Dolar

42,7011

Euro

50,2143

Altın

5.907,12

Bist

11.456,34

Hayır Kulübü

17 Yıl Önce Güncellendi

2010-08-21 09:32:00

Hayır Kulübü

Meşhur Fight Club filmini biliyorsunuz. 2 saat boyunca iri kıyım birinden dayak yiye yiye psikopata dönüşen ufak tefek kahramanımızın, filmin sonunda bizzat kendi kendini patakladığına şahit olmuştuk. Ecnebi bunu bir arınma yöntemi olarak görüyordu.

Ülkemizde niceden beri, benzer bir çullanma kültürü oluşmuş durumda. Oldukça enteresan bir durum bu. Bugüne kadar suyun başını tutup, istedikleri tür at oynatan güruh, ülke normalleştikçe ciyak ciyak bağırmaya başladılar. Hem dövüyor hem bağırıyorlar.

Cidden çok enteresan bir durum.

Bunu görebilmek için herhangi bir Ergenekon ya da CHP medyasının herhangi bir sayfasına birazcık bakmak yeterli. En sıradan yazarlarından emekli yayın yönetmenlerine kadar aynı halet-i ruhiye içinde. Beğenmedikleri siyasiye, akademisyene ve hatta fikre, farklı düşünceye var güçleriyle abanırken, bir yandan da 'Sivil dikta, faşizm' diye bağırıp şikâyet ediyorlar!

28 Şubat Süreci'nden beri bu refleksi o kadar geliştirdiler ki, bir tür yaşam felsefesine dönüştürdüler adeta. Hatırlarsınız o dönemde de, kendilerine ters gelen yazarı, siyasetçiyi, ilim adamını ve hatta sıradan herhangi bir esnafı manşete çekip kum torbası gibi girişiyorlardı. Ancak hakkını teslim etmek lazım, o dönem döverken şikâyet etmiyorlardı!

Dayak atarken bağırma işi sonradan gelişti. Sanırım ilk büyük gösteriyi de Bekir Coşkun vakıasında yaptılar. Hem aşağıladılar, küfrettiler, küçümseyip, alay ettiler, sonra da 'Mazlumlar mazlumu yazarımız' kampanyası tertip ettiler.

Son örneğini ise referandum sürecinde yapıyorlar. Kendileri gibi düşünmeyen herkes potansiyel kum torbası.

Son kurban da Sezen Aksu...

Bu güruha sorarsanız, İran 'tu kaka' bir memlekettir, zira 'Orada recm var canım'dır! Ancak taşlamanın şahını kendileri yaparlar. Hem taşı atıp, hem 'yandım anam' demek bizim laikçi takımdan başka kimsede yoktur sanırım.

Malum Sezen Aksu, referandum hakkında görüş bildirdi ve 'Evet' diyeceğini söyledi. Vay sen misin bunu söyleyen? Sanki fikir beyan etmedi de birilerine ana avrat küfretmiş gibi acayip zorlarına gitti. Vay, 'sen nasıl bunu dersin'cileri mi istersin, yoksa 'Sezen de sanatçı mı canım'cıları mı? Öyle böyle değil. Hatta kara propaganda yapmayı hayatlarının temel gayesi haline getirmiş tetikçi gruplar tam zıvanadan çıktılar.

Şöyle yazan çıktı sevgili dostlar: "Gidin bakın bakalım Yunanistan'da plak satan bir yere. Sezen Aksu ismini görebilecek misiniz?" Sonra efendime söyleyeyim, son dönemde yaptığı sanattan çok provokatif PR'lar ile gündeme gelmeye çalışan Fazıl Say. Hani milleti aşağılamak, afedersiniz, 'Yavşak' muhabbeti yapmak filan ona yetmedi, yerden bir kucak taş alıp o da Sezen Aksu'ya girişti. 'Patlıcan yemeği' muhabbetiyle kendini batırdı ama farkında değil.

En ibretli ve acındırıcı tepkiyi ise Süheyl Batum verdi. CHP'nin bundan sonraki yönetim kadrosunun cıvıklığının ibaresi olarak 'Sazan Aksu' dedi utanmadan. Biliyorum Sezen Aksu edepli bir insandı ve kendisine uzatılan mikrofonlara, 'Cüheyl Batum'u muhatap olarak almıyorum' demezdi!

Rezilliğin bini bir para anlayacağınız...

Türk usulü dövüş kulübüne hoş geldiniz sevgili seyirciler!

Yorum Yap

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Haber Ara