Bugün 25 Kasım... ‘Dünya Kadına Yönelik Şiddete Son’ günü. Kaç kadın bugünü herhangi bir şiddete uğramadan geçirecek, kaçı sıradan bir gün gibi yaşayıp bitirecek bilinmez. Dünya ülkelerini bilmem ancak Türkiye özelinde erkeklerin özel gün anlayışını göz önüne alınca ürküyorum. Bizde özel günler günün muhattabı kişiye zorlama bir hediye alınıp geri kalan günler akla doğru dürüst getirilmediğinden sırf ‘bugüne özel’ şiddet görmeyecek olan kadınlar da epey olacak gibi...
Bugün Hürriyet’ten Doğan Hızlan ‘Gökyüzünün Yarısı’ adlı kitabı tanıtmış köşesinde. Kadına yönelik şiddetin her çeşidi bu kitapta, farklı farklı kadınların ‘gerçek’ hikayeleri ile işlenmiş. Hızlan yazısında ‘bu kitabı kadınlardan önce erkeklerin okuması şart’ diyor. Çok doğru söylüyor. Utanmadan, sıkılmadan, gereksiz kompleksler ve gururlar yapmadan, ‘kadın kitabı bu, beni bozar’ demeden bütün erkeklerin alıp okuması lazım..
Bu günlerde okuduğum, Esra Erol’un Kara Duvak isimli kitabı da oldukça önemli. Türkiye’de yaşayan, çok küçük yaşlarda evlenerek -ya da evlendirilerek- her gün dayağa, şiddetin her türlüsüne maruz kalan 15 kadının hikayesi yer alıyor kitapta. Okurken insanın tüyleri diken diken oluyor. Her gün gazetelerin üçüncü sayfasında çoğumuzun ‘okumadan geçtiği’ dramlar, bu kitapta yakalıyor yakamızı. ‘Bugüne kadar hep es geçtin, hep görmezden geldin beni’ dercesine haykırıyor yüzümüze o on beş kadın. Kadınlardan önce erkekler okumalı bu kitabı da. Babalar, kocalar, erkek kardeşler, kayınpederler, kayınlar... Kitap bir genç kızın günlüğü tadında ‘pembe’ bir hikaye anlatmıyor çünkü, ‘kız işi’ değil yani! Erkekler tarafından hayatları cehenneme çevrilen on beş genç kadının yaşam mücadelesi var orada. Kadınlar üzülerek, erkekler utanarak okumalı...
‘Şiddetle’ tavsiye ediyorum!
twitter.com/feyzasays
Yorum Yap