Turuncu-beyazlıların Ayazağa'daki tesislerinde düzenlenen basın toplantısında konuşan Eczacıbaşı Kulübü Başkanı Faruk Eczacıbaşı, bu başarının arkasında önemli bir ekibin bulunduğunu vurgulayarak, "Kupanın arkasında büyük bir ter miktarı var. Sadece sporcularımız ve teknik ekibimiz değil, kupanın arkasında önemli bir ekip bulunuyor. Bunun arkasında 49 yıllık Eczacıbaşı tarihi var" dedi.
Eczacıbaşı, yarı finalde yendikleri VakıfBank ile tatlı rekabetlerinin uzun yıllara dayandığını vurgulayarak, "Bu sezon VakıfBank'a karşı şanslı maçlarımız oldu. Bu maç bizim için en önemlisiydi. Türkiye'de karşı karşıya kaldığımız rekabet sayesinde Avrupa'da önemli bir yere geldik. Kupayı kaldırınca büyük bir mutluluk duyduk. Dünyanın kadınlarımızı maruz kaldıkları şiddetle değil, gerçek güçleriyle tanımasında Eczacıbaşı Kulübü'nün bir katkısı olduysa bununla çok mutluluk duyuyoruz" diye konuştu.
Turuncu-beyazlı takımın İtalyan antrenörü Giovanni Caprara ise güçlü bir takım kurduklarını, 14 oyuncusunun da oynamaya hazır olduğunu belirtti. Takımıyla gurur duyduğunu dile getiren Caprara, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sezon başında 'Çok fazla yabancı oyuncu almayın, önemli olan yabancı oyuncu değil birlikte oynayan 6 kişinin birbirine alışabilmesi, birlikte iyi hissetmesi' demiştim. Yabancı oyuncuyu sevmediğim için değil. Bir takımı kurabilmek için bu gerekli. İyi karar vermişim."
Bir gazetecinin "Oyuncularınız (hepimiz Caprara'nın askerleriyiz) dedi. Siz bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Caprara, "Umarım şaka yapıyorlardır. Hiç sevmem askeri işleri. Oyuncuların da kendi kendilerine düşünüp, bana geri dönüşler yapabilmeleri daha önemli" yanıtını verdi.
Caprara, oyuncuları motive etmenin zor olduğunu düşünmediğini vurgulayarak, "Onlar her zaman kazanmak istiyorlar. Final maçları stresli geçer, kolay değildir. Bizim tek yapmamız gereken, kendi voleybolumuzu oynamaktı. Tek tek oyuncu olarak karşılaştırırsak finaldeki rakibimiz Yamamay'dan üstündük" ifadelerini kullandı.
- "Şampiyonlar Ligi kupası her şeyin üstünde"
Eczacıbaşı Holding Üst Yöneticisi (CEO) Erdal Karamercan ise DenizBank CEV Şampiyonlar Ligi kupasını her şeyin üstünde gördüğünü, önlerindeki tüm kupaları almanın da vizyonları içinde olduğunu söyledi.
Takım menajeri Nalan Ural da bir soru üzerine, kupanın statüsünün değişmesi için birkaç senedir CEV'e başvuru yaptıklarını anlattı. Ural, "Yarı finalde iki Türk takımını karşılaştırıyorlar ama onların da kendilerine göre düşünceleri var. Takım sayılarını arttırma gibi düşünceleri var. Biraz da tek bir ülke yatırım yapıyor diye bu kupayı domine etmesini istemiyorlar" diye konuştu.
Takım kaptanı Esra Gümüş Kırıcı ise takım arkadaşları Gülden Kayalar Kuzubaşıoğlu ve Neslihan Demir Güler ile geçen sene dörtlü finalden sonra "Neden olmuyor?" diye konuştuklarını aktararak, "Menajerimiz Nalan Abla, 'Olacak pes etmeyin' dedi. Biz de finalden sonra 'Caprara neredeydin 5 sene önce gelseydin' diye konuştuk. Kariyerimizi böyle bir başarıyla taçlandırdığımız için çok mutluyuz. Son 5 senede 4 kez bu kupayı Türk takımları almış. Dünyanın en iyi oyuncuları gelip oynuyor. Türk Milli Takımı da bu yüzden gelişiyor" değerlendirmesini yaptı.
Toplantının ardından Faruk Eczacıbaşı, teknik heyet ve oyuncular, salonda üzerinde takımın şampiyonluk kupasını aldıktan sonra çektirdiği fotoğraf ve "Şampiyon Eczacıbaşı VitrA" yazılı pasta kesti.
