Keşke Köksal Toptan'la devam edilseydi diye düşünenlerdenim. Ama Mehmet Ali Şahin'e de haksızlık yapılıyor.
Öncelikle Şahin en az Toptan kadar ılımlı bir isim.
Her şeyini eleştirirsiniz de "eşinin türbanına bakıp" öyle değerlendiremezsiniz.
Çünkü Şahin daha birkaç yıl önce oğlunu evlendirdi. Düğün fotoğrafında "başörtüsüz bir gelin" vardı.
Şahin türbanı dert eden biri değil. Üstelik geçmişte "Türban Türkiye'nin küçük bir azınlığının sorunu, bizim öncelikli sorunumuz değil" gibi açıklamaları da var.
Yiğidi öldürelim ama hakkını verelim. Mehmet Ali Şahin "türbanlı sacayağını tamamlamak" için Meclis Başkanlığı'na getirilmedi.
Adam gibi adam olduğu için getirildi...
Bu yazın galibi Teoman!
Bu yaz yolda, sokakta, denizde dinlemek için 3 CD aldım:
"Teoman, Nilüfer ve Göksel"
Göksel'in CD'si 70'lerin sevilen Türkçe pop parçalarının yeniden yorumlanmasıydı. Tam umduğum gibi çıktı. Göksel'in hep hoşlandığım sesi, 70'lerin parçalarına çok iyi gitmiş. Tavsiye olunur.
Maalesef aynı şeyi çok sevmeme rağmen Nilüfer'in CD'si için söyleyemeyeceğim. Çok zorlarsam en fazla 1 parçası dinlenebilir diyebilirim, Vallahi o da mecburiyetten... Nilüfer'in niye böyle bir CD çıkardığını anlayamadım ve çektiğim eziyeti, eski Nilüfer parçaları çalarak hafiflettim. Nilüfer için bu satırları da yazmak istemezdim ama eleştirmemenin düşmanlık olduğunu düşünenlerdenim.
Ve Teoman'ın CD'sine gelince. Hiç ama hiç umutlu değildim. Hard-rock'la dolu olduğu ve iddiasız bir albüm olduğu yönünde önyargım vardı.
Ama o ne!
Teoman'ın albümü, ikinci dinleyişimden itibaren beni etkisi altına aldı.
Aşırı depresif ama muhteşem sözler, muhteşem müzik. Teoman'ın yorumları gerçekten muhteşem.
Genelde çıkardığı her albümde en fazla 1 parçasını tuttuğum Teoman'a bu kez bayıldım.
"Ruhun Sarışın" sözleriyle, Teoman'ın yorumuyla 10 numara bir parça...
Keza Çobanyıldızı da Fahişe de hangisini sayayım ki!
Bu yazın müzik sektöründeki galibi kesinlikle Teoman'dır!
Elif Şafak'ın yazı...
Elif Şafak, sanırım yazar olarak en büyük patlamasını bu yaz yaptı.
Ne yalan söyleyeyim, bugüne kadar tek Elif Şafak romanı okumamıştım.
Aşk'ın yaptığı büyük patlama ilgimi çekti.
Aşk'ı bir nefeste yuttum.
Hiç öyle eleştirildiği gibi "pazarlama şaheseri" falan bir kitap değil. Elif Şafak, dersine çok iyi çalışmış. Kurgu mükemmel, entelektüel altyapı ve en önemlisi sürükleyicilik 10 numara...
Aşk'a öyle bir tutuldum ki, gidip okumadığım ne kadar Elif Şafak kitabı varsa aldım.
Kitapçıyla sohbetimde ortaya çıktı ki, Aşk patlayınca Elif Şafak'ın vitrinlerdeki eski kitaplarına da ilgi artmış. Benim gibi Aşk'ı beğenen herkes diğer Elif Şafak kitaplarına koşmuş...
Elif Şafak bu yazın edebiyat kraliçesidir, ilan olunur!
Yorum Yap