Masum Türker, DSP'nin yeni genel başkanı oldu. Hayırlı olsun!
Başarılı olur mu, olamaz mı, hiç o mevzulara girmeyeceğim. Sevdiğim bir insan olduğu için 'keşke başarılı olsa' derim o kadar. Eski Genel Başkan Zeki Sezer de sevdiğimiz bir insandı, ama olmayacağını üzüntüyle gördük. Olmaz da! DSP'nin başına kim gelse olmaz!
Başarılı olamamak, Zeki Sezer'in de suçu değildi, Masum Türker'in de suçu olmayacak. DSP sadece Ecevit partisiydi. Kadrosu, CHP'de vs. yer bulamayan ve Ecevit'e kendisini sevdirmeyi başaranlardan oluşuyordu. Varlık nedenleri de Ecevit'le birlikte ortadan kalktı.
Her neyse, anlatmak istediğimize gelelim. Masum Türker'in DSP'nin başına seçilmesinin çok önemli bir anlamı var. Masum Türker, son genel seçimde Zeki Sezer CHP'yle ittifak yapınca, isyan çıkardı. Bazı DSP'liler CHP saflarından milletvekili seçilirken, Türker partideki yöneticiliği bıraktı. Sonrasında CHP'den seçilen vekiller DSP'ye dönerken, Masum Türker de CHP'yle ittifak yüzünden bıraktığı DSP yöneticiliğine, bu kez genel başkan seçilerek geri döndü.
Olan bitene bakılırsa artık şunu söyleyebiliriz. DSP'nin bırakın kendisini feshedip CHP'ye katılmasını, artık CHP'yle ittifak yapmasına bile ihtimal kalmamıştır. Masum Türker'e 'tek tabancalı savaşında' başarılar!
Cumhurbaşkanı Gül'ün Kürt şifresi...
Kayserili Cumhurbaşkanımız Gül bile Suriye'den 'Kürt sorununda çözüm hiç bu kadar yakın olmamıştı' dedi ya, neredeyse haftaya PKK meselesinin biteceğine ben bile inanmaya başlayacağım. Allah'tan, Cumhurbaşkanımız Gül'ü hangi lafının ne anlama geldiğini bilecek kadar eskiden ve iyi tanıyorum. Cumhurbaşkanı Gül'den hiç kimse radikal bir çözüme destek vermesini beklemesin.
Hayatı boyunca orta yolcuydu, hala da öyle. Asla riske de girmez. Hele de devletin 40 yıllık meselelerinde. Gül'ün 'çözüm çok yakın' mesajını sadece ve sadece, 'Ey PKK'lı bırak bu işleri' ya da 'Ey Kürt vatandaşlarımız, artık PKK'nın gücü tıkanıyor, bakın devlet de giderek yumuşuyor, siz de aklınızı başınıza alın artık' şeklinde algılamak gerekir. Gül'ün açıklamasına bakıp, sakın ha sakın 'büyük şifreler' çözmeye kalkışmayın!
O sadece, sorunun devam etmesini istemediğini söylüyor o kadar! Merak etmeyin! Aksi olsa, bu yazıyı okur okumaz beni arar, ben de bu köşeden size yazarım!
Ballı Beşiktaş..
Beşiktaş, iyi top falan oynamıyor. Kupayı, Beşiktaş'a Fenerbahçe'nin yedek kalecisi, Fener tek kale oynarken 3 tane hatalı gol yiyerek hediye etti. Fener maçından sonra Beşiktaşlı dostlarım ligdeki Ankaragücü maçı için, 'Fenerbahçe maçının ikinci yarısında oynadığımız futbolu oynarsak, ezer geçeriz, o futbolla çok rahat şampiyon oluruz' yorumunu yapıyorlardı.
Ayıptır söylemesi, sonuç 3-1 olunca herkes övgü yağdırıyor da, Ankaragücü maçında ben o muhteşem futbolu göremedim. Nasıl Fenerbahçe çok iyi oynarken kalecisi 3 hatalı gol yiyince teslim olunca, Beşiktaş 2.yarıda çok iyi oynadı görüntüsü verdi ya...
Ankaragücü maçında da, hakem daha 2. dakikada Bobo'nun elle attığı golü görmeyince, dengeler şaştı. Düşünsenize, Beşiktaş 'balıktan' maça 1-0 önde başladı. Sonra kötü mü oynadı! Hayır, Ankaragücü bastırdı, bastırdı, ama atamayınca kontrataktan yedi. Beşiktaş düşmanlığı mı yapıyorum. Hayır, hayır! Tam tersine mahallemin takımı diye seviyorum.
Çarşı grubuna ise 'niye bizim Fener'de yok' diyecek kadar bayılıyorum. Hayranlık duyuyorum. Ama kupada Fenerbahçe'yle ve ligde Ankaragücü'yle oynadığı son maçlarına bakıp, 'çok iyi oynuyor' diyorsanız yanılırsınız. Beşiktaş sadece kontrataktan gol atan bir takım, o kadar! O yüzden nasıl Dolmabahçe'de Fenerbahçe karşısında teklediyse, Galatasaray karşısında da tekleme ihtimali o kadar yüksektir!
