Cevap: Namazda imamın arkasında kıraat etmek asırlarca tartışmalara maruz kalmış bir meseledir. Başta İmam Buharileri[1] ve sonrasında Mübarekfuriler’ i bu konuda müstakil eser telif etmeye sevk edecek kadar ehemmiyet arz eden bu konu hakkında mezhepler ihtilaf etmişlerdir. Soru sahibi kardeşimiz Hanefi mezhebine mensup olduğu için-ki sorusundan kendisinin kıraat etmediği anlaşılıyor- meseleyi Hanefiler’e göre tahlil edelim.
İmamın arkasında kıraat edilmesini savunanlar bir kısım rivayetlere dayanmaktadırlar. Bu rivayetlere Übade b. Samit (Radıyallahu Anh)’ den nakledilen “ Bir keresinde Resulullah bize sabah namazını kıldırdı ve okumayı karıştırdı. Selam verince “ “Arkamda okuyor musunuz?” buyurdu. Biz de “ Evet Ey Allah’ın Resulu! Deyince “ Fatihanın dışında (bunu) yapmayın. Zira Fatihayı okumayanın namazı yoktur.”[2] şeklindeki rivayet veya “Kendisinde Ümmü’l-Kitab (olan Fatiha-i şerife) okunmayan her bir namaz noksandır”[3] şeklindeki rivayetleri örnek gösterebiliriz.
Buna mukabil olarak Hanefilerin istidlal ettiği nakiller de mevcuttur ki; bu rivayetler bize cemaat olan kişinin imamın arkasında okumaması gerektiğini ifade etmektedir. Nitekim “Her kimin imamı varsa, İmamının kıraati kendisi adına da kıraattir”[4] şeklindeki kavli rivayet veya “İmam kendisine uyulması için İmam olarak tayin olunmuştur. (İmam) okuduğunda susun!”[5] mahiyetindeki rivayetler bize bunu açıkça göstermektedir. [6]
Bu meseleyi “Kitabu’l-Hücce” sinde işleyen İmam Muhammed Ehl-i Medine’nin cehri olan namazlarda imama uyan kimsenin ayrıca kıraat yapmasının gerekli olmadığını ancak cehri (sesli kıraat) olmayan namazlarda bunu gerekli gördüklerini ve bu konu hakkındaki şu düşüncelerine Kasım b. Muhammed, Urve b. Zübeyr, Rafi’ b. Cübeyr ve İbn Şihab gibilerinin görüşlerini mesnet yaptıklarını aktardıktan sonra Hanefi mezhebini destekleyen rivayetleri nakleder. Bunlardan bir tanesi ehl-i Medine’ye hitaben söylediği “Sizin saydığınız bu insanlar mı daha fakihtir, yoksa Abdullah b. Ömer mi? Sizin fakihiniz (İmam) Malik bize İbn Ömer’den kendisine imamın arkasında bulunan kişinin kıraat edip etmeyeceği sorulduğunda “Kimin imamı varsa, ona imamının kıraati yeterli olur” dediğini nakletti” şeklindeki istidlalidir.[7]
Bu rivayetlerin bir mislini hakeza yine İmam Muhammed’e ait olan Muvatta’ rivayetinde bulabiliriz.[8]
Demek ki bu mesele mezheplerin ihtilaf ettiği bir mesele olup bu ihtilafın sebebi de konu hakkındaki rivayetlerin farklılık arz etmesidir. Ancak bizim bilmemiz gereken şey; ister kendisinde kıraatin cehri yapılmış olduğu bir namaz olsun ister gizli yapıldığı bir namaz olsun Hanefi mezhebine mensup olan bir kişinin cemaatle kılınan bir namazda kıraat etmemesi gerektiğidir…
Ömer Faruk Korkmaz
[1] Bkz. El-Buhari, Hayru’l-Kelam fi’l-Kıraeti halfe’l-İmam, Daru’l-Kütübi’l-İlmiyye, Beyrut-Lübnan Tarih ve Baskı: Yok
[2] Ebu Davud, , Salat 132 No: 823
[3] İbn Mace Sünen, İkame 11, No: 480
[4] İbn Mace, Sünen, İkame 13 No: 850
[5] Ebu Davud, Sünen, Salat, 67 No: 604
[6] Bu konu hakkındaki rivayetlerin tamamını mukayeseli olarak İmam et-Tahavi’nin Şerhu Meani’l-Asar’ ından I/ 278-285 mutalaa edebiliriz.
[7] Muhammed. B. Hasen eş-Şeybani, Kitabu’l-Hücce ala ehli’l-Medine, I/ 88 Alemu’l-Kütüb, Beyrut-Lübnan 2006 B.1
[8] Muhammed. B. Hasen eş-Şeybani, Muvatta, I/ 400-432 Daru’l-Kalem, Dımeşk 2011 B.V