Davutoğlu, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Genel Merkezi'ndeki TOBB VIII. Türkiye Ticaret ve Sanayi Şurası'nda, dönüşüm programlarıyla Ar-Ge ve teknolojinin gelişmesi, milli katkının artması, istihdamın yaygınlaştırılması, rekabet gücünün artması ve sağlam finansal sistem üzerinde ekonominin en iyi şekilde destek görmesinin hedeflendiğini belirtti.
Açıklanan paketlerle ilgili eksik kalan konuları tamamlayabileceklerini, olası olumsuzlukları, tedbirleri gözden geçirebileceklerini, yeni tedbirler için de gerekli adımları atabileceklerini dile getiren Davutoğlu, "Hiçbir zaman sükutu ve karşılıklı olarak bu anlamda iletişimsizliği kabul etmeyiz" diye konuştu.
Geçen hafta istihdamı, sanayi yatırımlarını ve üretimi teşvik paketini açıkladıklarını anımsatan Başbakan Davutoğlu, Türkiye'nin geçen yıl yüzde 2,9 oranında büyüdüğünü söyledi. Davutoğlu, bunun kendilerinin hedefledikleri rakamların gerisinde olduğunu belirterek, "Ama Avrupa'da, Avro Bölgesi'nde kalkınmanın yüzde 1,3 olduğunu düşünürseniz Türkiye bunun neredeyse 2,5 misli fazla kalkınmış durumda ama yeterli değil, biz en kıza zamanda bu kalkınmayı bu yıl içinde yüzde 4'e, gelecek yıllarda da en az yüzde 5'e ve daha yukarıya çekmeye kararlıyız" ifadesini kullandı.
Geçen haftaki paketle istihdam teşvikleri kapsamında iş başı eğitim programının kapsamını geliştirdiklerini vurgulayan Başbakan Davutoğlu, şunları söyledi:
"Bu programdan yararlanan arkadaşlara altı ay süreyle asgari ücret veriyoruz. Bu çok önemli bir husus. Bizim en önemli ihtiyaçlarımızdan biri iş gücüne katılımdaki bu sayısal artışı nitelikli insan gücüne dönüştürmek, mesleki eğitim vermek. Meslek liselerinin bütünüyle reforme edilmesini hedefliyoruz, seçim sonrasında ilk el atacağımız hususlardan biri budur. Üniversitelerde ve üniversite sonrasında birikimi engellemek için meslek liselerini iş dünyasıyla yeniden tanzim edeceğiz."
Bunun Anadolu'da çok güzel örneklerinin olduğunu belirterek, bazı uygulamaları paylaşan Başbakan Davutoğlu, şöyle konuştu:
"İş başı eğitim programı kapsamında eğitime alınan potansiyel işçilerin, teknisyenlerin altı aylık asgari ücretleri tarafımızdan ödenecek. İşverenin kursiyerler için yaptığı harcamalar vergi matrahından düşürülecek. İş başı eğitim programı sonrası kursiyerler aynı iş yerine alınırsa SGK işveren primi İŞKUR tarafından ödenecek. Ne kadar istihdam ederseniz, ne kadar çok kişiyi eğitirseniz ve onları eğitim içinde istihdama yöneltirseniz bu anlamda sizin üzerinizdeki maliyetleri azaltmaya kararlıyız. Yeter ki daha çok istihdam yapın, yeter ki daha çok eğitilmiş iş gücü devreye girsin."
- Yüksek teknoloji yatırımları
Başbakan Davutoğlu, istihdamı artırmak için toplum yararına çalışanların sayısını artırarak, bu kapsamda 120 bin kişinin daha işe başlatılacağını vurgulayarak, istihdam teşvikleri anlamındaki kararların yasama sürecinden geçtiğini de hatırlattı.
Yatırım döneminde uygulanan vergi indirim oranlarını artırdıklarını hatırlatan Davutoğlu, yüksek teknoloji sınıfındaki yatırımları öncelikli yatırımlar kapsamına alınarak bunların 5. bölge desteklerinden yararlanmasını öngördüklerini söyledi.
Bu konuya önem verdiklerini ifade eden Davutoğlu, "Kim Türkiye'de yeni bir anlayışı, yeni bir ürünü, yeni bir teknolojiyi devreye sokarsa onun bizim başımızın üzerinde yeri vardır. Ne teşvik istiyorsa vereceğiz, ne istiyorsa yapacağız ama artık biz teknoloji tüketen bir ülke olmak istemiyoruz, teknoloji üreten bir ülke olmak istiyoruz. Bunları yakından takip edeceğiz. Ne teşvik istiyorsanız, '5. bölge yetmez daha teşvik istiyoruz Ar-Ge için' diyorsanız, o teşvikleri de vereceğiz. Bunu bir taahhüt olarak söylüyorum. Çünkü geleceğimizi kurtaracak olan budur" dedi.
