Suudi Arabistan Büyükelçisi'nden önemli açıklama

Abdurrahman Koç'un çevirisine göre, Türkiye son dönemde Suudi Arabistan ile olan ilişkilerine düzeltme ve geliştirmek için çalışmalarını başlattı. Özellikle Mısır olaylarının ardından iki ülkenin arasında bir uzaklaşma yaşanmıştı. Ancak son dönemde iki ülke de ilişkilerini düzeltme niyetinde. Geçtiğimiz aylarda Cumhurbaşkaı Recep Tayyip Erdoğan, Kral Abdullah’ın vefatından sonra cenaze için Riyad’a gitmiş, geçtiğimiz Mart ayında da yeni Kral Selman bin Abdülaziz ile yine Riyad’da görüşmüştü.

Suudi Arabistan’ın Ankara Büyükelçisi Adil bin Sirac El-Mirdad, Kanal7’ye verdiği röportajda, iki ülkenin tarihi bağlarının olduğunu ve ilişkilerini daha da geliştirmek için çaba sarf edeceğini belirtti. Mısır’daki darbe sonrası yaşanan gerginliğe de değinen El-Mirdad, çözüm için bu üç ülkenin de Ortadoğu’da beraber hareket etmesi gerektiğini savundu.

‘’TÜRKİYE OPERASYONU DESTEKLİYOR’’

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İran ziyaretinden 1 gün önce Suudi Arabistan İçişleri Bakanı Prens Naif’in Ankara ziyareti vardı. Bazı arap yayın organlarında “el arabiya” gibi, prens Naif’in Erdoğan’dan Yemen’deki krizin çözümü için arabulucu olmasını istediği yazıldı. siz Yemen krizinin Türkiye arabuluculuğunda çözümünden yana mısınız?

Yemen olayı sıcak bir durum. Emir Muhammed bin Nayif El Abdulaziz’in ziyareti Türkiye-Suudi Arabistan arasında durum değerlendirmesi ve pozisyonların konuşulması içindi. Biz Türkiye’nin Kararlılık Fırtınası Operasyonu’nun arkasında olduğunu biliyoruz ve bunun için takdirlerimizi sunuyoruz. Arap bölgesi birçok olayı yaşıyor şu anda. Irak, Suriye ve Libya olsun.

‘’İKİ ÜLKENİN TARİHİ BAĞLARI VAR’’

Kral Selam ile birlikte iki ülke arasında yeni bir dönem başladı. 2013’te Mısır’daki darbe sonrası kaldırılan askeri ve ekonomik anlaşmaların tekrar faal hale gelmesi bekleniyor. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?

Suudi Arabistan’ın imzalanmış anlaşmaları ilga etme gibi bir adeti yoktur. Suudi Arabistan, diğer ülkeler ile yaptığı anlaşmalara ve bu ülkelerle ilişkilerine saygı duymaktadır. Haremeyn Hizmetkarı Kral Abdullah’ın 2013’teki Türkiye ziyaretinde bu ilişkilere sağlam temel atıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Mart ayında Riyad’a gerçekleştirdiği ziyaret için de aynı şeyi söyleyebiliriz.
Biz iki ülkenin ilişkilerinin tarihi olduğuna inanıyoruz. Bazı zamanlarda aksaklık aşansa da ilişkiler sağlam ve iyi düzeyde. Ve hepimiz bu ilişkileri iki kardeş ülkenin maslahatlarına hizmet edecek seviyeye getirmek için çabalıyoruz.

SAVUNMA BAKANI TÜRKİYE’YE GELECEK Mİ?

Suudi Arabistan Savunma Bakanının da Nisan ayında Türkiye’ye bir ziyaret gerçekleştireceği iddia edilmişti. Bu iddia doğru mu?

Tabi basında birçok iddiayı duyuyoruz. Gerek burada gerek de Suudi Arabistan’da. Bu konuda program olursa iki ülke arasında ittifakı yapılırsa Sayın Savunma Bakanı Muhammed bin Selman Türkiye’ye elbette gelir.

‘’ERDOĞAN RİYAD’DAN İYİ BİR İNTİBA İLE DÖNDÜ’’

Türkiye, Suudi Arabistan ile Suriye ve Yemen konularında ittifak halinde ancak Mısır konusunda bazı görüş ayrılıkları vardı, Suudi Arabistan’ın Mısır’da Sisi yönetimine tavrı değişir mi? Çünkü Erdoğan Riyad ziyareti sonrası Suudi Arabistan’ın geri adım atması halinde Mısır’da şartların değişebileceğini vurgulamıştı.

