Sömürgecilerin sınırlarını halklar tanımıyor: Hatay Güveçci Köyü
16 Yıl Önce Güncellendi
2011-07-07 10:28:23
İslam coğrafyasına 100 yıl evvel Batılıların çizdiği sınırlar bağrımızı kanatıyor. Çinkü zorla, cebren, halkların kardeşliğine rağmen yüreklerimizi parçalayarak çizilmişti. Farklı olmayan ulusları, adlarını farklılaştırarak hasım haline getirmek, aralarına sınır çizerek düşmanlar yapmak istenildi. Bu esnada kendi petrol ortaklıkları sorunsuz ve halka hissettirilmeden devam edebilsin, karakollarında ekonomik, siyasi menfaatleri korunup kollanabilsin gayretindeydiler. Bu amaca hizmet için aramıza düşmanlık tohumları ektiler.
Allah’ın kanunlarından olan, aslına rücu etmek sonunda gerçekleşti. Zor zamanlarımızda kardeşlerimizi, kardeşliğimizi hatırladık. Hatay’ın Güveçci köyünde akrabalarının yanına gelmiş Suriyelileri ziyaret ettim. Onlarla konuştum. Hiç biri mülteci değil. Gerçek bir akraba dayanışması içindeler. Akrabalık derecelerini sorduğumda iki kuşak öncesi amca, hala, teyze, dayı çocukları olduklarını anlattılar. Evlerinde konuk oldukları kişiler başka bir ülkenin, dili, dini, kanı ayrı insanları değil. Sahte sınırlarla birbirlerinden ayrı düşmüş akrabalar. Gelenlere kucak açmış, yaralarını sarmaya çalışan kan ve din kardeşleri.
Zor zamanlarında birbirimize destek olmamız materyalist dünya görüşü için oldukça ilginç ve anlaşılmaz. Bu insanların birbirleriyle olan dayanışmasını Batılı medya ilgiyle izliyor. Ben bölgede gerçek bir Ensar ruhu hissettim. Onların arasından ayrılmak çok zor geldi. Daha önce hiç tanımadığım bu insanların aralarındaki yardımlaşma ve paylaşmalarına şahit olmak gönlümde güçlü bağlar oluşturdu. Bu gerçek bir hicretti. Hayatları tehlikede olan bu kişiler, herşeylerini bırakarak, yıllardır yaşadıkları topraklardan buraya gelmişlerdi. Ve kendilerine açılan kucak Muhacirleri karşılayan Ensar gibiydi.
Peygamber bu insanların yanındaymış gibi ihtiyaçlarını karşılamada yarışıldığına şahit oldum. İHH görevlileri Suriye’den gelen ailelerin rahatları için bölgede seferber olmuşlardı. Gerek kamplarda, gerekse köylerde kendilerine söz verdiğim için burada zikretmeyeceğim onlarca iyi insan gece ve gündüzünü misafirlerin rahatını temin etmek, ihtiyaçlarını gidermek için feda etmişlerdi. Bu hizmetten yakınmak şöyle dursun, birşeyler yapabiliyor olmayı şükür vesilesi sayıyorlardı. Gönüllerindeki huzur bedenlerindeki yorgunluğa galebe çalmıştı. Onların bu hallerini gördüğümde oturdukları yerden hiç bir şey yapmadan yorgunluk hissedenlerin eleştirileri hatırıma geldi. Keşke buradaki ruhu onlar da hissedebilseler.
Düne kadar aramızda kalkan sınırlar umut olmuştu. Hataylılar Suriyedeki akrabalarını karşılıklı ziyaretlere başlamış, bu yaza dair planlar yapmışlardı. Evlerinde misafir olduğum aile eğer bu kargaşa yaşanmamış olsaydı akrabalarını ziyaret için yazın Suriye’de olmayı planladıklarını ama artık gidemeyeceklerini üzülerek anlattılar. Vizesiz geçiş özellikle Hataylıları çok mutlu etmiş.
Tel örgülerin ardındaki akrabalarıyla yıllardır sadece telefonla konuşmuşlar. Hazırladıkları pasaportlarını gösterirken hüzünlüydüler. Umutları sönmüştü.
Suriye’de yaşananlar Hatay’dan bakıldığında sadece Suriye halkının özgürlük mücadelesi değil. Suriye halkına yapılan zulüm bütün bölgenin dengelerini bozdu. Halkların kardeşlik umutlarına sıkılan kurşunlar oldu. Hataylılar daha bir üzgün. Akrabaları için endişeliler. Hatay artık, az bir zaman evvel kaldırılan sınırların ötesinden her şeylerini geride bırakarak zulümden kaçıp gelenlere yardımda yarışan Ensar soylu kişilerin diyarı. Misafirlerine iyi ev sahipliği yapmak, yaşadıkları acıları unutturmak yarışındalar.
Suriyeli misafirler kameralardan korkuyorlar. Haklı gerekçeleri var. Ben de tek bir kare dahi çekmedim. Acımasız bir zulmün içinden kaçıp gelmişler. Yaşadıkları, gördükleri, duydukları pek çoğumuzun bu haber sitesinden takip ettiklerinden farklı değil.
Anlattıkları vahşeti sizlere tekrar aktarmak istemiyorum. Başka bir duygunun şahitliğini paylaşmak istiyorum. Bunca acının ortasında kökleri geçmişten geleceğimize uzanan bir kardeşliğin destanını Güveçci Köyü yeniden yazıyor. Yarına dair umutlar yeşertiyorlar bu coğrafyada. Sahte sınırları çoktan yıkmışlar.
Rabbim bu insanları Ensarla birlikte yazsın ve gelenleri aralarında Peygamberimizin de olduğu Muhacir ecriyle mükafatlandırsın. Zor zamanlar gelip geçidir. Asl olan yaşanılan imtihanı başarı ile geçebilmektir. Bu insanlar başarı ile, gönülleri mutmain olarak geçmekteler. Onların varlıklarına şahitliğim benim de gönlümü huzurla doldurdu. Oradaki dayanışma ruhu her zorluğun üstesinden gelmeye muktedir. Muhacir ve Ensardan olanlara selam olsun.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
SON VİDEO HABER
Haber Ara
Yorum Yap