AK Parti'nin kısa film yarışmasıyla canlanan umutlarımız

Gerçi gazetemizin "Kültür Gündemi" sayfasında, şimdi aktaracağım konuyla ilgili olarak dün oldukça geniş bir haber yayımlandı; ancak anılan sayfanın tasarımını yapan arkadaşlar kullandıkları 4 büyük fotoğraftan herhangi birindeki tercih haklarını kendi gazetelerinin sinema yazarından yana değil de Star gazetesi sinema yazarı Alin Taşçıyan, gazeteci-belgesel yapımcısı Coşkun Aral, yapımcı-yönetmen Osman Sınav ve Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Merkez Gençlik Kolları Başkanı Fatma Şahin'den yana kullandıkları için, muhtemelen gözünüzden kaçmıştır: AKP'nin düzenlediği, özellikle bu partiye sempati duyan genç kuşak sinemacılar arasında büyük bir ilgiyle karşılanan Ulusal Kısa Film Yarışması'nın 11 kişilik büyük jürisinde ben de bulunmaktayım.

Bundan yaklaşık üç hafta kadar önce, Burç Anadolu İletişim Meslek Lisesi'nde lise-3 öğrencilerime "medya tarihi" dersi verirken, hoş bir rastlantıyla, eski Millî Eğitim Bakanı Sayın Hüseyin Çelik beyefendi aradı. Ders sırasında telefonuma bakmak pek de huyum olmamasına rağmen, ekrandaki Ankara numarasını görünce meraklanıp açtım ve karşımda Türk millî eğitim sistemine uzun yıllar boyunca çok değerli hizmetler veren Sayın Çelik'i buldum. Öğrencilerimin huzurunda gerçekleşen bu görüşmede, kendisi benim yazılarımı zevkle okuduğunu, kısa film sanatına yönelik ilgi ve desteğimi yakından takip ettiğini, bundan hareketle, partisi tarafından düzenlenecek olan iddialı bir kısa film yarışmasında jüri üyesi olmayı kabul edip etmeyeceğimi sordu. Ben de AKP'nin sanat alanında böylesine stratejik bir adımı atmasından dolayı büyük bir mutluluk duyduğumu belirterek, halen partinin tanıtım ve medya başkanlığı görevini yürütmekte olan eski Bakan'ın teklifini hiç tereddütsüz kabul ettim. Olay bundan ibarettir. O tarihten beri de jüri üyeliği görevimizin gereklerini yerine getirmeye başlayacağımız son başvuru tarihini beklemekteyim.

AKP'nin -tıpkı CHP ve ona canhıraş bir destek veren çevrelerin uzun yıllardır yapageldikleri üzere- kültür ve sanat arenasına el atmasını, dahası bu el atışını bir de kısa film yarışmasıyla taçlandırmasını ilke olarak son derece hayırlı buluyorum. Ancak, bu yarışmanın katılım koşulları ve para ödülleri belli olduktan sonra ise hayatının önemli bir bölümünde kısa film sanatıyla yakından ilgilenmiş biri olarak organizasyona bazı muhalefet şerhleri koyma ihtiyacı hissettim. Söz konusu hususları, geçen hafta bir başka yarışma nedeniyle Ankara'da bulunmamın da etkisiyle yoğun bir gündeme ev sahipliği yapan bu haftaki sinema sayfamızda uzun uzadıya ele alamıyorum; çünkü sayfamız irili ufaklı yazılarla dolmuş durumda...

Başta Sayın Çelik olmak üzere, bu konudaki görüş ve eleştirilerimi merak edenler, konuyla ilgili ayrıntılı bir değerlendirmemi, yarın sabahtan itibaren, konuk yazarları arasında yer aldığım kardeş sinema sitemiz www.ikinciperde.com'da okuyabilirler.