Amerika kendi seçimini yaparken
15 Yıl Önce Güncellendi
2012-01-06 07:23:40
Amerika Birleşik Devletleri'nin başkanının sadece Amerika'nın başkanı olacağı ilk seçimleri 2012'de yapılacak.
Bundan önce Amerikalılar dünya başkanlarını seçer, dünya da seyrederdi. Artık Amerikalılar da Amerika-sonrası bir asırda yaşadığımızı söylüyor. Taraf tutmadan, endişelenmeden, heyecanlanmadan takip edebileceğimiz bir seçim olacak 2012 başkanlık seçimleri.
Biz bunun farkındayız da Cumhuriyetçi Parti adayları farkındalar mı bilinmez. Amerikalıların daha ziyade Grand Old Party (Kadim Büyük Parti-GOP) adıyla bildikleri Cumhuriyetçi Parti bir müddettir Amerikan Temsilciler Meclisi'nde çoğunluğu ellerinde bulunduruyor. Gözlemcilerin kanaati, özenle planlanmış hatalar yapmadıkları takdirde GOP adayının başkanlık seçimini rahatlıkla kazanacağı şeklinde. Ancak yine aynı gözlemciler daha aday gösterme kademesinde GOP'un özenle planlanmış hatalar yaptığını ve adeta Başkan Obama'nın kazanması için şartları hazırladıklarını söylüyorlar.
Malum, Amerikan seçim sistemi önseçimler üzerinden iki büyük partinin kendi başkanlık adaylarını belirlemesini öngörüyor. Önseçimler sadece parti içi eğilim taraması görevi görmüyor, aynı zamanda seçmenleri sandık başına taşıyan aylar süren bir maraton hissi de uyandırıyor. 3 Ocak günü Iowa eyaletinde yapılan önseçimlerle bu maraton başladı. Önseçimleri eski Massachusetts Valisi Mitt Romney, sekiz oy farkla kazandı. Seçimin sürprizi Romney'in kazanması değil, eski Pennsilvanya senatörü Rick Santorum'un yarışı ikinci sırada tamamlaması oldu. Oysa aralık ayı ortalarında eski Temsilciler Meclisi Başkanı Newt Gingrich ve Texas Milletvekili Ron Paul, Iowa yarışını önde götürüyorlardı.
Seçimin bu sürpriz sonuçla tamamlanmasında Çay Partisi Hareketi'nin son günlerde kendi adayları olan Minnesota Milletvekili Michele Bachmann'dan vazgeçip desteklerini Santorum'a kaydırma kararlarının etkili olduğu söyleniyor. Nitekim ancak yüzde 5 oy alabilen Bachmann yarıştan çekildiğini açıkladı bile. Gingrich'in benzer bir karar alması durumunda GOP'un radikal sağ oylarının tamamen Santorum'un arkasında buluşacağını tahmin etmek mümkün. Gingrich'in 10 Aralık'ta önseçim yapılacak New Hampshire'da kendisinin çok arkasında görülen Santorum'a karşı şansını devam ettirmek için yarışta kalma kararı vermesi de olası. Ancak bu durumda New Hampshire'da Gingrich'in iki katı oy alması beklenen Romney'in yelkenleri iyiden iyiye dolmuş olacak.
Gingrich'in ve hatta Texas Valisi Rick Perry'nin yarıştan erken çekilmesi halinde destekçilerinin oylarının çoğunlukla Romney'e değil, yarışta Romney dışında kim kalmışsa ona kayacağını düşünüyor gözlemciler. Bunun bir dizi sebebi var. İlk sebep Amerikan siyasetinde gizliden gizliye hep ağırlığını korumuş olan din faktörü: Romney, bir Mormon ve GOP'u sırtında taşıyan Evanjelikler bu durumdan hoşlanmıyor. Romney'in görüşlerinin neredeyse Obama kadar merkezde olduğunu, dolayısıyla Cumhuriyetçi olmadığını söyleyenler de var. Bu durum olası bir başkanlık yarışında Romney için şans olabilir, ama GOP içinde bir adaylık yarışından bahsediyorsak kendisinden daha sağcı bir adayın kullanabileceği bir zayıflık demektir. Romney aynı zamanda GOP'un aday adayları içindeki en zengin kişi. Bu da Occupy Wall Street gibi halk hareketlerinin revaçta olduğu bir dönemde Romney'in isminin partiye zarar vereceği eleştirilerine yol açıyor.
Romney'den başkan adaylığını kapmaya çalışacak kişi ister Gingrich isterse Iowa'da sürpriz yapan Santorum olsun, her durumda kendisini daha radikal bir sağ çizgiye yerleştirecek. Bu da bir taraftan genel Amerikan toplumundaki İslam düşmanlığını körükleyecek, diğer taraftan kendi partisi içinde rakipsiz olarak seçimlere hazırlanan Barack Obama'nın zor bir seçimi kolay bir şekilde kazanmasına yol açacak.
Okyanusun bu tarafından bakınca durum böyle görünüyor.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
SON VİDEO HABER
Haber Ara
Yorum Yap