DİĞER İÇERİKLER

© Copyright 2023 - Timeturk İnternet Haber

Bu sitede yer alan tüm içerikler Timeturk'e aittir. Kopyalanması kesinlikle yasaktır.

A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Undefined variable: currency

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

A PHP Error was encountered

Severity: Warning

Message: Invalid argument supplied for foreach()

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

Devrim treni raydan çıkarsa

2011-05-13 07:36:29


Arap dünyasındaki otoriter rejimler gitsin demek başkadır, cehennemin dibine gitsinler demek başka. Arap muhalefetinin yönetim değişikliği yönündeki talepleri haklıdır demek başkadır, gayr-i meşru da olsalar mevcut yönetimleri ve o yönetimler etrafında kümelenmiş olan oligarşik azınlıkları muhalefetin anlaşılabilir ama kabul edilemez intikam arzuları karşısında çaresiz bırakmak başka.

Doğrudur, zulmedilenler, öldürülenler masum halklardır. Misrata'da Libyalı muhaliflere 'aman mutedil olun' demek, kurbanlık koyunun boynunu okşamak gibi gelir insana. Humus'ta tank ateşi altında kalan Suriyelilere 'Nusayrilerin hayat haklarına saygı dersi' vermek trajediye komedi unsuru eklemek gibi gelir. Ama rüzgâr bu taraftan esiyor. Muhalifler gayr-i meşru iktidarlara muhalifken; iktidarlar meşru dönüşüm rüzgârlarına, 'dehr'e muhaliftirler. Ve herkes bilir ki dehr yokluğa sürükler.

Herkes biliyor ki Kaddafi de, onun etrafındaki eli kanlı bir avuç adam da gidecek. Herkes biliyor ki Esad da, onun etrafındaki 'iktidardan düşersek derin bir çukura düşeriz; istibdat ve izmihlâlden tabii ki istibdadı seçeriz' düşüncesindeki şirzime-i kalîl eriyip bitecek. Ama herkes de biliyor ki çoğunluğun istibdadı, azınlığın istibdadından daha az vahim değildir. Herhangi bir ortak yaşam kültürü geliştirmemiş toplumlarda iktidarı azınlığa da verseniz, çoğunluğa da verseniz olacak olan aynı zulümdür. Azınlığın haklarının yenmesini çoğunluğun haklarının yenmesine tercih etmek de kendi zatında demokratik olgunluk yoksunluğunun ifadesidir.

Kimse darılmasın! Ben sınırımıza yığılmış beş milyon Sünnî Suriyeli çoğunluğa sahip çıkmayı, ülkemize sığınmış yüz bin Nusayrî azınlığa sahip çıkmaya tercih ederim. Zalimden kaçan mazluma sahip çıkmak, mazlumdan kaçan zalime sahip çıkmaktan yeğdir! Hem mazinin mazlumlarının zulmü, mazinin zalimlerini müstakbelde mazlum yapar. Haklı bir dava ancak hukuk dairesinde tahakkuk eder. Netice vasıtaları meşrulaştırmaz. Kıyas-ı bi'l-misil kaide-i zâlimanedir vesselam.

Peki, ne yapmalı?

Mevcut yöneticiler idame-i istibdat ile îdam-ı müstebit arasında tercihe zorlanmamalı. Bu, Saddam Hüseyin Sendromu'na yol açar. Hayat kurtaracaksa, zalime de hakk-ı hayat tanınmalı. Kaddafi, 'gitsem mağlubane asılırım, kalsam en kötüsü mağrurane ölürüm' tercihine zorlanırsa elbette ikincisini tercih edecek. Ona bir çıkış rotası sunulmalıydı. Suriye'de elli yıldır rejimin bütün kılcal damarlarını ele geçirmiş azınlık iktidarının, rejim dönüşümünü bir ölüm kalım mücadelesi olarak algılaması durumunda kimin ölmesini kimin kalmasını tercih edeceği ortadadır.

Türkiye'nin Esad'a 'çek git' dememesine öfkelenenler var. İyi de 'çekip gidenin' yerine 'çıkıp gelecek' bir olgun muhalefet var mı? Türkiye Esad'dan reform taleplerinde bulunarak rejimin ömrünü uzatmıyor; muhalefete olgunlaşma vakti sunmaya ve Esad sonrası yönetime uzlaşma zemini hazırlamaya çalışıyor. Hikmet bunu iktiza ediyor; elverir ki Suriye sokaklarında hissiyat değil, akıl ve vicdan galebe çalsın. Yoksa Suriye'de devrim treni rayından çıkar. Tunus ve Mısır'daki zulümler, Suriye'de yaşananların yanında sinek vızıltısı gibi kalır.

Yumuşak güç, yumuşak geçiş ister. Türkiye'den sertlik isteyenler, Türkiye'yi sertleştirmek istiyorlar. Ateşten denizde yüzen mumdan bir gemi gibi Türkiye! Karışıklıkların ortasındaki bu istikrar adası elbette sadece yıkmayı değil, yıkılanın yerine yenisini tesis etmeyi de düşünecek. Alternatifini hazırlamadan var olanı yok etmek, alternatifin üzerine kurulacağı zemini de yıkmaktır çünkü. Elbette tarafız! Ama taraftarın ringe çıkıp rakip boksörü dövmesi caiz değil...
Görüş Bildir Bizimle Paylaş