En az Hasan Cemal kadar sevdiğim Şahin Alpay, Aydın Doğan'a yönelik "vergi cezası operasyonu"nu değerlendirdiği Zaman'daki köşesinde şöyle sordu:
"Doğan Yayın Holding'e kesilen cezanın basın özgürlüğüne darbe olduğunu iddia edenler, medya patronlarının ellerindeki gücü medya dışı ticari çıkarlarını ilerletmek için kullandıkları gerçeğini ağızlarına almıyorlar."
Aydın Doğan'a kesilen cezayı "kasti" bulan bu satırların yazarı, günlerdir Güneydoğu meselesinden çıkamadığından, grubuna kesilen cezayı yorumlamaya vakit ayıramayan (!) Hasan Cemal'in bu satırlara ne diyeceğini şiddetle merak etmekte...
Herhalde bugün (pazartesi) yazacaktır diye umuyorum ama eminim benim merak ettiğim konuya girmeyecektir. Girse de her çalıştığı grupta "patronun sesi" olmaktan gocunmayan Güneydoğu'daki yol ve ekran arkadaşı Cengiz Çandar kalibresinde "ansiklopedik" bir savunma yapacaktır.
Ama "dostlar alışverişte görsün" tarzından mecburen yazacağı "patron savunması" ya da "iktidara eleştirisi" beni kesmeyecek. Soruyorum:
Hasan Cemal "yoldaşı" Şahin Alpay'ın eleştirisine katılıyor mu? Yoksa bu kez yollarını ayırma sırası onlara mı gelecek?
Aydın Doğan'a verilen cezanın tek hayırlı yönü, yeni bir medya etiği tartışmasını alevleyecek olmasıdır.
Tabii, medyada "erkek adam" kaldıysa!
Aydın Doğan'ı kim yaktı!
Meseleye vakıf olanlar, Aydın Doğan'a kesilen cezada hata olduğunda birleşiyorlar. Genel kanı, bu cezalık işte Aydın Bey'in hiçbir kastı ve çıkarı olmadığı yönünde.
Ama bu yorumu yapanlar, Doğan Grubu'ndaki "iki yöneticinin basiretsizliğinin" Aydın Bey'i yaktığı görüşündeler. Biri bayan diğeri erkek olan bu ikili, muhasebe oyunlarını iyi bilen, az vergi için ter türlü yasal trikleri yıllardır başarıyla uygulayan, bu yüzden de grupta çok güçlü olan iki tepe yöneticisi.
Ama bu kez faka bastılar. Ve Aydın Bey'i hak etmediği şekilde zor durumda bıraktılar.
Sanırım, önümüzdeki aylarda bu ikilinin grupla ilişkileri kopacak!
Tabii, Aydın Bey'in başına gelenlerin bir başka sorumlusu da medya grubundaki en azından "yöneticilikleri yıpranan" genel yayın yönetmenleri.
TV ve gazetelerdeki genel yayın yönetmenleri uzun süredir, dağda bayırda Aydın Bey'i yalnız bırakmamaktan başka bir iş yapmıyorlar. Tabii, "Taylan ağabeycilik" oynamalarının nedeni, koltuklarını yaptıkları işlerle değil, Aydın Bey'in yakınında durarak korumaya çalışmaları!
Aydın Bey'in acilen Hanzade Doğan gibi işi seven kızlarını iyice devreye sokarak, yönetici kadrolarında gençleştirmeye gitmesi gerekiyor!
Çünkü grupta "yaş yorgunluğundan analiz eksikliği sorunu" baş gösterdi. Ve asıl sorun da bu, başka suçlu aranmasın!
Doğan'a ceza bir yuvayı dağıtabilir:))
Medyada herkes pozisyonuna göre konuşuyor.
Örneğin sevgili Yiğit Bulut artık Habertürk karasularında olduğundan teyzesinin kocası Aydın Doğan'a kesilen cezayı, Doğan Grubu'na hafife alınamayacak eleştiriler getirerek yorumluyor. Ancak hâlâ Kanal D'de çalışan eşi, internet sitelerine tam tersini yazabiliyor. Aynı şekilde kayınbabası Namık Kemal Zeybek de Radikal'deki köşesinde damadı Yiğit Bulut'un yazdıklarının tam tersini yazabiliyor.
Neredeyse Doğan'a kesilen ceza yüzünden "bir aile dağılacak" diyeceğim ama demeyeceğim. Çünkü hem temenni etmiyorum hem de herkesin bulunduğu yere göre "yorum yapmak zorunda olduğunu" bildiğimden "Allah aynısını benim başıma getirmesin" demekle yetiniyorum.
Aydın Bey'in eşi ile eşinin kız kardeşinin, "sülaledeki son durumu" baş başa kaldıklarında nasıl yorumladıklarını ise şiddetle merak ediyorum...
Yorum Yap