Doğrudur, asker DTP alerjisini bahane ederek Meclis'e gitmiyordu.
Ama 28 Nisan muhtırasıyla seçilmesine karşı çıktıkları Cumhurbaşkanı Gül'e de alerji vardı, onun yüzünden de gitmedikleri dillendirilmiyordu.
Şimdi gelinen nokta da asker, Cumhurbaşkanı Gül'e de DTP'ye de protestoyu bıraktı.
Nedeni, "açılım" değil, "mecbur" kalmasıdır.
Çünkü asker sivil siyaset karşısında zayıf düştü. Ergenekon'un karargâha uzanması tehlikesi de "Demokles'in Kılıcı" gibi başlarının üstünde duruyor.
Bu konjonktürde, Meclis'le zıtlaşmaları "akılcı" olmazdı.
Asker önceki gün Meclis'in açılışında "son stratejisi gereği" vardı...
Son strateji "askerin teslim oldum, tamam" görüntüsü vermesidir!
Gerisi laf!
Çakma ayakkabı!
"Ayakkabı"nın "çakma Nike" olduğunu ilk saniyede anlamıştım.
Garibim ÖDP ya da Birgün Gazetesi, nereden "hakiki Nike" bulsun.
Zaten eylem de "çakma!"
Eylemin orijinali, "Made in Iraq..."
IMF Başkanı da "çakma IMF'ci" çıktı.
Adam Fransız sosyalisti.
Kızacaklar ama bence, Türk solunu bizatihi kendisi de çakma!
Polis iyi sınav verdi!
IMF Başkanı hoşgörülüydü.
"Çok kibarlardı, ayakkabıyı fırlatmak için konuşmamın bitmesini beklediler" dedi...
Polis de kibardı, savcı da... Sadece 69 lira ceza kesip, eylemciyi bıraktılar.
6-7 Ekim'deki toplantı bitmeden, İstanbul'a rahat yok. Daha çok eylem yapılacak!
Polisin, "orantısız güç" kullanmaktan kaçınması gerekiyor.
IMF karşıtı eylemler sempatik, eylemciler de öyle!
Polis sempatik eylemlere "orantısız güç" kullanırsa, dünyaya rezil oluruz!
Ertuğrul Özkök'ün itirafı
Ertuğrul Özkök'ün önceki günkü yazısı kelimenin tam anlamıyla "itiraf"tı...
Bir dönem "Özköşk" olarak anılan Ertuğrul Özkök, Özal'ın sayesinde Hürriyet'e genel yayın yönetmeni olduğunu "itiraf" etti.
Yani "meslekte yükselmesinin" asıl nedeni "yandaşlık"mış...
Bence artık başta Doğan grubundakiler gelmek üzere artık kimse, günümüzün AKPsever medyasını "yandaş"lıkla suçlamasın.
"Yandaşlık" lafını bile ağzına almasın.
Çünkü her zaman işler böyle yürüyormuş!
Yiğit Bulut yükselir...
Sabah akşam TV ekranına çakılı olmasıyla, tüm medyanın alay konusu haline gelen Yiğit Bulut'u eleştirenlere şaşırıyorum.
Böyle adamlar yükselir...
Reha Muhtar da böyle yükselmişti.
Yükselmenin ilk sırrı "cahilliktir..." Hiçbir şeyden anlamazsan "halkın adamı" olursun. Bu ülkede cehalet başarı getirir.
Keza duruma ayak uydurup, "bukalemun gibi kılık değiştirenler" de hep başarılı olur.
Örneğin bu arkadaş AK Parti'ye atıp tutarak DYP'den milletvekilliği için yalvar yakar olurken, birden çok hızlı bir "AK Parti yandaşı" kesildi. (Sorunuz Mehmet Ağar)
Çünkü ekmek iktidardaydı!
AK Parti'liler bile "hızlı dönüş" karşısında şaşkın.
Ama bu adam yarın MHP iktidara gelirse, hiç beklemez kayınbabası gibi "ırkçı-ulusalcı-milliyetçi" her ne halt ise işte, ondan kesiliverir.
Bu modeller böyledir!
Diyorum ya, bu çocukta iş var! Çok yükselecek çok!
Yorum Yap