Birincisi. Şüphesiz ülkelerin yetkilileri arasında ziyaretler ve görüşmeler gerçekleşir. İkincisi ise Suudi Arabistan Krallığı her zaman İslam ve Arap ülkelerinin havasını temizlemek için (durumu düzeltmek, iyi hale getirmek) çabalar. Biz tek bir İslam ümmetiyiz. Bizlerin İslam ümmetine ve onun varlığına duvar diken her harekete karşı çıkmamız gerekir. Sayın Kral Selman bin Abdulaziz’in konuşmasını hatırlatmak isterim. Kendisi Suudi Arabistan’ın bölgedeki ülkeler arasındaki kara bulutları kaldırmak ve bölgede güvenliği sağlamak için çabalayacağını söylemişti. Biz bu bölgenin ülkeleriyiz. Eğer kendi içimizdeki sorunları çözemezsek kimse gelip de çözülmesi için yardım etmeyecek. Ve bu konularda tek eli bırakmamız gerekiyor. Hatırlarsanız Sayın Recep Tayyip Erdoğan İslam ümmetinin büyük bir komploya maruz kaldığını söyledi.

Sayın Erdoğan Riyad’dan döndüğünde iyi bir intiba ile döndü. Gazetelerde köşe yazılarında bölgede 3 esas ülkenin olduğu yazıldı. Bunlar Suudi Arabistan, Türkiye ve Mısır’dır. Bu üç ülkenin yan yana durduğunu hayal edin, bu durumda inşallah bölgemiz istikrar, güven ve refaha kavuşacaktır.

‘’OPERASYON KARARI SUUDİ ARABİSTAN’IN ŞAHSİ KARARI DEĞİLDİR’’

Yemen konusu için Kara Harekatı hazırlığı devam ediyor hatta Arap askerlerinin muharip güç olarak olmasa da insani yardım için Yemen’e girdiği biliniyor, eğer diyalog yoluyla bu kriz aşılmazsa, bölgesel bir savaş çıkar mı?

İlk olarak Yemen’deki krizin başlarına dönelim. Operasyonun başlarına ışık tutalım. O zaman kardeş ülke Türkiye operasyonu desteklediğini açıklamıştı. Kararlılık Fırtınası Operasyonu boş bir yerden çıkmadı. Bu karar gerek bölgesel, gerek yerel olsun uzun ve yorucu görüşmeler sonrasında alındı. Bu operasyonda Arap İşbirliği Konseyi’nin Yemen’deki operasyon için girişimi var. Bu operasyon birçok ülkenin ortak kararı sonrası alındı. Şükürler olsun Suudi Arabistan ,kanunları tecavüz eden Husilerin ilerleyişini durdurmak için İşbirliği Konseyi, Arap ve İslam ülkelerinin de olduğu koalisyonu kurmayı başardı. Yemen’de tüm siyasi çözümler durma noktasına gelmiş durumda. Yemen’in meşru Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur İşbirliği Konseyi’nde yaptığı konuşmada Arap ülkelerinden Yemen’e girmesini ve halkını kurtarmasını, içeriden ve dışarıdan aldıkları destekle adeta dehşet saçan Husilerin durdurulmasını talep etti.

Dolayısıyla operasyonu Suudi Arabistan gerçekleştirdi demek doğru değildi. Başka ülkelerin içişlerine karışmak gibi bir adetimiz yok. Suudi Arabistan, bölgeye ve Yemen’e istikrarın ve güvenin geri gelmesi için bu koalisyonu kurmuştur. Bu noktalar çok önemli. Koalisyon, Yemen’in yardım çağrısına bir cevaptır.

Eğer ortada istikrarın ve güvenin gelmesini sağlayacak sadık bir niyet varsa diyalog yapmaya da hazırız.

‘’İRAN’IN NÜKLEER KONUSU BÜYÜK BİR KONU’’

İran’ın nükleer müzakerelerde Batı ile anlaşması Suudi Arabistan için nasıl bir anlam ifade ediyor?

İran’ın nükleer konusu büyük bir konu. Suudi Arabistan, Ortadoğu’da kitle imha silahlarının yayılmasının engellenmesini her zaman desteklemiştir. Bu konuda ABD Başkanı Obama ve Sayın Kral Selman bin Abdulazin de görüşmeleri oldu. Ve çoğunluk bu ‘geçici’ anlaşmanın bölgeyi koruyan ve istikrarını muhafaza eden Körfez (Arap) ülkelerinin aleyhine olmayacağı konusunda hem fikir oldu. Bu konuda önemli olan yapılacak herhangi bir anlaşmanın Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu gözetiminde yapılmasıdır.

‘’TÜRKİYE İLE İLİŞKİLERİMİZİ DAHA DA GELİŞTİRECEĞİZ’’

Ben Haremey’in hizmetkarının (Kral Selman) Türkiye’deki elçisi olarak şunu söyleyebilirim. Türk kardeşlerimizle görüşmekten bir arada olmaktan çok mutluyum. Ben siyasi seviyede değil, halk seviyesinde konuşuyorum sizinle. Suudi Arabistan ve Türkiye Cumhuriyeti arasında çok yakın ve sağlam ilişkiler var. Ve İnşallah bu ilişkileri daha da geliştireceğiz. İki ülke arasındaki ekonomik ilişkiler de bu bağın güçlenmesinde ve geleceğinin parlak olmasında çok önemli bir yere sahip. Teşekkür ederim.

Suudi Arabistan Büyükelçisi'nden önemli açıklama

Suudi Arabistan’ın Ankara Büyükelçisi El-Mirdad, Kanal7’ye çok önemli açıklamalarda bulundu.