Başarılı olamamak, Zeki Sezer'in de suçu değildi, Masum Türker'in de suçu olmayacak. DSP sadece Ecevit partisiydi. Kadrosu, CHP'de vs. yer bulamayan ve Ecevit'e kendisini sevdirmeyi başaranlardan oluşuyordu. Varlık nedenleri de Ecevit'le birlikte ortadan kalktı.
Her neyse, anlatmak istediğimize gelelim. Masum Türker'in DSP'nin başına seçilmesinin çok önemli bir anlamı var. Masum Türker, son genel seçimde Zeki Sezer CHP'yle ittifak yapınca, isyan çıkardı. Bazı DSP'liler CHP saflarından milletvekili seçilirken, Türker partideki yöneticiliği bıraktı. Sonrasında CHP'den seçilen vekiller DSP'ye dönerken, Masum Türker de CHP'yle ittifak yüzünden bıraktığı DSP yöneticiliğine, bu kez genel başkan seçilerek geri döndü.
Olan bitene bakılırsa artık şunu söyleyebiliriz. DSP'nin bırakın kendisini feshedip CHP'ye katılmasını, artık CHP'yle ittifak yapmasına bile ihtimal kalmamıştır. Masum Türker'e 'tek tabancalı savaşında' başarılar!
Cumhurbaşkanı Gül'ün Kürt şifresi...
Kayserili Cumhurbaşkanımız Gül bile Suriye'den 'Kürt sorununda çözüm hiç bu kadar yakın olmamıştı' dedi ya, neredeyse haftaya PKK meselesinin biteceğine ben bile inanmaya başlayacağım. Allah'tan, Cumhurbaşkanımız Gül'ü hangi lafının ne anlama geldiğini bilecek kadar eskiden ve iyi tanıyorum. Cumhurbaşkanı Gül'den hiç kimse radikal bir çözüme destek vermesini beklemesin.
Hayatı boyunca orta yolcuydu, hala da öyle. Asla riske de girmez. Hele de devletin 40 yıllık meselelerinde. Gül'ün 'çözüm çok yakın' mesajını sadece ve sadece, 'Ey PKK'lı bırak bu işleri' ya da 'Ey Kürt vatandaşlarımız, artık PKK'nın gücü tıkanıyor, bakın devlet de giderek yumuşuyor, siz de aklınızı başınıza alın artık' şeklinde algılamak gerekir. Gül'ün açıklamasına bakıp, sakın ha sakın 'büyük şifreler' çözmeye kalkışmayın!
O sadece, sorunun devam etmesini istemediğini söylüyor o kadar! Merak etmeyin! Aksi olsa, bu yazıyı okur okumaz beni arar, ben de bu köşeden size yazarım!
Ballı Beşiktaş..
Beşiktaş, iyi top falan oynamıyor. Kupayı, Beşiktaş'a Fenerbahçe'nin yedek kalecisi, Fener tek kale oynarken 3 tane hatalı gol yiyerek hediye etti. Fener maçından sonra Beşiktaşlı dostlarım ligdeki Ankaragücü maçı için, 'Fenerbahçe maçının ikinci yarısında oynadığımız futbolu oynarsak, ezer geçeriz, o futbolla çok rahat şampiyon oluruz' yorumunu yapıyorlardı.
Ayıptır söylemesi, sonuç 3-1 olunca herkes övgü yağdırıyor da, Ankaragücü maçında ben o muhteşem futbolu göremedim. Nasıl Fenerbahçe çok iyi oynarken kalecisi 3 hatalı gol yiyince teslim olunca, Beşiktaş 2.yarıda çok iyi oynadı görüntüsü verdi ya...
Ankaragücü maçında da, hakem daha 2. dakikada Bobo'nun elle attığı golü görmeyince, dengeler şaştı. Düşünsenize, Beşiktaş 'balıktan' maça 1-0 önde başladı. Sonra kötü mü oynadı! Hayır, Ankaragücü bastırdı, bastırdı, ama atamayınca kontrataktan yedi. Beşiktaş düşmanlığı mı yapıyorum. Hayır, hayır! Tam tersine mahallemin takımı diye seviyorum.
Çarşı grubuna ise 'niye bizim Fener'de yok' diyecek kadar bayılıyorum. Hayranlık duyuyorum. Ama kupada Fenerbahçe'yle ve ligde Ankaragücü'yle oynadığı son maçlarına bakıp, 'çok iyi oynuyor' diyorsanız yanılırsınız. Beşiktaş sadece kontrataktan gol atan bir takım, o kadar! O yüzden nasıl Dolmabahçe'de Fenerbahçe karşısında teklediyse, Galatasaray karşısında da tekleme ihtimali o kadar yüksektir!
Yorum Yap