İSTANBUL ERKEN UYARDI: AKP kaybetmedi ama ilk genel seçimde tek başına iktidara gelmesinin çok zor olacağını İstanbul gösterdi. CHP, İstanbul'da patladı. İstanbul 'Türkiye'nin erken uyarı sistemi'dir. Önce İstanbul fark eder, sinyali çakar. Taşra, gecikmeli olarak İstanbul'un izinden gider. Ekonomik kriz ve yolsuzluk iddialarından ötürü İstanbul tedirginliğini hissettirdi, İstanbul'daki hava, CHP ve MHP akıllı giderse, taşraya da yayılacaktır. Artık AKP'nin tek başına iktidar şansı çok daha zayıflamıştır. Tabii, gereken dersleri çıkarmazsa...
SİYASİ MEFTALAR: AKP'nin çok bilmiş Şanlıurfa milletvekilleri ve AKP İstanbul İl Başkanı seçimin mutlak mağluplarıdır. 'Adana kazası'ndan ötürü Başbakan Erdoğan kendisini cezalandıramayacak olsa da, AKP İstanbul ve Şanlıurfa örgütleri artık milletvekilleriyle beraber siyaseten 'mefta'dır.
SEÇİMİN GALİBİ KILIÇDAROĞLU-TEKİN İKİLİSİ: Her parti kendisini galip ilan edebilir. Sonuçta AKP yine 1. parti. CHP, MHP, SP oy artırdı. Ama bunların hiçbiri galip sayılmaz. Seçimin mutlak galibi, 'galip sayılır bu yolda mağlup' düsturuyla Kemal Kılıçdaroğlu-Gürsel Tekin ikilisidir. Seçimin en büyük mağlubu da, 'mağlup sayılır bu yolda galip' düsturuyla Ankara'da büyük oy kaybıyla seçimi kazanan Melih Gökçek'tir.
CHP'YE SEÇMEN ÖNERİSİ: Seçmen, CHP'ye de mesaj verdi. 'Azıcık çalışsan iktidar senin bile olur' dedi. Model olarak da İstanbul'u gösterdi. 'İstanbul'da Gürsel Tekin ne yaptıysa, 81 ilde aynı modeli uygula' dedi. 'Propagandada Kemal Kılıçdaroğlu gibi siyasetçileri öne çıkar' talimatı verdi. CHP'nin Türkiye genelindeki Propaganda Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Teşkilat Başkanı da Gürsel Tekin olmalıdır. Bu iki isim anında tam yetki ile genel merkezde komutayı ele alırsa CHP uçar, yoksa ilk genel seçimde yine iktidar hayalleri yatar!
CHP KENDİ MARJİNALLERİNDEN KURTULDU: CHP ilk kez laiklik ve Atatürk'ün arkasına bu kadar az sığındı. AKP'yi mağdur gösterecek tartışmalardan kaçtı. İstanbul başarısı gösterdi ki, 'çarşaf açılımı' gibi merkeze yaklaşmayı simgeleyen yeni ılımlı politikası tuttu. Merkez sağ adaylara kapılarını açması tuttu. Kısacası, dernek olmaktan parti olmaya geçiş başladı. 'CHP de laikliği gözden çıkardı' diyenlerin salaklığı iyice ortaya çıktı. Onların eli zaten CHP'ye mahkum, CHP yeni seçmen bulma arayışına tam gaz devam etmeli...
BUMERANG BU KEZ ABDULLAH GÜL'Ü VURDU: Son genel seçimde nasıl Abdullah Gül'e yapılan 367 haksızlığı, sandıktan geri dönmüştü. Yani 'mağduriyet' kazanmıştı. Şimdi yine öyle oldu. Bu kez haksızlık yapan Cumhurbaşkanı Gül'dü. Akdeniz Üniversitesi'nde en çok oyu almasına rağmen rektör yapmadığı Mustafa Akaydın, inanılmaz bir sürprizle Antalya'da belediye başkanlığını kazandı. Türkiye nasıl 367 mağduru Gül'ü sahiplendiyse, Gül mağduru Akaydın'ı da sahiplendi. Hep mağdurları mağrur, mağrurları mağdur yapan seçmenin bir kez daha eline sağlık!
GÜNEYDOĞU ŞANSINI KULLANAMADI: AKP, Kürt sorununda TRT Şeş gibi önemli açılımlar yaptı. Af gibi yepyeni hazırlıkların peşinde olduğunu hissettirdi. Ama nafile... CHP'lisi, MHP'lisi hatta 'en laikçi askeri' bile bölgede oyunu AKP'ye verdi. Ama G. Doğulu vatandaşlarımız yine gitti PKK'ya teslim oldu. Bir kez daha barış şansını yitirdi, PKK'yı tasfiye şansını kullanamadı. Yazık oldu. Sonuçta acısını yine bölge halkı çekecek!
ERDOĞAN YUMUŞAMAYACAK, ÖNCELİKLE MEDYAYA SERTLEŞECEK: Muhalefette yaygın görüş, AKP yüzde 40 bandının altına düşerse Türkiye rahatlar, Erdoğan da 'Putinlik hevesi'nden vazgeçer şeklindeydi. Ama ben hiç öyle düşünmüyorum. Erdoğan, siyasi kavgayı ve polemiği seven bir gelenekten geliyor. Kişilik yapısı da inatçı, geri adımı sevmiyor. Nitekim, ilk konuşmasında faturayı medyaya kesti. Başta Doğan grubu gelmek üzere, sert bir medya kavgasına girecek, asla ama asla yüzde 40'ın altına düştüm diye 'yumuşayarak' karizmayı çizdirmeyecektir.
Yorum Yap