Dolar

42,6945

Euro

50,1592

Altın

5.898,49

Bist

11.311,31

Futbolun derin ve gizli örgütü!

15 Yıl Önce Güncellendi

2012-07-04 08:43:00

Futbolun derin ve gizli örgütü!
1 yıldır konuştuğumuz 'şike davası' sonuçlandı.
Aziz Başkan ve diğer sanıklar tahliye oldu. Gerçi coşkulu tahliye görüntüleri nedeniyle işin esasına girilemedi ama ortada hâlâ netleşmeyen birçok soru var.

En başta şimdi ne olacak? Ya da futbolda çete/örgüt var mı yok mu?

İşin içine çok büyük paraların girdiği çete var mı yok mu bilmiyorum, ama bildiğim bir şey var. Futbolda bir örgüt var. Üstelik çocuklar arasında örgütlü ve çok eski.

İşte size görünmeyen bu örgütün yazılı olmayan oyun kuralları...

Birinci temel kural 'atan alır spor'dur.

Mahalle maçları genellikle caddelerde ya da bahçelerde oynandığı için topun kaçma olasılığı olan çok yer vardır. Top bir yere kaçtığında topu kaçıran takımın karşısındaki takımın oyuncusu hemen atılır 'Atan alır spor'
der.

Top kendi sahasından auta çıksa da rakip oyuncular topun peşinden gider. Topun sahibi takımı kurar, istediği zaman oyunu bitirir. İki korner bir penaltı eder, beşte devre olur.

Takımlardan biri ataktadır. Defans oyuncusu topu elle keser fakat oyun devam eder ve gol olur. Golü yiyen takım 'El var' diye itiraz eder ama karşı takım 'Avantaj olum' diye golü kutlamaya devam eder.

Öldürücü kural söylenir: 'Elin avantajı olmaz.'

Bir yere varılmaz, kısır döngü olur.

Gol atılır fakat yiyen takım saymaz. Hep bir ağızdan -ki genellikle direk yerine iki taş vardır, 'Direk ulan' diye bağırılır. İçlerinden biri usulca 'Gol abi' der. Karşı takımdan duyan biri direkt atlar ve 'Ulan adamın gol diyor' der.

Gol sayılır, adam dövülür...

Genelde küçük çocuklar arasında 'Abanma yok' kuralı vardır. Kaleciler 'Abanma yok' derler. Aralarında yaşça büyük olan 'Kız mısınız' dese de abanma olmaz.

Penaltı esnasında da 'Teknik vuracağım korkma' denerek moral verilir.

Büyüklerle küçüklerin ortak oynadığı maçta büyüklerden biri gaza gelip küçük çocuğa sert girince direkt penaltı olur. Küçük çocuk sevilen bir simadır, faulü yapan ağabeydir. Penaltı kullanılır, genelde gol olmaz çünkü kaleye bir iri kıyım geçmiştir.

Herhangi bir penaltı halinde kaleye hemen forvetin etkili silahlarından biri geçmek ister. Çünkü o her mevkide iyidir. Buna karşılık karşı takıma teselli olarak ekstra bir penaltı verilir.

Birinci kaçarsa ikinci kullanılır.

Kaleci degaj kullanacakken eğer yakında bir rakip forvet varsa topu 3 kere sektirir ve 'Açılsana ulan, topu üç kere sektirdim işte' der, rakip açılır.

Maçta bazen top münasip olmayan bir yere gelir. Hep birlikte tempo tutulur, uygun bir arsa aranır, iş bittikten sonra oflayarak maça dönülür.

Mahalle maçlarında her zaman saçı ince telli ve uzun olan kişiler olur.

Bunlar genellikle topu alır, bütün gücüyle ileri koşarken kafalarını ileri doğru atarlar. Amaçları gol atmak ya da rakibi çalımlamak değildir. Saçlarının rüzgarda ahenkle dans etmesini sağlamaktır.

Çocuklar arasında ve çekişmeli geçen maç esnasında yaşça ve boyutça büyük olan adamlar maydanoz olurlar. "At bakim abinin kıllı göğsüne" diye gereksiz bir cümle kullanır, sonra da topa abanır, top ilgisiz bir yere gider, herkesin tadı kaçar.

Minyatür kale maçlarda üretilmiş müthiş bir çözüm var.

Olmayan kale 'bel üstü' diye izafi bir üst çizgiye göre yapılır. Ama izafi bir kavram olduğu için çok kavgaların çıkmasına, başların yarılmasına neden olur.

Oynayacak kişi sayısının tek olması ve kimsenin oyundan çıkarılarak kalbinin kırılması istenmemesi durumlarında eşsiz bir adalet duygusu devreye girer. En etkisiz, fasulyeden oyuncu birinci devre bir takımda, öbür devre rakip takımda oynatılır.

Bir başka enteresan kural da üç adım açılmada olur.

Top frikik noktasına dikilir, rakip barajın üstüne adeta onlar orada yokmuş gibi yürünür. Baraj göğüsle itilmek suretiyle uzaklaştırılır.

Mahalle maçlarında rastlanan en tatsız durumlardan biridir kalecisizlik.

Herkes forvet olup gol yağdırmak istediği için kaleci olmak istemez. Adil düzen ilk 'kalede son' diye bağıranı kayırmaktadır.

Hemen arkasından gelen 'son bir', 'son iki' gibi çığlıkların sonunda kaç olduğunun önemi olmayan ağırkanlı arkadaş kaleye geçer.

Şimdi düşünün.

30 yıl önce, internetin ya da TV'nin bu kadar yaygın olmadığı bir zamanda her yerde aynı kural
geçerliydi.

Demek ki futbolda derin ve gizli bir örgüt varmış.

Yorum Yap

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
SON VİDEO HABER

Suriye'de düğünde bombalı saldırı!

Haber Ara