| |||
| Açıkçası inanılmaz derecede kendime kızıyorum. Hani İsrail'in Filistin halkına yaptıklarını yakından biliyorum. | |||
|
Devlet terörünü kurumsal hale getirdiğini bütün dünya biliyor. Ancak o vurdumduymazlık ve alttan alma politikalarının İsrail'i bu kadar şımartacağını beklemiyordum. Alçaklığın da bir sınırı olmalı, diye düşünüyor insan! Cüretin bir kıta sahanlığı olmalı, had bilmemenin duracağı bir nokta! İsrail öyle bir canavara dönüştü ki, kendi milletini korkuyla bir arada tutmaktan başka bir şey düşünmeyen, bu uğurda her türlü canavarlığı bir politika olarak belirleyen bir yaratık oldu. Aklı sıra yaptığı şeytanlıklar ile Türkiye'ye hem gözdağı verecek hem de son dönemde Türkiye'nin atak yaptığı dış politika alanında frenleyecekti. Zamanlamaya dikkat çekmiştir herkes eminim. İran kozunu İsrail'in elinden almak üzere Türkiye... Uranyum masalına son veren ülkeden sonra sıranın kendilerine geleceğini çok iyi biliyorlar. Oynadıkları kanlı şeytani oyunun içine Türkiye'yi çekerek devletlerinin bekası için 'olmazsa olmaz' diye inandıkları 'terör bataklığını' daha da derinleştirmeyi kurguluyorlar. Amerika'nın Brezilya ve Türkiye ile limonileşen ilişkisinden de cüret bularak böylesi kanlı bir saldırıya kalkışması planlı bir olaydır. Açıkçası son dönemde artan terör olaylarını da bundan bağımsız olarak düşünemiyorum. Aynı saatlerde terör örgütünün askerlerimize saldırmasını da tesadüfi bulmuyorum. Artık soytarılık boyutuna ulaşan paranoya ile izah edilemez bu alçaklık. Hele hele saldırı sonrası bizzat İsrailli yetkililerin ve onların dünyadaki (ve elbette ülkemizdeki) uzantılarının yaptıkları 'kıvırtıcı' açıklamalar, dezenformasyon, hedef saptırma tam evlere şenlik. Siz uluslararası alanda seyir halindeki bir sivil gemiye asker indireceksiniz, sonra 'bize saldırdılar' diyebilecek derecede ahmaklaşacaksınız. Üstüne üstlük bu gemileri zorla kendi limanınıza çekip, sonra da yolcuları sınır dışı edeceksiniz! Artık gülemiyoruz bile bu uluslararası soytarılığa. İsrail nicedir uluslararası toplumda tecrit ediliyor. Tam anlamıyla bir nefret objesi haline gelmiş durumda. İsrail vatandaşları için kendi ülkeleri de dahil, dünyanın hiçbir yeri güvenli değil. Bu paranoyaklık hasta ruhları tam bir psikopata çevirmiş durumda. Karşımızda psikopat bir iktidarın yönettiği bir ülke var. Hasta İsrail hükümeti, hasta. Tedavisi olmayan bir hastalık bu. Bu ne karaktersizce bir cüret, bu ne akıl almaz bir politikadır anlaşılır gibi değil. Yalnız size bir şey söyleyeyim. Bu pervasızlık belki de İsrail iktidarının sonunu getirecektir. Başta kendi halkları olmak üzere, artık bütün dünya bu hasta düşünceyi, bu paranoyak zihniyeti reddedecektir. Ve yanlarına kalacaklarına inanıyorsa bu sefer öyle olmayacağını kesinlikle göreceklerdir. Başta insani alan olmak üzere diplomatik ve hukuk alanında da rezil olacaklardır, bedelini ödeyeceklerdir. Basit bir kınamak ile bitmeyecektir olay. Bitmemelidir. Bu arada tepkimizi gösterirken, İsrail hükümetinin kazdığı tuzaklara düşmemeye de dikkat etmemiz lazım. Bu iktidar ki, her saldırı sonrasında başka coğrafyalarda huzur ve demokrasi içinde yaşayan sair Yahudileri korkutup, kendi topraklarına çağırmakta. İsrail kendi topraklarını kocaman bir tımarhaneye çevirerek bekâsını devam ettirebileceğine inanıyor ne yazık ki! Dolayısıyla gösterilecek tepkilerin savaş suçu işleyen İsrail iktidarına yönelik olması gerekiyor. Bırakınız ülkemizde yaşayan Musevi vatandaşlarımıza herhangi bir tepkiyi, bizzat İsrail makamlarına bile tepki gösterirken dikkat etmek gerekiyor. Zira bu alçaklığı yapanlar, kendi insanlarına bile saldırıp, sonra tüm dünyaya 'bakın Yahudiler katlediliyor' diyebilirler. Hasılı, yapılan bu saldırı, tersine dönecek ve kendi silahıyla vurulacaktır İsrail. Bunun fitilini yine kendisi ateşlemiştir. | |||
Sonun başlangıcı
17 Yıl Önce Güncellendi
2010-06-01 08:06:00
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Haber Ara
Yorum Yap