Bu füze tehdidi bugün de devam ederken İsrail bu tehdide karşı tedbirler ve sistemler geliştirmeye çalışıyor ve önemli bir konu olduğu için bu konuda sık sık haberler de çıkıyor.
Bu haberlerin birkaç gün önce çıkan sonuncusunda İsrail'in füzelere karşı gizli bir silah geliştirdiğinden dem vuruluyor; ama bu silah hakkında en ufak bir bilgi verilmiyordu. Hiçbir bilgi ihtiva etmeyen bu haberi ben doğrusu dikkate almadım; zira hem haberde bilgi yoktu hem de 'gizli silah' vurgusu anlamsızdı.
Esasen İsrail'in geliştirmekte olduğu füzesavar sistemlerinin neler olduğu, bunların adları çoktandır belli zaten: ARROW 2- Demir Kubbe (Kipat Barzel), Davud'un Sapanı denen sistemler bunlar...
Bunlardan çalışır durumda olan ARROW-2 genel füzesavar sisteminin merkezinde yer alan uzun menzilli füzelere karşı geliştirilen bir sistem. Halen bu sistemin ARROW-3'e yükseltilmesi için çalışmalar yapılıyor. Ayrıca, bu sistemin önleyici füzelerinin sayısının artırılması kararı alınmış bulunuluyor. Bu arada Amerika ARROW-3'e mali katkısını da sürdürüyor.
Demir Kubbe'ye gelince; İsrail'in önemli savunma sanayii kuruluşlarından Rafael tarafından geliştirilen bu sistem önümüzdeki yılın yaz aylarında operasyonel olarak devreye girecek. Rafael'in açıklaması böyle.
İsrail'in bu ilk kısa menzilli füzesavar sistemi (5 km ve üstü menzillere sahip füzelere karşı) de şöyle çalışacak: Özel bir radar sistemi vasıtasıyla atılan roketi havada iken hedef olarak tespit edecek, sonra hedefi fırlatacağı önleyici roketiyle havada yok edecek. Bu önleyici roket Kassemlerin saniyede 300 metre kadar olan hızından daha hızlı bir roket olacak. Buna ilaveten söz konusu roket Kassem ya da benzeri roketleri havada en yüksek noktada saf dışı edecek şekilde tasarlanmış bulunuyor. Bunun sebebi, düşman roketlerin muhtemel kimyasal ya da biyolojik başlıklarını emin bir mesafede yok edip bunların verebileceği zararları asgariye indirmek.
Sistemin hedef tespit sürecinin bir saniyeden az bir sürede gerçekleşeceği, bu suretle önleyici roketin ikinci bir saniyede hedefi bulacağı ve yok edeceği bugünden söyleniyor. Ancak bu arada önleyici roketlerin çok pahalı olacağı (tek bir roketin atışı 30.000- 40.000 dolar civarında) yolundaki ilk maliyet değerlendirmeleri kaydedilen gelişmelerle çok aşağıya çekilmiş durumda bugün.
Rafael, 'Demir Kubbe, 2006 Lübnan Savaşı sırasında mevcut olsaydı atılan Hizbullah roketlerinin çoğunu on milyonlarca Şekel'lik masraf karşılığında havada iken imha edebilirdik.' diyor bugün. Bu da Rafael'in sistemine çok güvendiğini açıkça ortaya koyuyor elbette.
Sonuncu sistem olan Davud'un Sapanı konusundaki çalışmalara halen devam ediyor; ancak bu konuda fazla bilgi yok. Ayrıca haber de çıkmıyor bu konuda.
Bunlara ilaveten İsrail dördüncü bir sistem olarak Amerika'dan Vulcan-Phalanx adlı bir sistemi hazır sistem olarak satın alacak. Bu sistem kısa menzilli roketlere karşı geliştirilmiş özel radar ve radarla birlikte çalışan seri atış yapan 20 mm. çaplı bir makineli toptan meydana geliyor. Füzelere karşı halen Amerikan ve İsrail donanmasında kullanımda olan bu sistemlerin kara konuşlu olanları da mevcut. Gatling makineli topu dakikada 6.000 atış yapıyor ve 1.200 metrekarelik bir alanı ateş altına alabiliyor. Sistemin tamamı 50 milyon dolar kadar.
İsrail işte bu sistemlerle füze tehdidini nihai olarak bertaraf etmeyi planlıyor. Bu konuda da çok çalışıyor. Bu böyle ama; bu sistemlerin ne kadar etkin oldukları da elbette savaş durumlarında tam anlamıyla belli olacak. Bu bakımdan bugünden bu sistemlerin yüzde yüz garantisi de yok. Ayrıca, karşı tarafın bu sistemlere karşı koyabilecek yeni füzeler konusunda ne yaptığı da fazla bilinmiyor. Kısacası, füze ve füzesavar savaşı, bilinen ve bilinmeyen yönleriyle sürüp gidiyor.
NOT: Okurlarımın, mesaj gönderenlerin, dostlarımın bayramını tebrik eder, cümlesine sağlık, saadet ve başarılar dilerim...
Yorum Yap