Dolar

42,7276

Euro

50,1903

Altın

5.945,19

Bist

11.335,05

Bu yazıyı kadınlardan çok erkekler okusun!

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-11-25 11:03:19

Bu yazıyı kadınlardan çok erkekler okusun!

Bugün 25 Kasım... ‘Dünya Kadına Yönelik Şiddete Son’ günü. Kaç kadın bugünü herhangi bir şiddete uğramadan geçirecek, kaçı sıradan bir gün gibi yaşayıp bitirecek bilinmez. Dünya ülkelerini bilmem ancak Türkiye özelinde erkeklerin özel gün anlayışını göz önüne alınca ürküyorum. Bizde özel günler günün muhattabı kişiye zorlama bir hediye alınıp geri kalan günler akla doğru dürüst getirilmediğinden sırf ‘bugüne özel’ şiddet görmeyecek olan kadınlar da epey olacak gibi...

Başta İstanbul olmak üzere Türkiye genelinde birçok panel, konferans, gösteri, eylem vs yapılacak bugün. Günlerdir organize ediliyor. Yoğun bir katılımın olacağı muhakkak.. Ama gönül ister(di) ki bugün sokaklarda, meydanlarda, toplantı salonlarında, kadınlar kadar -hatta kadınlardan çok- erkekler olsun. Kadına şiddetin mağdurları kadınlar olabilir, ancak onu yaratanlar erkekler. İkisi ‘el ele’ verse, bugünü kutlasa keşke... Kadına şiddet yalnız kadınların problemi değil bütün bir toplumun problemi çünkü. Bari bu konuda cinsiyet ayrımı yapmasak... Kadınlar, erkekler, sanatçılar, siyasetçiler, ev hanımları, iş kadınları... hepsi bir arada, kadına şiddeti bitirmek için tek ses olsa. Diğer başka bütün sesleri bastırarak.. En azından bugün!

25 Kasım günü erkeklere gerçekten büyük görev düşüyor. Sokaklarda, gazetelerde, sosyal medyada kadınlar kadar erkekler de şiddete son mesajları versin. Kadına şiddet sorunu Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri, diğer ‘hayati’ siyasi meselelerle nasıl ilgileniliyorsa bu konuyla da öyle ilgilenilmeli. Terör sorunu, bedelli tartışması, Dersim... Kadına yönelik şiddet bunların hiçbirinden daha ‘az önemli’ değil, hepsi kadar ‘hayati’! Diğer meseleler ‘ülkenin gerçek gündemi’, ‘kadına şiddet’ ise sadece kadınları ilgilendiren ikincil bir mesele değil. Şiddet gören taraftan daha çok şiddeti uygulayanlar’a, onların hemcinslerine düşüyor bu sorunun çözümü de. Kadınlar bu zulüm bitsin istiyor, evet, ama erkekler bunu istemeden, taşın altına elini sokmadan bu sorun çözülemez. Acı ama gerçek...

Bugün Hürriyet’ten Doğan Hızlan ‘Gökyüzünün Yarısı’ adlı kitabı tanıtmış köşesinde. Kadına yönelik şiddetin her çeşidi bu kitapta, farklı farklı kadınların ‘gerçek’ hikayeleri ile işlenmiş. Hızlan yazısında ‘bu kitabı kadınlardan önce erkeklerin okuması şart’ diyor. Çok doğru söylüyor. Utanmadan, sıkılmadan, gereksiz kompleksler ve gururlar yapmadan, ‘kadın kitabı bu, beni bozar’ demeden bütün erkeklerin alıp okuması lazım..

Bu günlerde okuduğum, Esra Erol’un Kara Duvak isimli kitabı da oldukça önemli. Türkiye’de yaşayan, çok küçük yaşlarda evlenerek -ya da evlendirilerek- her gün dayağa, şiddetin her türlüsüne maruz kalan 15 kadının hikayesi yer alıyor kitapta. Okurken insanın tüyleri diken diken oluyor. Her gün gazetelerin üçüncü sayfasında çoğumuzun ‘okumadan geçtiği’ dramlar, bu kitapta yakalıyor yakamızı. ‘Bugüne kadar hep es geçtin, hep görmezden geldin beni’ dercesine haykırıyor yüzümüze o on beş kadın. Kadınlardan önce erkekler okumalı bu kitabı da. Babalar, kocalar, erkek kardeşler, kayınpederler, kayınlar... Kitap bir genç kızın günlüğü tadında ‘pembe’ bir hikaye anlatmıyor çünkü, ‘kız işi’ değil yani! Erkekler tarafından hayatları cehenneme çevrilen on beş genç kadının yaşam mücadelesi var orada. Kadınlar üzülerek, erkekler utanarak okumalı...

‘Şiddetle’ tavsiye ediyorum!

twitter.com/feyzasays

Yorum Yap

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Haber Ara