Dolar

42,8435

Euro

50,6521

Altın

6.170,04

Bist

11.383,45

Diktatörlerle kanka olmanın zararları

16 Yıl Önce Güncellendi

2011-04-26 07:03:18

Diktatörlerle kanka olmanın zararları


İran’da seçim sonrası sokaklara dökülen insanları kan akıtarak bastıran Ahmedinecad’a tebrik telefonu açıldığında, ülkemiz adına utandık ama görmezlikten geldik.

Ardından 42 yıllık iktidarında öldürmek ve çıldırmak dışında insanlığa hiçbir katkısı olmamış Kaddafi’nin kanlı ellerinden ‘insan hakları ödülü’ alındığında, ‘Büyüklerimizin herhalde bir bildiği vardır’ dedik.

Ama iş Suriye’ye gelince, artık yeter! Alnım ak çünkü ben zaten başından beri ‘ileri demokrasi’ iddiası olan bir hükümetin bir diktatörle bu kadar ‘kanka’ olmasının, ‘aile dostuyuz’, ‘akşamları çaya gidiyoruz’, ‘iyi çocuk, bizim sözümüzden çıkmaz’ diye böbürlenmesinin mantığını anlayamamıştım. Rejiminin tek parti istibdat rejimi olduğunu, 11 yıldır ‘genç’ liderinin reform yolunda tek bir adım atmadığını, 48 yıldır sıkıyönetimle yönetildiğini ve üstelik de tam bir ‘azınlık faşizmi’ uyguladığını hepimiz biliyoruz.

Ticarete, ziyarete eyvallah da, ne gerek vardı eli kanlı zalimlerle habire ‘ortak bakanlar kurulu’ toplantıları yapmaya, ‘stratejik ortaklık’ kurmaya, aralarında ‘güvenlik’ ve ‘polis eğitimi’ de olan 51 ortaklık anlaşmasına imza atmaya?

Beşar Esad, Ak Parti’nin ‘projesiydi’. Utançla sonuçlandı. O stratejik dost, bugün Dera’da, Humus’ta, Hama’da sniper’larla insan öldürüyor, ev ev muhalif arıyor, tanklarla mezalime hazırlanıyor.

Ankara ne diyor? ‘Üzülüyoruz’, ‘temenni’, ‘toplumsal barış’, ‘aman orantısız güç kullanılmasın’!

Kusura bakmayın ama yetmez! ‘Biz Beşar’ın hamisiyiz’ diye çıktınız tüm dünyanın karşısına. O zaman şimdi akan kanı durdurmak da size düşer!

Akdağ: ‘Soruşturma açtırdım’

Sağlık Bakanı Recep Akdağ aradı. Ortaköy’de taksi şoförü Yusuf Dalgın’ın, cuma sabahı bağırsak sorunu nedeniyle gittiği Taksim Hastanesi’nde, hiçbir devlet hastanesi acil ‘sevk’ talebini kabul etmediği için 16 saat sonra can vermesini anlatan yazımı okumuştu. Bakan, “Yazınızı okuyunca gerçekten çok üzüldüm. Belli siz de üzülmüşsünüz. Bu yazıyı yazdığınız için size teşekkür ederim” diye söze başladı.

Bakanın mazeret üretmek ya da savunmaya geçmek yerine, bu trajediyi hastaneler arası ‘sevk’ konusunda sıkıntıları sorgulamak için bir fırsat olarak gördüğünü söylemesi ve acil soruşturma başlatmış olmasını önemsedim.
Akdağ, soruşturma sonuçlanmadan suçlayıcı ifadeler kullanmak istemedi, ihtiyatlı konuştu, ancak okuduğu kronolojiden çıkardığı sonuç, Yusuf Dalgın’ın gittiği hastanenin üzerine düşeni yapmadığıydı.

Gerçekte Sağlık Bakanlığı hükümetin ‘oy deposu’. Son dokuz yılda kamu sağlık sektöründeki yeni uygulama ve kolaylıklar, Ak Parti oy oranlarını zıplattı.

Ancak bir de önümüzde, bizzat tanık olduğum, dakika dakika izlediğim Yusuf Dalgın vakası var.
Bakan, sağlık sektöründe 20 bini acil olmak üzere günde bir buçuk milyon müracaat olduğunu, yılda 2 milyon kişinin ambulansla taşındığını belirterek, “Yaşananların sistemden kaynaklanan bir arıza değil bireysel kusurlardan kaynaklandığı düşünüyorum“ dedi.

Soruşturma sonucunda hep birlikte göreceğiz...

Yorum Yap

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Haber Ara