaz bir Amerikan muhalifi olan ünlü düşünürler N. Choamsky ve E.
Said gibi son dönemin büyük entelektüellerle arkadaşlık yapmış olan
enterasan düşünür tiplerinden biridir. Mısırda İskenderiyye,
Aynü-ş-Şems üniversitelerinde, Suudi Arabistan'da Kral Suud
Üniversitesinde, Malezya Üniversitesinde ve Kuveyt Üniversitesinde
dersler veren ilginç akademisyen tiplerinden biridir. Fas'tan
Malezya'ya, Amerika'dan G. Afrikaya kadar öğrenci ve genç
araştırmacıları teşvik eden onların iş ve eş bulmalarına yardımcı olan
ender akademisyen tiplerinden biridir. Yani Messiri kibrinden
yanlarına yanaşamadığımız bizim -bazı- akademisyenlerimize hiç
benzemeyen bir figürdür. Toplumunun dilinden anlayan, onun diliyle
konuşan, fildişi kulesinde yaşamayan bir toplumsal-organik düşünür
tipidir. O halktan kopuk yaşayan bir aydının önemli bir ihanet içinde
olduğunu iddia eder.
Başlangıçta Marksist olan Messiri insanı ruhi boyutundan yoksun
bırakılan salt bir varlık olarak algılamaz. Kendi Marksistliğini
"Allah ve Resulü'nün sünneti üzerine bir Marksist idim." diyerek
materyalist değil aşkın insan eksenli bir düşünsel duruşa sahip
olduğunu dile getirir. Hac yolculuğundan etkilenerek ilk çocuğu olarak
gördüğü imanına kavuşmuş Messiri velut ve mümbit bir zihne ve
üretkenliğe sahiptir. Messiri'nin altmıştan fazla Arapça altı tanede
İngilizce yayımlanmış kitabı var.
Yahudilik ve Siyonizm üzerine yazılar yazmış olan ve ölüm tehditleri
almış olan -E. Said'in isimlendirdiği gibi- Messiri yabancı, sürgün ve
marjinal olarak bazen yalnızlaşmış entelektüel bir tiptir.
Kapitalizmin kültürel ve stratejik hegemonya hedeflerine hizmet eden
bir maşa olarak nitelediği Siyonizmin bir hastalık olduğunu söyleyen
Messiri 'Yahudiliğin insanileştirilmesi' zemininden hareket eder.
Geleceğe umutla bakan Messiri Yahudiliğin bile insanileştirebileceğini
ümit eden karamsarlıktan uzak bir mümindir.
İnsanı tabiatından ayıran batı medeniyetini ve modernizme karşı ciddi
eleştiriler getirmiştir. O mevcut Batı medeniyetinin varoluş nedeni
olarak hakikati, hayrı, güzelliği aramak ya da iyiliği emredip
kötülüğü nehyetmek değil, aksine insanın üretim tüketim kısır
döngüsüne sürüklemek, tüketmek için üretmek ve üretmek için tüketmek
olarak görür. Ona göre bu medeniyet insanı eksenden çıkaran 'hamburger
medeniyeti'dir. Messiri Batının barutu neden yanında taşıdığının
farkında olan alim-arif bir aydın tiptir.
Bugünkü Mısır halkının (özellikle gençlerin) direnişinin önemli
entelektüel figürlerinden biri olan Messiri'yi anlamak Mısır'daki
olayları anlamamızı kolaylaştıran bir okumadır. Filistin davasına
önemli bir kıymet veren Messiri son derece mütevazı olan 'Filistin'
adlı bir hastanede 2 Temmuz 2008 yılında vefat etmiştir. Öğrencisi
Heba Rauf İzzet Messiri'nin ölümle ilişkisini şu cümlelerle ifade
eder;
" el-Messiri hayata mana verdiği gibi ölüme de mana vermiştir.
Sönmeden önce daha bir parıldayan mumun alevlenmesi gibi hastalığı
esnasında da ateşli tartışmalardan vazgeçmemiştir."
Not: Sonraki yazıda Messiri'nin "Yeni İslamcı Söylemin Öğretileri"
adlı tez ve argümanları üzerinde bir takım anlatımlarda ve
değerlendirmelerde bulunacağım.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Haber Ara
Yorum Yap