DHKP-C, Grup Yorum, CHP, Esed ilişkileri
Emniyet İstihbarat Dairesi Eski Başkanvekili Bülent Orakoğlu, Yeni Şafak'taki köşe yazısında DHKP-C'nin, Gladyo'nun maşası ve taşeron bir örgüt olduğunu belirterek Şam ile olan bağlantılarını yazdı.
11 Yıl Önce Güncellendi
2015-04-13 11:57:33
ORAKOĞLU'NUN YAZISI ŞÖYLE,
Hatırlayabildiğim kadarıyla 1977 veya 78 yılında, İstanbul 'da Moskova eğilimli TKP çizgisindeki İGD'nin (İlerici Gençler Derneği) bölgesel veya uluslararası bir programına, kısa bir süre için emniyetteki görevim nedeniyle katılmıştım. Toplantıya katılan Yunanistan delegasyonundan bir konuşmacının neredeyse bire bir konjonktürel olarak Yunanistan'ın dış politikasını savunurken, Türk delegasyonunda yer alan İGD' sözcülerinin, Türkiye'yi yerden yere vuran açıklamaları doğrusu her açıdan ibretlik bir duruma işaret ediyordu.
Aradan geçen 35 yıl gibi uzun zaman diliminde, ülkemizde bu konuda bırakın olumlu bir gelişme yaşanmasını, tam tersine bir durum söz konusu. Kendi ülkesinin, Ortadoğu veya Suriye'ye yönelik devlet politika ve stratejilerine, eleştiri sınırlarını aşarak karşı çıkan, kanlı Suriye rejimine ve 21. Yüzyıl kasabı Esed ve DHKP/C terör örgütüne açık destek veren bir ana muhalefet partisi, marjinal Vatan Partisi, millet iradesine karşı devşirilmiş, Doğan ve Paralel örgüt medyasının açık işbirliği ile oluşturduğu şer koalisyon cephesi tüm güçleri ile iktidarı hedef alarak etkisizleştirmeye çalışıyorlar.
31 Mart 2015 tarihinde, Savcı Mehmet Selim Kiraz, 2 DHKP-C'li terörist tarafından şehit edilmiş, aynı gün terörist Elif Sultan Kalsen, Vatan Caddesi'ndeki Emniyet Müdürlüğü önündeki güvenlik görevlilerine intikam amaçlı uzun menzilli silahlı ve bombalı saldırı düzenlediği sırada kısa bir süre içinde etkisiz hale getirilmişti.
Bu terörist saldırılar sonrasında DHKP-C terör örgütünün, devletin bir savcısını şehit etmesini neredeyse basit bir eylem gibi göstererek skandal açıklamalara imza atan, teröre meşruiyet kazandırma ve destek vermeye yönelik, terör örgütünün propaganda amaçlı fotoğraflarını yayınlayan medya kuruluşları bir kez daha millet iradesine ihanet içinde suçüstü yakalandılar.
DHKP-C'li teröristlerin propaganda amaçlı fotoğrafını yayınlayan, Doğan Grubu'na ait yayın organları (Hürriyet, Radikal, Posta, CNN Türk, Kanal D) Paralel Yapı Medyası (İMC TV, Samanyolu TV, Bugün TV, Zaman, Bugün, Millet, Taraf) Sözcü, Ortadoğu, Yeniçağ, Cumhuriyet ve Birgün gazeteleri gibi basın organlarına ülke menfaatlerine aykırı ve etik olmayan gazetecilik faaliyetleri nedeniyle akreditasyon uygulanarak cenaze törenine alınmamışlardı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise DHKP-C terör örgütünün Türkiye'de gerçekleştirdiği tüm sansasyonel terör eylemlerinde olduğu gibi son terörist saldırılar sonrasında da yine hükümeti ve güvenlik güçlerini suçlayan açıklamalar yaptı.
Kılıçdaroğlu, Çağlayan Adliyesi'ndeki terör eyleminde hükümetin parmağı olduğunu öne sürerek, resmi Twitter hesabı üzerinden attığı tweetlerde akıl almaz iddialarda bulunmuştu. Kılıçdaroğlu “Hükümetin kesinti sonrası 'Terör saldırısı olabilir' açıklaması, rehin alma olayında parmağı olduğunun göstergesi midir? Adliyenin var olan jeneratörü devredeyse, bu malzemelerin içeri sokulmasında kimler yardım etmiştir? Bu malzemelerin adliyeye sokulmasında yaşanan elektrik kesintisi etkili mi olmuştur? Yoksa elektrik bu iş için kasıtlı mı kesilmiştir?” diyebilmişti.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun geçmişte de eleştiri sınırlarını aşan "Esed ve DHKP-C yanlısı'' tutum ve davranışları, MİT ve Türk polisinin kurumsal kimliğine yönelik iftiraları sabırları zorlayan marjinal açıklamaları, başta güvenlik güçleri olmak üzere kamuoyunda tepkilere neden olmuştu.
Kılıçdaroğlu, Adana ve Hatay'da, Paralel Örgüte mensup polis, jandarma ve savcılar tarafından organize bir şekilde durdurulan, Türkiye'yi, teröre destek veren ülkeler kategorisine aldırmaya yönelik kumpas ve algı operasyonlarına destek vererek, Suriye'de Bayır- Bucak Türklerine insani yardım malzemesi götüren MİT TIR'ları için ''MİT silah kaçakçılığı'' yapıyor iddiası ve iftirasını ortaya atmıştı. Ankara Dikmen Polisevi ve Emniyet Genel Müdürlüğü binasına DHKP/C”li militanlarca yapılan çifte roketatarlı saldırılar ile ilgili olarak''Polisevine yapılan saldırı iğrenç bir tezgah” açıklaması, Reyhanlı saldırılarını El-Kaide bağlantılı İŞİD adlı örgütün üstlendiği yönündeki asparagas iddialar üzerine ''hem hükümetin hem emniyetin El-Kaide ile işbirliği içinde olduğu” yönündeki akla ziyan suçlamaları bir bütün olarak düşünüldüğünde, yanlış bilgilendirme sonucu siyasi gaf ve hatalara mı işaret ediyor yoksa işin içinde bir bit yeniği mi var sorusunu ister istemez akıllara getiriyordu.
YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ
SON VİDEO HABER
Haber Ara