Türk ekonomisinin markalara sahip olmasını bunun sağlayacağını belirten Davutoğlu, dünya ile rekabet eden bir teknolojik altyapıya sahip olunmasının önemini vurguladı.
- "Çok toplantı yapmak yerine daha çok ürün üretin"
Ar-Ge çalışmalarının desteklenmesi için yapılması gerekenlere değinen Başbakan Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Her birinizin, her bir odamızın bu anlamda bir Ar-Ge birimi olması, bulunduğu illerde, ilçelerde Ar-Ge çalışmalarını desteklemeniz, gözetlemeniz, yönetmeniz bizim sizden en büyük ricamız. Çok toplantı yapmak yerine daha çok ürün üretin, bu toplantıları kastetmiyorum bunlar istişare anlamında önemlidir ama salonlarımızın dışında da Ar-Ge laboratuvarlarında da sizlerle birlikte olmak istiyoruz. İşte o zaman Türk ekonomisi olağanüstü bir sıçrama gerçekleştirecektir. Finansmana erişim imkanları bağlamında, sermaye artırımı yapan şirketlere artırılan sermayenin belli bir kısmını kurum kazancından indirilebilme hakkı getiriyoruz. Bu da çok önemlidir. Bu cümlenin arkasındaki esas, 'yastık altı' denilen veya atıl duran kapasitelerin sermaye artırımı suretiyle ekonomiye kazandırılmasıdır. Eğer bu sağlanırsa bu kurum kazancından indirilebilme imkanı getiriyoruz ki böylece öz kaynaklarını artıran şirketlerimiz, kredi yoluyla elde edebilecekleri kaynaklardan çok daha fazla teşvik görerek bu öz kaynakların üzerinden yatırıma teşvik edilecek, finansman erişim imkanlarıyla buluşacaklar."
Uzun zamandır kendilerinden talep edilen yatırım ve ara malların vadeli ithalatında kaynak kullanımı destekleme fonu oranını yüzde 6'dan sıfıra indirdiklerini belirten Davutoğlu, "Dolayısıyla yatırım ve ara mallarında vadeli ithalat söz konusu olunca buradaki kaynak kullanımı destekleme fonu oranlarının getirdiği yükü sizden tümüyle kaldırıyoruz. Bu sermaye artırımı, yurt dışına dönük olarak giden kaynakların da Türkiye'ye dönüşümünü sağlayacak ve yurt dışında tutulan sermayelerin Türk sermayesine katılımını da temin edecek özel bir önem de taşıyor ayrıca" diye konuştu.
Ar-Ge ve tasarım faaliyetlerine yönelik destek ve katkıları artırdıklarını, hazine destekli kefalet kapsamını genişlettiklerini belirten Davutoğlu, "Yine önümüzdeki dönemde önemli bir husus olarak taşınırların teminat olarak kullanılmasının önündeki engelleri kaldıracağız. Yani herhangi bir kredide teminat gösterilmesi icap ettiğinde sadece nakdi değil ayni değerler de teminat gösterebilecek ve taşınırların teminat gösterilmesi üzerinden de bu anlamda özellikle teminat konusunda sıkıntı çekebilecek girişimcilerin önündeki sıkıntıları kaldıracağız" ifadelerini kullandı.
Başbakan Davutoğlu, bütün bu adımlarla sanayi yatırımları, üretim ve istihdamda büyük bir hamle döneminin başlayacağını dile getirerek, yerli katkının, kamu alımlarında yerli ürünlerin artırılmasına yönelik de önemli adımlar attıklarını söyledi. Bunlara ilişkin bilgi veren Başbakan Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Kamu alımlarında Türkiye'de üretilen ürünlere yönelik yüzde 15 fiyat uygulamasını zorunlu hale getirdik. En az yüzde 51 yerli katkı oranına sahip ürünlere artık TOBB ve TESK'e bağlı odalarca yerli malı belgesi veriliyor. Bugüne kadar yerli malı belgesi alan bin 340 ürün, kamu ihalelerine fiyat avantajıyla katılıyor. Bu yerli malı belgesini TOBB ve TESK veriyor. Dolayısıyla da yerli malı belgesi alındığında, kamu alımlarında bu şirketlerimize, girişimcilerimize özel bir ayrıcalık tanımış olacağız. Yine bir başka önemli adım da teknoloji ürün, deneyim belgesi. Diyelim ülkemizde bir Ar-Ge çalışması yapılıyor, burada bir ürün üretiliyor. Bu ürün bir kamu ihalesine girince, iş bitirme belgesi isteniyordu daha önce ve doğal olarak ihaleye giremiyordu. O sıkıntıyı da kaldırıyoruz, kaldırdık. Ar-Ge projeleri sonucu ortaya çıkan bu ürünler Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızdan teknolojik ürün, deneyim belgesi alarak kamu ihalelerine girebilecekler. Şunu teminat olarak söylüyorum, Ar-Ge'yi geliştirin, yerli katkıyı artırın, bütün kamu alımlarında sizin, bizim firmalarımıza öncelik tanıyacağız."
