Eker, Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD) Ankara üyeleri ile Sıcak Tepsi restoranda kahvaltıda bir araya geldi.
Türkiye'nin bir çok iktisadi sektörde önemli gelişmeler kaydettiğini belirten Eker, istihdamın, yatırımların arttığını, büyüme olduğunu, refah artışının sağlandığını söyledi.
Eker, "10 bin dolarlara geldik, orta gelir tuzağı dedikleri tuzağın etrafındayız, yeni bir anlayışla, yeni bir hamleyle bu tuzağa girmeden bunu aşmamız lazım. Ekonominin genelinde tuzağa düşmeden büyümeyi nasıl sağlayacağız, yatırımı nasıl artıracağız, tasarrufu nasıl artıracağız, cari açığı nasıl azaltacağız, sorun alanlarımızı doğru belirleyip buna doğru çözümler geliştirirsek, o zaman ekonomik büyümemizi ve refahımızı daha üst noktalara taşıma imkanımız olur" ifadelerini kullandı.
Bütün iktisadi sektörler arasında kendilerine göre "ebedi servet" alanının tarım olduğunu ifade eden Eker, bu nedenle tarımı doğru okumak, doğru tanımlamak, hak ettiği stratejik değeri vermek, uygun politikalarla sektörü yönetmek gerektiğini, kendilerinin de bunu yaptıklarını vurguladı.
Türkiye'nin bugün 190 ülkeye bin 707 çeşit tarım ve gıda maddesi ihraç ettiğini belirten Eker, sektörün ihtiyaçlarını karşılamak ve sorunlarını çözmek, verimliliği artırmak için bir çok alanda reform nitelinde çalışmalar yaptıklarını söyledi.
Bu kapsamda tarımda altyapı sorunlarını çözdüklerini anlatan Eker, şunları kaydetti:
"Tarım sektörünün en büyük problemi verimlilik düşüklüğü. Bunu önlemek için de bölünmüş parseller konusunda mücadele ettik. Çıkardığımız kanun sayesinde artık parseller bölünmüyor. Mevcut bölünmüş yapıyı da toplulaştırma yoluyla, malik değiştirmeden gönüllülük esasına göre birleştiriyoruz, modern tarım arazileri haline getiriyoruz. Bu yıl sonu itibarıyla 6 milyon hektar alanı toplulaştırmış olacağız, en geç 2023 yılında toplulaştırma çalışmalarının tamamlanmasını hedefliyoruz"
Tarım ürünlerin envanter takip sistemi, arazi bilgi sistemi, hayvan kayıt sistemi, havza modeli hakkında da bilgi veren Eker, bu sistemler de dahil 42'ye yakın veri tabanını entegre eden, raporlama yapabilen "Tarım Sektörü Entegre Yönetim Bilgi Sistemi"ni kurduklarını, bunun da yüzde 100 yerli olduğunu bildirdi.
-"Hiç bir ülkeye tohum yönünden bağlı değiliz"
Destekleme politikalarındaki iyileştirmelere de değinen Eker, Türkiye'nin tohumda Hollanda başta olmak üzere dışa bağımlı olduğu iddialarına ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
"Biz ne Hollanda'ya ne başka bir ülkeye asla tohum yönünden bağlıyız. Bir şeyi, bir ülkeden almak demek, o ülkede bizim üretimimizin olmaması demek değil. Bizim şu anda tohum ihracatımız 170-180 milyon dolar, son 10 yılda ciddi bir gelişme sağlandı. Türkiye'nin sertifikalık tohumluk üretimini biz 145-150 bin tondan aldık, şu anda 750 bin ton. Yani Türkiye 750 bin ton sertifikalı tohum üretiyor, dünyada da 30'un üzerinde ülkeye de satıyor. Alıyor da ama almasının sebebi şu, bu bir teknoloji ürünü. Tamamen taleple alakalı olması nedeniyle alıyor. Bu şuna benziyor, Almanya'nın otomobil üretimi var mı? Var ama Almanya 'ben Fransa'dan otomobil almıyorum' diyor mu? demiyor. 'Benim malım bu' diyor. İsteyen onu, isteyen bunu alıyor. Tohumda da hibrit sebze tohumunda yani seralarda üretilen üç dört kalem tohum var. Bu hibrit sebze tohumunda Türkiye dışarıdan da alıyor ama dışarıya da satıyor. Burada bağımlılık gibi bir şey yok. Bunlar tohumla ilgili doğru bilinen yanlışlar, hep böyle bir efsane, şehir efsanesi. Mesela hep İsrail'le ilgili söylenir halbuki bizim İsrail'e sattığımız, aldığımızın üç-dört katı daha fazla"
TÜGİAD Ankara Şubesi Başkanı Türker Naslı da TÜGİAD'ın 900'e yakın, Ankara Şubesi'nin de 250'ye yakın üyesi bulunduğunu belirterek, tarım sektöründeki çalışmalar ve devletin politikaları hakkında bilgi almak ve sorunları iletmek amacıyla Bakan Eker ile bir araya geldiklerini söyledi.
