Dolar

42,8053

Euro

50,2208

Altın

5.950,08

Bist

11.335,05

Tehlikeli süreç yeni başlıyor

15 Yıl Önce Güncellendi

2012-06-28 09:15:44

Tehlikeli süreç yeni başlıyor
Başbakan "Suriye'yle yeni bir aşama"nın başladığını ve Suriye'nin "açık ve yakın tehdit" olduğunu söyledi.
Yeni dönemin en kritik dinamiği ise Başbakan'ın şu cümlesinde:

"Suriye'den Türkiye sınırına güvenlik riski ve tehlikesi oluşturacak şekilde yaklaşan her askeri unsur bir tehdit olarak değerlendirilecek, askeri hedef olarak muamele görecektir."

Görünen o ki, hükümet Suriye'nin muhtemel bir özür ve tazminatıyla yetinmeyecek.

Suriye'nin en küçük bir kara ve hava ihlalinde, belki de sınırda ikazsız "mukabele-i bilmisil" inisiyatifini kullanacak.

Tüm muhalefeti toplayıp görüşen hükümetin BM, NATO, İKÖ ve Arap Ligi'ne kadar devasa bir diplomatik atak yapması da bunu gösteriyor.

Bu şekilde bir misilleme uluslararası hukukun Türkiye'ye verdiği meşru bir hak olmakla birlikte, Suriye'nin
tavrına bağlı alarak önümüzdeki süreçte krizin daha da derinleşeceğini gösteriyor.

Yani tehlikeli süreç yeni başlıyor.

F-4'ü vuran Suriye mi, Doğu Bloku mu?

Akdeniz'de sadece Suriye'deki Tartus üssüyle var olabilen Rusya ve Şii jeopolitiğinde Suriye'nin güvenliğini kendi güvenliği sayan İran olmasaydı Suriye uçağımızı düşüremezdi.

Suriye Ulusal Konseyi Üyesi Mahmut Osman, "Türkiye'nin Suriye'ye askeri harekât yapması bir yetişkinin 10 yaşındaki çocuğu tokatlaması gibidir, gerek yok" diyor.

Bu isabetli teşbihle çocuğun anne ve babasının bu tokada ne karşılık vereceği de iyi okunmalı.

Dolayısıyla stratejik bloklar arası bu krizde Türkiye yalnız kalmamalı, Suriye'nin arkasındaki aktörlere duyarsız bir bireysel inisiyatif kullanmamalıdır.

Menfaatleri çatışan iki stratejik blokun karşı karşıya geldiği bu krizde, Rusya-Çin-İran tarafı geri adım atmazsa önce büyük bir Ortadoğu yangını, akabindeyse küresel bir bunalımın doğması ihtimal dışı değil.

Suriye'nin hatasından değil de sadece "krizde itidal"den dem vuran Çin ve İran hâlâ geri adım atmadılar.

Başbakan'ın anlattığı "yeni dönem" iç buhran yaşayan, mütemadiyen subayları firar eden Suriye'yi haddinden fazla gerecektir.

Türkiye, sert bir NATO kınamasıyla şimdilik kaydıyla beklediğini aldı.

Lakin BM Güvenlik Konseyi'nde bu sertliği ve netliği bulamayacaktır.

Önümüzdeki tehlikeli süreçte muhtemel gelişmelere hazırlıklı olmalıyız.

1- Krizle birlikte PKK'nın eylem yoğunluğunu artırması ve bu eylemliliğe DHKP/C ve MLKP gibi terör örgütlerinin de eklenmesi ilgi çekici olup iyi analiz edilmelidir.

İçinde bulunduğumuz tehlikeli süreçte PKK, Türk-Suriye ilişkilerinde Türkiye aleyhine önemli bir rol üstlenecektir.

Aksiyon dergisinin haberine göre Murat Karayılan'ın yerine Suriyeli Fehman Hüseyin'in terör örgütünün başına getirilmesi kritik bir kilometre taşıdır.

2- Suriye sınırının hemen yakınında bulunan mülteci kampları, tereddüt ve çatışmaya mahal vermeyecek daha içeri bir bölgeye kaydırılmalıdır.

Uluslararası Af Örgütü'nün, 'sınırın asgari 50 km içerisine kurulmalı' dediği bu kamplardaki bazı muhaliflerin iki ülkenin savaşmasına sebebiyet verecek eylemler içinde olabilecekleri ihtimali göz ardı edilmemelidir.

3- Kriz sürecini özellikle Rusya, Çin ve NATO'nun tavrı belirleyecek gibi görünüyor.

4- İstikbali olmayan Esed rejiminin İran'ın tahrikleriyle özür ve tazminattan kaçınması ve yeni tecavüzkâr tavırlarda bulunması ihtimal dâhilindedir.

Suriye Dışişleri sözcüsü Makdisi'nin olayın vukuundan bu yana çelişkili ve yalanlarla dolu açıklamaları ve "ihlal yapan Türk uçağı cezasız kalamazdı" beyanı...

Esed'in "savaş içindeysek tüm politikalar kazanmaya odaklanmalı" açıklaması...

İran'ın "Suriye'ye müdahale için Türkiye'nin düzenlediği bir NATO komplosu" ifadesiyle Türkiye'yi suçlaması...

Rus Dışişleri'nin "Türk uçağının düşürülmesi provokasyon olarak görülmemeli" açıklaması...

Bu ihtimalin mevcut olduğunu ve Suriye'nin bireysel inisiyatif kullanmadığını gösteriyor.

Şu halde bireysel değil blok inisiyatifi kullanan Suriye'ye bireysel askeri misillemenin sonuçları ve NATO'nun samimiyeti iyi düşünülmelidir.

NATO'nun retorik desteğiyle hakiki desteği örtüşüyor mu iyi hesap edilmelidir.

Gelişmeler, yeni stratejik dengelerde blok hatlarını belirginleştirmekte, postmodern soğuk savaş iklimini göstermektedir.

Yorum Yap

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Haber Ara