Dolar

42,7348

Euro

50,2120

Altın

5.943,14

Bist

11.318,89

Son büyük Türk yalanı!

18 Yıl Önce Güncellendi

2009-09-21 10:25:00

Son büyük Türk yalanı!
 
Dünyanın değişmez bir kuralı var. Önemli bir olay üzerinden yıllar geçtikten sonra, her ısıtıldığında ortaya başka bir iddia atılıyor.

Dünyadan örnek vermek gerekirse, her yıl Kennedy suikastıyla ilgili yeni bir iddia ortaya atılır.

Bize gelince...

Son örneğini 12 Eylül'de yaşadık. Artık aradan 30 yıl geçtiği için 12 Eylül 1980 artık resmen askerlerin "darbe için çevirdikleri ayak oyunları" sayesinde gerçekleşmiş bir askeri müdahale olarak kabul görmeye başladı.

Öyle ki, askerler 12 Eylül'ü 1 yıl önceden planlamış(!) Bir an önce darbe yapabilmek için terörün azmasına yardımcı olmuş(!), göz yummuş(!), hatta bizatihi kanlı eylemleri kontrgerilla eliyle gerçekleştirerek(!), ülkenin iç savaşa sürüklenmesi için elinden geleni ardına koymamış(!) En sonunda da "kurtarıcı" rolüne soyunarak darbeyi yapmış.

Açıkçası, o yılları yaşamasam, ben bile bu masala inanacağım. İşin kötüsü o günleri gencecikken yaşamış bizim kuşağın bile yarısı bu masala inanıyor.

Bu dünyadan göçtüğümüzde, artık bunlar masal diyen de kalmayacağı için "12 Eylül askeri darbesinin bizatihi askerlerin sırf ülkenin başına geçmek için yaptıkları bir üçkağıt" olduğu "resmi tarih" haline gelecek.

Oysa, yalan!

12 Eylül'ün işkenceleri, insan hakları ihlalleri, askerin ülke yönetmedeki beceriksizliği... Hepsi doğru!

Ama askerlerin sırf darbe yapmış olmak için darbe yaptıkları yalan!

Yalan olduğunu nereden mi biliyorum?

Söyleyin bana, ülke yönetimini ele geçirmek için kontrgerilla cinayetlerini organize edecek kadar gözü dönmüş darbeciler, niye sadece 3 yılda iktidarı bıraktı?

Bu kadar hevesliydiyseler, 10 yıl daha iktidarda kalmazlar mıydı?

Üstelik halk destekleri vardı. Daha yıpranmamışlardı. Ülkeyi tepe tepe yönetmek için bol vakitleri vardı!

"Dış baskılar yüzünden askeri yönetim fazla kalamadı" diye düşünen saflara da cevabım hazır!

Tam bir palavra!

1980'de soğuk savaş sürüyordu. ABD-Rusya düşmandı. Birbirlerinin düşmanlarını dost sayıyorlardı. Bizim müttefiğimiz ABD, Rusya'ya düşman olan faşist yönetimleri bile kanatları altında tutuyordu.

Kısacası o yılların dünyası bugünkü dünya değil! Günümüzün ABD'si de "sırf müttefikim" diye faşist diktaların arkasında duran ABD değil!

Yani 12 Eylülcüler kendi rızalarıyla yönetimi bırakırken, üzerlerinde dış baskı falan da yoktu.

Şimdi sorarım size:

Günü yaşarken geçmiş üzerine ahkam kesmek ne kadar kolaymış değil mi?

Yarın da bugüne ilişkin kim bilir ne masallar duyacağız!

Obama'nın içi dışı!

Başta Hasan Cemal ağabeyim gelmek üzere bilumum açılım severler, ABD'deki son seçimler öncesi "Obama'yla ABD'nin açılım yapacağına" inanarak, Obama'yı yere göğe koyamamışlardı.

O günlerde hep şunu savundum:

Obama rastgele ABD'nin başına getirilmez. Görürsünüz en WASP'ından bile daha "beyaz Amerikalı" çıkacaktır. Obama kullanılarak "Müslümanlılar'ın ve ari ırktan (!)olmayanların ABD'ye duydukları öfke azaltılacak" ve biraz vakit geçtikten sonra da İran operasyonu gibi "11 Eylül rövanşları" Obama komutasında yapılacaktır.

Ama önlerine konan her açılıma inananlara dinletemedik.

Ama şimdi ABD'nin içinden yükselen eleştirilere ve liberal dünyanın yorumlarına bakınca, Obama'ya bakış açısının değişmeye başladığını görüyoruz. En çok duyduğumuz yorum şu:

"Obama'nın dışı siyah ama içi beyaz çıktı!"

Bizim saf aydınlar yüzünden gaza gelip, Obama'yı gizli Müslüman sanacak kadar ileri gidenlere bir kez daha duyurulur!

Bayramınız kutlu olsun!

Her ne hikmetse benim köşe yazı günlerim, hiç yılbaşı arifesine ya da bayramların birinci günlerine denk gelmiyor. Hep "rötarlı kutlama" yapmak zorunda kalıyorum. Geçmekte olan Ramazan Bayramınız mübarek olsun!

Yorum Yap

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
SON VİDEO HABER

Gain Medya operasyonunda yeni gelişme

Haber Ara