Dolar

42,8053

Euro

50,2208

Altın

5.950,08

Bist

11.335,05

İntikam veya rövanş

15 Yıl Önce Güncellendi

2012-04-17 10:20:31

İntikam veya rövanş
28 Şubat bir zulüm ve terör süreciydi.
Zira devlet ve topluma kendi arzularını zorla giydirenlerin dayanağı, millet iradesi veya hukuk değil, silahların ve tankların gücüydü.

Zulmü örtebilecek hiçbir sihirli kelime yoktur bu dünyada.

Bunu görebilmek için zorla başka bir insan tipolojisine sokulan mağdur kitlelerin gözleriyle bakabilmek, kulaklarıyla duyabilmek gerekir.

Büyük hatipler Demosten, Shell, Curran, Küçük Pitt veya Hooker...

Mezarlarından kalkıp en efsunlu nutuklarını irad etseler, 28 Şubat terörünü gizleyemezler.

Ama bizim bazı kalemşörlerimiz ve Kılıçdaroğlu bu üstatların bile yapamayacağı bir işe soyundular.

Hak bedene batıl bir elbise dikmeye çalışıyorlar.

Hak olan adalet bedenine, batıl ve kardan bile soğuk olan "intikam" esvabını giydirmeye çalışıyorlar.

Zira biliyorlar çağın insanının akıl ve muhakemeden çok gözleriyle hükmettiğini.

Ama adaletin sıcak bedenini, terzisinin bile inanmadığı "intikam elbisesi" soğutamaz.

28 Şubat soruşturmasına "intikam" yaftasını yapıştırıp şirinlik yapanlar, şu soruları cevaplamalıdır:

Mazlumun kendisine zulmedenden hakkını istemesi veya zorbalara karşı adalet istemesi ne zamandan beri "rövanş" veya "intikam" oldu?

Hak aramak veya suçu cezalandırmak başlangıcından beri hukuk sistemlerinde yok muydu?

Yargılanan Hüsnü Mübarek'ten intikam mı alınıyor yoksa hukukun gereği mi yapılıyor?

Suçlara karşı hukukun işlemesinin adını "intikam" koyanlar, kendilerine veya yakınlarına karşı bir suç işlendiğinde neden hemen adliyeye koşuyorlar?

Adliyeden ve polisten suçlunun yakalanmasını isterlerken haklarını mı arıyorlar yoksa intikam mı istiyorlar?

Kılıçdaroğlu, kendisi hakkında "Çarkçı Kemal" kitabını yazan Süleyman Yeşilyurt'a açtığı davalarla intikam mı alıyor, hakkını mı arıyor?

Suçlar işlendiğinde mağdurlar suçluyu kendileri cezalandırmasın, hakkını hukuk sisteminde arasın diye vardır savcılar ve hâkimler.

Bunun adını intikam koyup da, hak aramayı aşağılarsanız hukuk sistemini toptan reddetmiş olursunuz.

Suçu ve suçluyu yargılamanın ve hak aramanın adı intikamsa...

Türkiye'de ve dünyada her gün yüz milyonlarca kişi başka kişilerden, kurumlardan ve devletten intikam ve rövanş alıyor.

Yani sizin anladığınız manada işin özeti şudur:

Hukuk sistemleri, demokratik toplumlarda "hesaplaşmanın ve intikam almanın" nasıl olacağıyla ilgili kurallar bütünüdür.

Pırlantaya "taş" dediğinizde pırlanta değerinden bir şey kaybetmez.

Taştır ama değerlidir.

Sonuçta; intikam, hesaplaşma ve rövanş temalı bu psikolojik harekât 28 Şubat zorbalarını kurtarmaz.

Ama intikam tellallarına çok şey kaybettirir.

BÇG belgelerinde imzası olmayanlar ne olacak?

Soruşturma, Batı Harekât Konsepti belgelerinde imzası olanlardan başladı.

Ama belgelerde imzası olmayıp da BÇG içinde görev alanlar ve konusu suç teşkil eden emirleri ifa edenler de suç dairesinin içindedir.

Batı Harekât Konsepti'ni yürütme/yönlendirme statüsünde olan rütbeliler, belgelerde imzası olmasa bile cuntanın illegal emirlerini uygulama ve uygulatmaktan yargılanmalıdır.

Genelkurmay Başkanı İ. Hakkı Karadayı ve Genel Sekreter Tümg. Erol Özkasnak bu minvalde.

Çünkü 28 Şubat sürecinde cuntanın açıkça devlet ve topluma yansıyan illegal eylemleri ortada.

Yani 28 Şubat soruşturması sadece belgelere ve imzalara mahkûm bir operasyon değil.

Balyoz'da eyleme geçemeyen bir darbe planlaması vardı. Bu itibarla darbe hazırlığının belgeleri ve CD'ler önem taşımaktaydı.

Ama 28 Şubat böyle değil.

28 Şubat 1997'de cunta, toplumun da açıkça gördüğü bir şekilde hükümeti devirmeyi başardı.

Sürecin tanıkları, en az Batı Harekât Konsepti belgeleri kadar kıymetli.

Özellikle dönemin Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller, Savunma Bakanı Mehmet Gölhan, İçişleri Bakanı Meral Akşener önemli tanıklar.

Tanık da olsalar sanık da olsalar Yalım Erez ve Mesut Yılmaz da önemli isimler.

Ve dönemin "sır küpü" MİT Müsteşarı Sönmez Köksal, yardımcıları ve ilgili daire başkanları.

BÇG'yi bilip de hükümete haber vermemek, 28 Şubat sürecine bir şekilde müzahir olma gibi eylemleri yoksa
sanıklıktan kurtulup önemli tanıklar olarak mahkemeye çıkacaklar.

Yorum Yap

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Haber Ara