Dolar

42,7348

Euro

50,2120

Altın

5.943,14

Bist

11.318,89

Çok güzel saptamalar bunlar...

18 Yıl Önce Güncellendi

2009-05-05 02:18:00

Çok güzel saptamalar bunlar...
Haftaya iki güzel tespiti okuyarak başladım. Sizlerle paylaşmak isterim.

İlki Habertürk'ten Fatih Altaylı'nın 'Hürriyet'in dinozorlaşması (teşbih bana ait)' değerlendirmesi:

'Hürriyet, artık sıkılmış ve bunalmış bir ekip tarafından yönetildiği için olsa gerek, habercilikte artık çok geri kalmaktadır. Genç muhabirleriniz zaman zaman çok başarılı haberler yapmaktadır ama gazete yönetimi patronu takip ettiği için haberi takip bu gazetede artık yoktur.'

Altaylı'nın saptamasını aslında Doğan grubunun tüm medya birimleri için düşünmek mümkün. Doğan grubu artık gençleşemediği ve kendisini yenileyemeyen bir KİT'e dönüştüğü için Osmanlı'nın 'Duraklama ve Gerileme Dönemleri'nden sonuncusuna doğru ilerliyor. Önümüzdeki yıllarda, hele de AKP iktidardan uzaklaştığında, Doğan grubundaki gerilemenin sadece iktidar-medya ilişkilerinden kaynaklanmadığını ve yepyeni iktidar-medya ilişkileriyle de asla düzelemeyeceğini daha net göreceğiz.

İkinci ise, Hürriyet'ten Nuray Mert'e ait 'DTP'nin sol faşizme kayması (teşbih yine bana ait)' tespiti:

'Sol siyaset geleneğinden gelen sosyal demokratlar, Kürt siyasetlerini sadece demokratik anlayış adına koşulsuz desteklemediler. Bu destek mazlum halkların kendi kaderlerini tayin hakkı', 'mazlum ulusların milliyetçiliğinin ilerici olduğu' gibi ilke ve kavramlar çerçevesinde oldu...

Ancak artık öncülüğünü DTP'nin üstlendiği Kürt siyasetlerinin, ciddi bir sorgulamasının yapılmasının vakti gelmekle kalmadı, geçiyor. Sadece 'şiddetle mesafe' konusundan bahsetmiyorum. Kürt meselesinin artık sadece bir 'insan hakları' meselesi olmadığını, bir halkın bir 'ulusal rüyanın' peşine takılmakta olduğunu hepimizin teslim etmesinde ve konuyu bu çerçevede konuşmakta fayda var.'

Aylardır herkesin anlayabileceği dilden 'basitleştirerek' anlatmaya çalıştıklarımı Nuray Mert, anlayana 'entelektüelize' ederek kibarca uyarmış.

Hala 60'ların 70'lerin soğuk savaş dönemi kafasını asıl solculuk sanarak, DTP ve Kürtler konusunda 'kafayı kuma gömenlerin' dikkatine!

Kabine değişikliğinin anlamı...

İsimler üzerinde hiç durmayacağım. Yeni Erdoğan hükümetinin bence anlamı şudur:

Erdoğan, partideki düşüşün nedenini 'muhafazakarlık' ile çekirdek kadro ve düşüncelerden uzaklaşmaya bağlamış.

Daha muhafazakar görüntü vererek, toparlanmayı düşünüyor. Anlamı, sol-sağ liberallerin, 'aşırı demokratların' hayal kırıklıklarının iyice artacağı bir dönemin geliyor olması.

Eğer yukarda anlattığım dip duygularım doğruysa, ya Başbakan Erdoğan kendi kurduğu AKP'nin kendi oluşturduğu felsefesini kendisi bile anlayamamış, ya da fena halde tufaya gelmiş.,

AKP'nin giderek merkezden koptuğunu ve 'evdeki bulguru korumak için Dimyat'taki pirinçten olduğunu' göreceğiz gibi geliyor.

Bülent uygun 'Aragones'leşiyor mu?

Yenilen pehlivan güreşe doymaz. Aragones'in görüş mesafesi o kadar kısıtlı ki, sahadaki Deivid-Emre kavgasında, Deivid yerine sahanın en iyisi Emre'yi kenara çekerek az kalsın maçı Beşiktaş'a hediye ediyordu. Baktı Beşiktaş hâlâ maçı alamıyor, sahanın diğer iyisi Semih'i de oyundan alarak, hiç olmazsa beraberlik ikram etmek istedi. Başaramadı!

Sivas'ın başarılı teknik direktörü Bülent Uygun ise geçen yıl yaptığı gibi, bu yıl da Sivas'ın önde girdiği son haftalarda 'ağlama duvarı'na döndü. Hadi geçen yıl acemilikti, idare ettik, bu yıl daral geldi. Takım şampiyonluğa giderken,  'bizi zaten şampiyon yapmazlar' kampanyası yapamazsın kardeşim!

Bırak bu 'ayakçı' ayaklarını, sen lider takımın liderisin. Böyle liderlik, böyle teknik direktörlük olmaz!

Sen heyecandan tir tir titresen de, bu Sivas bu yıl şampiyon olacak! Bu kafayla Sivas becermekte zorlansa bile, Fener'in yaptığı gibi diğer takımlar Sivas'a yardım edecek!

Ne demek 'şampiyon sizsiniz ama birinci kim bilmiyorum' yaaa!

Şampiyon de sensin, birinci de, lider de, number one da!

Yorum Yap

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
SON VİDEO HABER

Gain Medya operasyonunda yeni gelişme

Haber Ara