Kamu alımlarının yerli firmaların, sanayinin teşviki için kullanılan en önemli yöntemlerden olduğunu ifade eden Başbakan Davutoğlu, "İsteriz ki bir taraftan yerli sanayimiz, uluslararası rekabete açık olsun veya kamu alımlarında yurt dışından katılabileceklerle eşit şartlarda dişe diş mücadele verebilecek bir altyapı oluşsun ama diğer taraftan da kamu alımlarında bundan sonra yerli girişimcilerin, iş dünyamızın payı artsın" dedi.
- " Bakanlarımızın çoğu değişti ama..."
Başbakan Davutoğlu, daha çok üreten, daha iyi rekabet edebilen, daha verimli çalışan, daha çok istihdam üreten bir ekonomik yapıya geçmeye çalıştıklarını belirterek, bununla ilgili ekiplerine güvendiklerini söyledi. Başbakan Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Şundan kimsenin tereddüdü olmasın, AK Parti kadroları 2003'ten bu yana, yani 2003'te böyle bir toplantıda bir araya geldiğinizde burada oturan bakanlar herhalde değişti zamanla. Bakanlarımızın çoğu değişti ama AK Parti zihniyeti değişmedi. Biz ekipler değişse ki dün YSK'ya sunduğumuz listelerde de bazı illerimizde de değişimler söz konusu oldu ama aynı vizyon, kararlılık ve ekip ruhu, birlikte çalışma ahlakı, kültürü bizde hakimdir. Bizde devri sabık olmadığı gibi kendi iç meselelerimiz etrafında da bir tartışma olmaz. 7 Nisan'dan sonra 8 Nisan'da birtakım liste değişimleri sonrasında 'AK Parti'de deprem mi olur' diye bekleyen bazı çevreler, 'kaos mu olur' diye bekleyen bazı çevreler yanılmışsa ki yanıldılar, çünkü bu kadroların çok kuvvetli bir siyasi ahlakı vardır, nöbeti alır, nöbeti devreder, bir dahaki nöbete kadar da bekler. Bizler üzerimize aldığımız siyasi görevleri bir nöbet bilinciyle yaparız. Mehmetçik nasıl sınırda nöbet tutuyorsa her bir bakan arkadaşım bakanlıkta nöbet tutmakla mesuldür. Bizim anlayışımız, zihniyetimiz bu. Nasıl 7-8 Nisan'da bugün böyle bir durum olmamışsa emin olunuz 7 Haziran'dan sonra 8 Haziran'da iktidarımız daha da güçlenmiş bir şekilde yoluna devam etmek için emaneti aldığında siyasi istikrarda güvende hiçbir sarsıntı olmadan aynı anlayışla devam edeceğiz. Birinci güvenç ve dayanak noktamız bizim insan zenginliğimizdir, güçlü ve vizyoner liderlik anlayışımızdır. İkinci güvenç noktamız sizlersiniz. Biz Ankara'da ne kadar çalışırsak çalışalım, ne yaparsak yapalım eğer aldığımız kararlar toplum katmanlarında sizler üzerinden yayılmıyorsa, sizler o kararları benimsememişseniz, iş dünyamız bu kararları sahiplenmemişse yol almamız mümkün değil."
İş dünyasına güvendiklerini, onların hükümetin vizyoner anlayışıyla birlikte Türkiye'yi geleceğe taşımak için elini taşın altına koyacağından şüphe duymadıklarını belirten Davutoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Sizlere güvencimiz tamdır ve bu güven her zaman devam edecektir. Sizin güveniniz bize, bizim güvenimiz size oldukça üçüncü güç kaynağımız geliyor. Milletin bize güveni ve bizim milletimize güvenimiz. Demokrasilerde seçimler üzerinden test edilen temel husus siyasi kadroların millete, milletin de onlara güvenidir. Hepimiz, bizler siyasi alanda, sizler ekonomik alanda milletimize hizmet etmekle yükümlüyüz. Bu yolda çaba sarf ediyoruz. Allah bu yolda çaba sarf eden, ter döken kim olursa olsun, hangi makamda olursa olsun, hangi atölyede, hangi fabrikada olursa olsun, hangi çiftlikte, hangi bağda bahçede olursa olsun bu vatan için, bu millet için ter döken herkesten Allah razı olsun O terlere saygı bizim için bir şeref borcudur. "
- Notlar
Başbakan Davutoğlu'nun konuşmasının ardından, toplantı basına kapalı devam etti.
Toplantıya, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu ve oda ve borsa başkanları katıldı.
Bu arada, TOBB tarafından düzenlenen ve Başbakan Davutoğlu'nun katıldığı şurada, gazeteciler ile üyeler arasında yer tartışması yaşandı. Gazeteciler, salonu terk etti.
(Bitti)