Dolar

42,7011

Euro

50,2143

Altın

5.907,12

Bist

11.456,34

Komple

17 Yıl Önce Güncellendi

2010-05-15 09:59:00

Komple

Esasen bu tür mevzulara girmeyi ciddi bir 'vebal' sayanlardanım. Sırf bu nedenle geçmişte ciddi okurlarımdan da, birtakım çakal takımından da eleştiriler almışımdır.
Deniz Baykal'ın son dönem gündemi ile ilgili elbette naçizane kanaatim ve tespitlerim var. Lakin bu konuda hemen herkes konuştuğu için gereksiz tekrar da biraz zor gibi.

Birçok okur bu konuda neden suskun kaldığımı sorarken, bazıları bu suskunluğu, korkaklığa, yüreksizliğe, çifte standarda filan bağlıyor. Ancak eminim ki, başka -ve de çok daha büyük- bir okur kesimim de neden görmezden geldiğime hak veriyordur.

İsterseniz kırıp dökmeden, batılı tasvir etmeden, parmaklarımızın ucuna basarak olay mahallinde gezip notlar aktaralım.

Birincisi ve en önemlisi, değil bu tür kasetler ile aynı yatakta iki karşı cinsi anadan üryan bile görseniz, şayet İslam dinine inancınız varsa onları 'zani'likle suçlayamazsınız. Şartları farklı çünkü.

İkincisi; hele hele bu görüntüyü asla ama asla yayamazsınız, sağda solda dedikodusunu yapamazsınız. İsterseniz kendi kanlınız, isterseniz Allah düşmanı olsunlar. Hiç fark etmez.

Gelin görün ki bir de madalyonun diğer yönü var.

Bir kere Deniz Baykal'ı anlamakta zorlanıyorum. Böylesi bir olaydan hâlâ siyasi ikbal, beklenti, çıkar hesapları yapmak, yaşananlardan hiç ders almamak anlamına geliyor ki, yazık... Gerçekten...

Oysa Ergenekon medyasını, bu işin perde arkasındaki gerçek kurgucuları anlamak mümkün. Ve tabii onlarca komplo teorisi üretmek de...

Meselenin kısa sürede, dönüp dolaşmadan dahi, 'parti genel başkanlığı' kavgasına dönüştürülmesi, aslında ahlakın, etiğin, sadakatin birer kullanımlık adiyattan malzeme olduğunu gösteriyor ki, sadece siyasetimiz için değil, insanlığımız için hiç de iç açıcı olmayan acı bir tablo var karşımızda.

"Döner mi, dönmez mi?" papatya falı açanların kendi eşlerinin böylesi bir olaya karışması durumunda neler hissedeceklerini merak da etmiyor değilim. "Baykal Cumhurbaşkanı, Kılıçdaroğlu Başbakan" diyen Ergenekon tosunları, 'Gandi Kemal' diye üfleyen fon martıları bir kenara, 'yandaşlığın' ağa babasını yapan Holding kalemlerinin pişkinliği tarihe geçecek türden. Ne ki millet şahit oluyor bu ahlaki algıya ve konumlanmaya.

İşin bir de 'Pensilvanya' boyutu var şüphesiz. Başkalarını bilemem, ancak daha önce her fırsatta siyasi konjonktür gereği her türlü melaneti, iftirayı 'Pensilvanya' dolaylarına yollayarak ülkenin altından fışkıran çeteleşmeyi seyrelten, bulandıran, sulandıran zihniyeti ben şahsen samimi bulmuyorum.

Namlu görevinden başka hiçbir numarası olmayan ajan/provokatör tipi gazete yöneticilerinin, yazar çizer takımının da 'Bizim çocuklara sordum' türü çakallıklarını da bu cümleye zaten dahil ediyorum. Bu memleket tesisleşme yönünden bir dönem epey zayıftı dostlar. Her başarısızlıkta suçu 'tesis yetersiz'liğine atardık. Ancak şimdi komple bir tesis söz konusu. Ergenekonsever güruh kendi oluşturduğu sanal illüzyona öylesine inanıyor ki, bir süre sonra onu mutlak gerçeklik gibi algılıyor ve melanetin altından bile mağdur, ardından kahraman üretme yüzsüzlüğüne girişebiliyor. Bunu yapan, elbette diğerini de yapıyor ve başbakan, hatta cumhurbaşkanı bile türetiyor rezillikten.

Toparlıyorum; zan ile kimse töhmet altında bırakılamaz. Özel hayat mahremdir ve bu mahreme uzanan her kim ise namussuzdur, alçaktır, hayasızdır. Ancak suçlamak ayrı, kanaat sahibi olmak ayrıdır. Misal, fakir bütün bu olup bitenin yirmi yıllık bir Ergenekon kurgusu olduğuna kâniyim. Lakin bu kanaatle kimseyi zan altında bırakamam, suçlayamam, cezalandıramam.

Ama Ergenekonseverler, hiç olmazsa böylesi bir olaydan bile 'çıkar' elde etmek için atraksiyona girişmeyin en azından. Kapatın meseleyi, bırakınız görevliler bu rezil komployu kimin yaptığını araştırsın, Baykal da samimi olarak olan biteni sadece ilgililere anlatsın.
 
Zaman

Yorum Yap

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Haber Ara