Dolar

42,7348

Euro

50,2120

Altın

5.943,14

Bist

11.318,89

Muhalefet neden Genelkurmay'la dalaşıyor?

18 Yıl Önce Güncellendi

2009-09-26 06:38:00

Muhalefet neden Genelkurmay'la dalaşıyor?

 
Başlıktaki sorunun yanıtı çok önemli. Aslında şöyle de sorulabilirdi:
"TSK açılımın neresinde?"

Anladığımız kadarıyla, muhalefetin (CHP ve MHP) ikide bir askere verip veriştirmesi "açılım"la ilgili.

Muhalefet, askerin açılımın arkasında olduğunu düşünüyor. Açıkçası hükümetin yaydığı hava da bu yöndeydi.

Org. Başbuğ'un Mardin'den verdiği "bayramlık mesajları"nın ardından CHP ve MHP sözcüleri Başbuğ'a yüklenirken, iktidar partisinin grup başkanvekili Suat Kılıç, Başbuğ'u ve açıklamalarını kollayan "sıkı bir defans" yaptı.

Oysa hepimiz biliyoruz ki, iktidar partisi öyle göründüğü anlar olsa da, kendisini askere pek yakın hissetmiyor. Daha doğrusu, asker iktidar partisini kendisine yakın hissetmiyor. Birbirlerine olan duygularını da "sansürlü" olarak ifade ediyorlar.

Keza yine hepimiz biliyoruz ki, muhalefet aslında askeri "biraz fazla" seviyor, bu yüzden "beklentileri" daha fazla. Askeri "daha fazla kendi yanında, AK Parti'nin ise karşısında" görmek istiyor...

Asker iki arada bir derede kalmış durumda. Aşağı tükürse sakal, yukarı tükürse bıyık!

Muhalefet "askere çakmanın" kendilerini "militarist" görüntüden uzaklaştıracağını düşünüyor.

İşin komik yanı şu ki, Başbuğ'un Mardin açıklamasına bakınca açılıma tavır aldığını aslında hükümetin hoşuna gitmeyecek, muhalefetin ise hoşuna gidecek şeyler söylediğini görüyoruz.

Gelin görün ki, tam tersi oluyor!

Üstüne alınması gerekenler, destek veriyor.

Alkışlaması gerekenler de alkışlıyor!

Öyle bir "oyun içinde oyun" oynanıyor ki anladıysam Arap olayım!

Pasif laiklik (!)

Bir de bu çıktı!

Anayasa profesörü Ergun Özbudun, ortaya yeni bir "olunması gereken" laiklik tanımı attı:

"Türkiye pasif laikliğe geçmeli."

Bir yoruma göre "meali" şu:

"Dinin kamudaki görünürlüğünün serbest bırakılması..."

Özbudun ise "pasif laikliği" şöyle tanımlıyor:

"Devletin bütün din, mezhep hatta dinsizlere eşit mesafede olması."

Bu tartışmalar bana rahmetli Ecevit'in yaptığı benzer bir tanımlamayı anımsattı:

"Dine saygılı laiklik!"

Diyeceğim o ki, Özbudun'un anlattığı haliyle "pasif laikliği" sevdim. "Dinin kamudaki görünümünün serbest olması" haricinde!


Yorum Yap

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
SON VİDEO HABER

Gain Medya operasyonunda yeni gelişme

Haber Ara